İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 19.10.2015 tarihli ve 1605 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“CNN TÜRK logosuyla yayın yapmakta olan medya hizmet sağlayıcı kuruluşta her hafta cuma günleri saat 22:30'da başlayan ve yaklaşık bir buçuk saat süren, sunuculuğunu Akif BEKİ'nin yaptığı "Baştan Sona" isimli bir yorum-tartışma programına yer verilmektedir.
Söz konusu programın 02.10.2015 tarihli yayınına konuk olarak Muhsin Kızılkaya (AK Parti Mersin Mv.) ve Günay Aslan (Gazeteci, HDP Üyesi) katılmışlardır. Programda genel olarak 1 Kasım seçimleri, HDP'nin seçim stratejisi, Kürtlerin seçimlerde nasıl bir tavır takınacakları, HDP'nin açıklanan seçim beyannamesi ve yansımaları gibi konular konuşulmuştur. Program izlendiğinde HDP Üyesi ve gazeteci Günay Aslan'nın herhangi bir doğruluğuna dair bir verinin olmadığı ifadelerin(Sen (Devlet) çocukları tanklarla vuruyorsun, panzerlerle vuruyorsun, evleri bombalıyorsun, işyerlerini bombalıyorsun, sivil insanları öldürüyorsun. )ve HDP'ye oy vermeyen Kürtlere hitaben"yurtsever olmama"gibi açık bir ayrımcılık içeren,Devleti katliam yapan bir aygıt gibigöstermeye çalışan, ölenPKK'lılara şehit diyenifadelerin olduğu tespit edilmiştir.
ÖzellikleMuhsin Kızılkaya'nın "Chp, Ak Parti ve Mhp'ye oy veren Kürtler ne olacak Günay?"sorusuna cevaben
Günay Aslan : Ben Yurtsever Kürtlerden söz ettim. Yurtsever olmayanlar kendileri düşünsün."sözü ile de açıkça bir ayrımcılık yaptığı görülmektedir.
Bu ifadeler şu şekilde raporumuza yansıtılmıştır:
"* 23:02:20 - 23:02:38- (Klip 1) Günay Aslan : PKK için "Şimdi siz elinizde silah olacak.5 bin köy vereceksiniz, 50 bin şehit vereceksiniz. Öleceksiniz, öldüreceksiniz. Çok ağır travmalardan, çok ağır sorunlardan geçeceksiniz ve geleceksiniz parlamenter bir çözüme razı olacaksınız.Bu eşyanın tabiatına, doğasına aykırı. Böyle bir şey yok.
* 23:20:25 - 23:21:13 (Klip 2) Günay Aslan :Sen (Devlet) çocukları tanklarla vuruyorsun, panzerlerle vuruyorsun. Tamam mı bak. Sen evleri bombalıyorsun, işyerlerini bombalıyorsun, sivil insanları öldürüyorsun.Tamam mı. Senin Başbakanın çıkıp diyor ki : "bir sivil ölmedi" diyor. Gerçeği çarpıtıyorsun. Sen o insanları ikna edebilecekken, onlarla görüşebilecekken, onun bütün hayata geçirecek önderi (Abdullah Öcalan) seninle beraber müzakere süreci yürütmüşken, onu tecrit uygulayarak, burayı tahrik ederek, oraya baskın yaparak, öbür tarafa çeteleri salarak, bir çatışma ortamına Kürtleri itiyorsun. Ondan sonra diyorsun ki, sen niye silah kullandın. Bu Devlet bunu geçmişte de yaptı. Her zaman yapıyor. Devlet istemediği zaman Kürtler silah kullanmıyor. Kullanamaz.
*23:21:54 - 23:22:40 (Klip 3) Muhsin Kızılkaya : Birisi çıksın desin ki yani Devlet şunu yaptı. Devlet 92'de ki Cizre'de. 1992'de ki Cizre'de insanlar nevruz kutlamaya gittiler Akif. Sadece Nevruz kutlamaya gittiler. Ne hendek vardı, ne damlarda doçka vardı, ne yollara döşenmiş mayın vardı, ne herhangi bir şekilde kurtarılmış mahalle vardı. Sadece nevruz kutlamaya gitti. Devlet üzerine ateş açtı. 100 kişiyi öldürdüler. Bir tanesi de İzzet Keser, gazeteciydi aralarında. Günay'da gazeteciydi o günleri çok iyi hatırlıyor. Şu anda ki Devlet yollar barikatlar kurulmuş, hendekler kazılmış, damlara doçkalar yerleştirilmiş, evler arasında tüneller kazılmış...
