Yayınlanan Ana Haber Bülteni
İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 21.10.2015 tarihli ve 1654 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“İLGİ : T.C. BAŞBAKANLIK Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğü'nün Başbakan Yardımcısı Yalçın AKDOĞAN imzasıyla gönderilen 10.10.2015 tarih ve 02255 sayılı Yayın Yasağı kararı.
Denge TV logosuyla yayın yapan kuruluşta, 13.10.2015 tarihinde, saat 19.30'da yayınlanan ana haber bülteninde, Ankara Tren Garı'nda meydana gelen patlamayla ilgili iki ayrı habere yer verildiği görülmüştür.
Saat 19.33.29'da yayınlanan "Bütün işaretlerin IŞİD'i gösterdiği" üzerinde durulan ve 4 dk 6sn süren haberde, olay yeri görüntüleri çoğunlukla flulaştırılarak verilmişse de, saldırıda bacağından yaralan bir kadının taşındığı görüntüler açık olarak 4'er saniye süreyle 2 kez ekrana getirilmiştir Flulaştırılmadan verilen görüntüler arasında ise yaralı bir kişinin sedyeyle ambulansa taşındığı görüntüler izlenmiştir Ayrıca flulaştırılan görüntüler arasında bir araca yol açmaya çalışan kişinin "yaralı var, yaralı" şeklinde bağırdığı duyulmaktadır. (Klip Ankara Bomba)
Söz konusu haberde ayrıca, HaberTürk Gazetesinin ve Gazeteci Hikmet Durgun'un IŞİD'le ilgili verdiği bilgilere ve IŞİD'in Türkçe yayınlanan dergisindeki bir habere yer verildiği görülmüş, deşifre metin aşağıda sunulmuştur.
" .... Deneyimli gazeteci Hikmet Durgun 29 Eylül tarihinde yayınladığı haberde, 100 IŞİD üyesinin Türkiye'de eylem hazırlığında olduğunu gündeme getirmişti.... Gazeteci Durgun'un Sputnik'te yer alan yeni haberinde önemli bilgiler var. Musul'da yaşayan IŞİD lideri Ebubekir El Bağdadi'nin ardından örgütün Suriye'nin Rakka kentinde bulunan Türkiye Şurası saldırılar için hazırlıklara başladı. Hazırlıkları kapsamında 100 kişi Suriye'den Türkiye'ye kaçak yollarla gönderildi. 100 kişiye ilk hedefin HDP ile sol parti ve demokratik kitle örgütleri olduğu talimatı verildi. Saldırılar için Türkiye'ye geçen 100 kişilik ekipte yer alanların büyük çoğunluğunun Türkiye vatandaşı olduğu ve deneyimli üyelerden oluştuğu belirtiliyor. IŞİD'in ilk saldırı için Ankara'yı hedef seçmesinin nedeni ise en başta HDP olmak üzere Türkiyedeki sol partilerinden intikam almak hem de başkentte eylem gerçekleştirebilecek kabiliyette olduğunu Türkiye hükümetine göstermek. Ankara'da gerçekleştirilen Barış Mitingine yönelik saldırı kararınıda Rakka'da bulunan örgütün Türkiye Şurası aldı. Saldırı için görevlendirilen ve Türkiye vatandaşı olan 2 intihar bombacısının daha önce de Ankara'da örgüte ait hücre evlerinde kaldığı biliniyor. 2 İntihar bombacısı mitingle ilgili gelişmeleri takibe aldı ve birkaç kez mitingin yapılacağı alana geldi. Canlı bombalar dikkat çekmemek için sakallarını kesti ve diğer örgüt üyeleri ile telefon görüşmelerine son verdi. Saldırı hazırlığını Ankaradaki hücre evinde yapan 2 intihar bombacısı hazırladıkları kemerin içine TNT bilyeler ve diğer patlayıcı maddelerden oluşan bir bomba yerleştirdi ve sabah saat 10.04'de miting için toplanmakta olan kalabalığın arasında bombaları patlattı....
