“Mercek Altı” Adlı Yayını
İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 21.10.2015 tarihli ve 1666 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“İLGİ : T.C. BAŞBAKANLIK Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğü'nün Başbakan Yardımcısı Yalçın AKDOĞAN imzasıyla gönderilen 10.10.2015 tarih ve 02255 sayılı Yayın Yasağı kararı.
Kanal Türk logosuyla yayın yapan Yaşam Televizyon Yay. Hiz. A.Ş. ünvanlı kuruluşun, 12.10.2015 tarihinde 22:38:33-01:07:41 saatleri arasında yayınlanan "Mercek Altı" adlı programı incelenmiştir.
"7 yaş ve üzeri, olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar" sembolüyle ekrana getirilen, Turan Gürüryılmaz'ın sunduğu ve CHP İst. Mv. Barış Yarkadaş, Bengi Türk Gn. Yay. Yön. Murat İde, Gaz. ve Tv. Tayfun Taliboğlu, olayın görgü tanığı Eğitim-Sen 1. Nolu Şb. Yöneticisi Barış Uluocak'ın konuk edildiği programın saat 00:07' ye kadar olan yaklaşık 1.5 saatlik bölümü; 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Tren Garı önünde meydana gelen bombalı terör saldırısı konusuna ayrılmış ve diğer kalan sürede ise HDP'nin PKK'ya yönelik tutumu, AK Parti'nin çözüm sürecinde izlemiş olduğu tutum, Hükümetin gazetecilerin tutuklanması ve ülkede yaşananlar karşısında sergilediği tutum konuları tartışılmıştır. Özellikle Ankara'daki terör saldırısının konuşulduğu bölümde konuşmalar sürerken, fonda müzik eşliğinde, olayın meydana geldiği mekandan siren sesleri arasında sedyede taşınan yaralılar, üzeri örtülerle kapatılmış yerdeki birçok insanların görüntüsü, yaralılara müdahale edilme anı, miting alanında halay çekenlerin hemen ardında canlı bombanın patlaması görüntüleri sık tekrarlarla ekrana yansıtılmıştır. Tüm bu görüntülerin bir kısmı, izleyenin ne olduğunu farkedeceği şekilde hafif flu olarak ve bir kısmı da hiç flulaştırılmadan açık bir şekilde ekrana yansıtılmıştır. (Klip Tüm Pr.)
Söz konusu terör olayına ilişkin görüntülerin veriliş şekli ile sunucu ve konukların bu konudaki ifadelerinden bazı bölümler altta sunulmuştur:
(Raporun bu bölümünde söz konusu ifadelerin deşifre metinlerine yer verilmiştir.)
Özetle; rapora konu olan bu yayında sunucunun, "...Dedim ya kara bir tablo, acı bir tablo. Cumartesi'den beri gözyaşı döküyor Türkiye. Açıklanan resmi rakamlara göre, 97 insanımızı kaybettik. Acaba bir girdabın içine mi düştük o 7 Haziran Seçimleri'nden sonra? Girdabın dışında mıyız, yoksa düştük de döne döne dibe doğru iniyororuz bir can simidi mi bekliyoruz? Bunu bilmiyoruz ama şu kara günlerde sadece ve sadece ağlıyoruz!!;" şeklindeki sunumu; program konuklarından B. Uluocak'ın, "Sonrası, özellikle alana yakın arkadaşlarımızda büyük bir panik havası vardı ve arkasından insanlar, Sıhhiye meydanına doğru patlama alanından uzaklaşmaya başladılar...Fakat zaman geçtikçe, patlama bölgesine yaklaştıkça ve bölgeden gelen insanları gördükçe ne kadar trajik bir tabloyla, ne kadar büyük bir patlamayla, ne kadar korkunç bir saldırıyla karşı karşıya olduğumuzu anlamış olduk..." şeklindeki açıklamaları; T. Taliboğlu'nun, "...Şimdi canlı bombaların listesi olsa da alamazlar. Çünkü onlar gazetecileri, düşünen insanları eylem yapmadan almakla görevliler...Dikkat ederseniz bu ülkede tek adam yönetimi vardır. Başbakan Davutoğlu dahil herkes, önce R. Tayyip Erdoğan ne diyecek ona göre tavır almaktalar...Coştular, uçtular arkasından Tayyip Erdoğan bir şey deyince toparlanamadılar...Bu ülkede kim barış istediyse, o zaten öldürülmüştür...Demek ki ortada taşeron olarak kullanılan bir örgüt var bugün orası, yarın burası. Onun için nereye derse oraya gidiyor...Çünkü 17, 25 Aralık sorgulanmasın diye, yapmayacakları hiçbir şey yoktur ve beni bu ülkede hiçbir şey şaşırtmaz. Bugün adı IŞİD olur, yarın başka bir şey olur...Ama hiçbir zaman barış isteyenler bu memleketten eksilmeyecek, bunu bilsinler. Çünkü şu var: Barıştan korkanlar, yolsuzluk ve hırsızlık yapanlardır arkadaşlar...Suyu ne kadar bulandırırsanız o kadar derin görünür...Bulandırıyorlar ki derin olsun. Ve bu seçim isim vermeyeyim birisi, bu tekrar seçime giderken dedi ki birisi "abi sakın afiş mafiş yaptırma kamuoyu yoklamaları düştüğü an, bu adam seçim yaptırmayacak size" dedi...Bir tek adam mı patlatır bir bombayı? Haydi bakalım bir 5 kilo bombayı yüklenin de gidin bakalım? Arkadaşlar birileri tolerans göstermese, bu ülkede hiçbir yerde bomba patlamaz...Bugün taşeron IŞİD'dir, yarın taşeron başkası olacak. Bütün mesele, ezber bozulan 17, 25 Aralık'tır...Mesele budur." şeklindeki ifadeleri ve yine sunucunun, "...Peş peşe patlayan iki bombayla, bir anda can pazarı yaşandı...Milyonlarca insan kalbinden, vicdanından yaralandı. Tablo netleştikçe, durumun vehameti daha iyi anlaşıldı...Farklı adreslerde defnedilen cenazelerden geriye acı hikayeler ve gözyaşı ile geride bıraktıkları kaldı. An itibariyle resmi olarak yaşamını yitirenlerin sayısı 99. 65'i yoğun bakımda olmak üzere, 160 kişinin tedavisi ise sürüyor. HDP'nin açıkladığı rakama göre ise hayatını kaybedenlerin sayısı 128..." şeklindeki sunumunun yer aldığı görülmüştür.
Bu ifadelerin yanı sıra, olayda yerlerdeki yaralıların görüntüsü açık olarak; yerlerde üzeri örtülerle kapatılmış birçok cansız insanın görüntüleri hafif flu olarak ve başka fotoğraf karelerinden yerde üzeri örtülerle kapatılmış cansız insanların görüntüleri açık olarak; meydanda halay çekenlerin arkasında bomba patlaması açık olarak, yayının 1.5 saatlik bölümünde defalarca tekrarlanarak ekrana yansıtılmıştır.
Söz konusu haber önemlidir ve bu konuda kamuoyunun aydınlatılması gerekmektedir. Ancak yayın kuruluşunun ilgideki yayın yasağının ilanından 2 gün geçmesine rağmen, bu yasağa uymayarak erken saatte başlattığı bu programda; patlama anı vb. görüntüleri defalarca tekrarladığı; yayın süresince olay sonrası görüntüleri, ya izleyicinin fark edebileceği hafif flu olarak ya da hiç mozaiklememiş şekilde ekrana yansıttığı görülmektedir. Yayında bu görüntülerle birlikte, yukarıdaki örneklerde görüleceği gibi "kitlelerde korku ve panik yaratacak" açıklamalarda bulunulması, kamu yayıncılığı sorumluluğuyla bağdaşmamaktadır. Bu içerikteki bir yayının, -zaten terörün hedeflemiş olduğu- izleyici üzerinde "korkutma, yıldırma, sindirme ve panik yaratma" gibi olumsuzluklara neden olabileceği kanaati oluşmuştur.
Sonuç olarak; Kanal Türk logosuyla yayın yapan Yaşam Televizyon Yay. Hiz. A.Ş. ünvanlı kuruluşun bu yayını nedeniyle;
1) 6112 sayılı kanunun 7'inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "Savaşlar, terör amaçlı saldırılar, doğal afetler ve benzeri olağanüstü durumların ortaya çıkardığı kriz zamanlarında da ifade ve haber alma özgürlüğü esas olup, yayın hizmetleri önceden denetlenemez ve yargı kararları saklı kalmak kaydıyla durdurulamaz. Ancak, millî güvenliğin açıkça gerekli kıldığı hâllerde yahut kamu düzeninin ciddî şekilde bozulmasının kuvvetle muhtemel olduğu durumlarda, Başbakan veya görevlendireceği bakan geçici yayın yasağı getirebilir." hükmünü,
2) 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan "İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz..." ve (d) bendinde yer alan "Terörü övemez ve teşvik edemez, terör örgütlerini güçlü veya haklı gösteremez, terör örgütlerinin korkutucu ve yıldırıcı özelliklerini yansıtıcı nitelikte olamaz. Terör eylemini, faillerini ve mağdurlarını terörün amaçlarına hizmet eder şekilde sunamaz." ilkelerini,
3) Yine aynı kanunun 8'inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde ve koruyucu sembol kullanılmadan yayınlanamaz." hükmünü ihlal ettiği değerlendirilmiştir.”
Şeklinde değerlendirmelere yer verilmiş olduğu
Söz konusu yayın ile 6112 sayılı Kanunun "Olağanüstü dönemlerde yayınlar" başlıklı 7. maddesinin birinci fıkrası ile 8 inci maddesinin 1inci fıkrasının (ç) ve (d) bendlerinin ihlal edildiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Söz konusu yayında; yayın yasağının kapsamı dışına çıkılmadığı ve haber niteliği çerçevesinde kalındığı anlaşılmakla 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'a aykırı bir husus olmadığı kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere; KANAL TÜRK logosuyla yayın yapan YAŞAM TELEVİZYON YAYIN HİZMETLERİ A.Ş. hakkında, bahse konu yayını nedeniyle, 6112 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir İDARİ YAPTIRIM UYGULANMASINA YER OLMADIĞINA oy birliği ile karar verildi.