HaberTürk gazetesinin Emniyet kaynaklarından elde ettiği bilgilerde bu haberi doğrular nitelikte. Gazete, emniyet güçlerinin IŞİD ihtimali üzerinde durulduğunu yazarken canlı bombalardan birinin Suruç katliamını yapan Ş.Abdurrahman Alagöz'ün kayıp ağabeyi Yunus Emre Alagöz olabileceği ihtimali üzerinde durulduğuna dikkati çekti. IŞİD Türkçe olarak yayınlanan Constantiniye dergisinin son sayısında kapağında intihar saldırsı fotoğrafına yer verilmişti. Derginin önsözünde intihar saldırılarıyla eski ve yeni düşmanlarımızın korkulu rüyası olacağız yazısıyla, Örgüt yeni düşman olarak gördüğü Türkiye'de saldırı yapacağının ip uçlarını vermişti. "
Saat 19.44.23'de ekrana gelen diğer haberde ise bazı olay yeri görüntüleri eşliğinde saldırıda yaralanan tanıkların ifadelerinin alt ses tarafından dile getirildiği izlenmiştir. Görüntülerde bir yaralıyı taşıyan kişiler olduğu anlaşılmakta ancak yaralı kişi görüntülenmemektedir. (Klip: Ankara Bomba 2)
Haberde görgü tanıklarından birinin anlattıkları "Allahu Ekber diye bir ses duyduğu ve ardından kulakları sağır eden patlamanın yaşandığını...Patlama esnasında sırtına 2 bilyenin isabet ettiğini, yere yatarak ambulansların gelmesini bekledikleri.. " şeklinde alt ses tarafından aktarılırken, katliamdan "kafasına aldığı yaralarla kurtulduğunu" ifade eden ve "herkesin şok içinde sağa sola kaçıştığını" belirten diğer mağdurların açıklamaları yine alt ses tarafından aktarılmıştır.
Bilindiği gibi terör saldırıları amacı öldürerek, toplumsal korku yaratarak mesaj vermek, güven duygusunu yok etmektir. Medya aracılığı ile de saldırıların etkilerini yaymaktır. Ayrıca yapılan araştırmalar terör olaylarının, olay kendilerinin uzağında gerçekleşmiş bile olsa, toplumun önemli bir kısmında travmaya neden olduğunu, çocuklarda daha şiddetli travmalar yaşandığını ortaya koymuştur.
Bu gibi olaylarda toplumun haber alma, bilgi edinme hakkının korunması önemli olmakla birlikte, yayın kuruluşları, toplumsal duyarlılıkları gözönünde bulundurarak halkı korkuya sevk edecek yayınlardan kaçınmalı, özellikle çocuk izleyici kitlesinde yaratacağı ruhsal tahribatı dikkate almaları gerekmektedir.(1.1) Haber, Haber Bülteni
Ayrıca Başbakanlığın. ilgi yazıda getirmiş olduğu yayın yasağına istinaden Gazeteci Hikmet Durgun'un haberine ve IŞİD'in Türkçe yayınlanan dergisindeki ifadelere de yer verilmemesi gerektiği düşünülmektedir.
Sonuç olarak;
6112 sayılı Kanun'un 7/1 maddesinde, "Savaşlar, terör amaçlı saldırılar, doğal afetler ve benzeri olağanüstü durumların ortaya çıkardığı kriz zamanlarında da ifade ve haber alma özgürlüğü esas olup, yayın hizmetleri önceden denetlenemez ve yargı kararları saklı kalmak kaydıyla durdurulamaz. Ancak, millî güvenliğin açıkça gerekli kıldığı hâllerde yahut kamu düzeninin ciddî şekilde bozulmasının kuvvetle muhtemel olduğu durumlarda, Başbakan veya görevlendireceği bakan geçici yayın yasağı getirebilir." şeklinde yer alan hükmünü dikkate almayan Denge Tv yayın kuruluşu bu yayını nedeniyle, aynı Kanun'un 8/1.maddesinin (d) fıkrasında yer alan "Yayın hizmetleri; Terörü övemez ve teşvik edemez, terör örgütlerini güçlü veya haklı gösteremez, terör örgütlerinin korkutucu ve yıldırıcı özelliklerini yansıtıcı nitelikte olamaz. Terör eylemini, faillerini ve mağdurlarını terörün amaçlarına hizmet eder şekilde sunamaz." hükmü ile 8/2 maddesinde yer alan "Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde ve koruyucu sembol kullanılmadan yayınlanamaz." hükmünü ihlal ettiği değerlendirilmiştir.”
Şeklinde değerlendirmelere yer verilmiş olduğu
Söz konusu yayın ile 6112 sayılı Kanunun "Olağanüstü dönemlerde yayınlar" başlıklı 7. maddesinin birinci fıkrası, aynı Kanunun 8 inci maddesinin 1 inci fıkrasının (d) bendi ve aynı maddenin 2 inci fıkrasının ihlal edildiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Söz konusu yayına ait deşifre kayıtlarının ve video görüntülerinin tetkiki sonucunda; ihlale konu yayında, yayın yasağının kapsamı dışına çıkılmadığı ve haber niteliği çerçevesinde kalındığı anlaşılmakla 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'a aykırı bir husus olmadığı kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere;
DENGE TV logosuyla yayın yapan DOĞU GRUP MEDYA HİZMETLERİ YAYINCILIK A.Ş. unvanlı hakkında, bahse konu yayını nedeniyle, 6112 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir İDARİ YAPTIRIM UYGULANMASINA YER OLMADIĞINA oy birliği ile karar verildi.