Günay Aslan :Şu anda ki Devlet, iki haftada yüzün üzerinde insan öldürdü. İki haftada.
Muhsin Kızılkaya : Buna rağmen Cizre'de eğer bahsettiğimiz 92 tipi bir katliam yaşanmadıysa, bu Devlet'in artık eski Devlet olmadığını Kürtlerin idrak etmesi gerekiyor.
*23:33:47 - 23:35:00 (Klip 4) Akif Beki : Pkk'ya ya da Hdp'ye laf söylemek kürtlere laf söylemek mi oluyor?
Günay Aslan : Tabi. Tabi. Kürtlerin büyük çoğunluğu bu hareketin arkasındadır. Bunu görmemiz lazım. Bunu 7 Haziran'da gördük. 1 Kasım'da da göreceğiz. Buralarda çok takılıp kalmamak lazım. Ama Kürtlerin siyasi iradesi bugün orada temsil ediliyor. Siyasi iradesi kürt özgürlük hareketinde temsil ediliyor. Bu bir gerçektir. Siz bunu kabul etmeyebilirsiniz.
Akif Beki : Hayır. Hayır. Başka birşey söyleyeceğim.
Günay Aslan : Ama şimdi siz onları aşağıladığınız zaman, kürt özgürlük hareketini, Pkk'yi, Hdp'yi aşağıladınız zaman bütün kürtler bundan inciniyor. Çünkü ona oy veriyor. Çünkü çocukları orada savaşıyor. Onu kendi sözcüsü, temsilcisi olarak görüyor. Siz kabul etmeyebilirsiniz ama realite bu.
Akif Beki : Yani bütün Kürtler dediğiniz zaman ben Bingöllüyüm, burada da...
Muhsin Kızılkaya : Ben Hakkariliyim.
Günay Aslan : Sizin dışınızdakiler öyle diyeyim.
Akif Beki : İzleyicilerimize de bir bilgi verelim. Burada çok samimi...
Muhsin Kızılkaya : Chp, Ak Parti ve Mhp'ye oy veren Kürtler ne olacak Günay?
Günay Aslan : Ben Yurtsever Kürtlerden söz ettim. Yurtsever olmayanlar kendileri düşünsün.
Muhsin Kızılkaya : Yurtseverlik ne demek? Ne demek yurtsever?
Günay Aslan : Kürtlerin temel....
Muhsin Kızılkaya : Ben yurdumu çok seviyorum. Sende seviyorsun bunun ölçüsü ne? Yani ben silahı sevdiğim zaman yurtsever mi oluyorum? Kanı sevdiğim zaman yurtsever mi oluyorum? Ne demek? Yurtsever ne demek? Ben yurdumu çok seviyorum.
Günay Aslan : Ya şimdi oralara girersek...
Akif Beki : Pkk'nın ötekileştirdiği, Pkk'lı olmayan, Pkk sempatizanı olmayan Kürtler de var. Cizre'de yaşanan sorunun bir boyutu da buydu. Orada tehcire, göçe zorlanan Kürtler oldu. Öteki Kürtler diyorum ben onlara. Göçe zorlanan Kürtler oldu. Yani Pkk dışında siyasi eğilimi olan ya da ideolojik olarak Pkk'dan ayrışan, farklılaşan, değil sempati antipatisi olan, Pkk'ya karşı olan Kürtler var. Şimdi o Kürtlerin...
Günay Aslan : O Kürtlerin bütün haklarını savunan...
Akif Beki : Gülay Göktürk bir yazı yazdı çok haklıydı. 90'lara dönme tartışması yaşıyoruz ya bende hak veren bir yazı yazmıştım. 90'lara dönme tartışması yaşıyoruzya, tersinden 90'lara Pkk döndürdü bölgeyi. 90'larda uluorta açık yerde Kürt olduğunu söylemeye korkardı insanlar. Şimdi Pkk'lı olmadığını söyleyemiyor insanlar. Söylemeye korkuyorlar diye yazı yazdı.
Muhsin Kızılkaya : Evet. Öyle ama.
Akif Beki : Şimdi bu faşizan bir durum değil mi? Yani Kürt olmak Pkk ile özdeş olmak mı demektir. Pkk'nın ideolojisini de, terörist faaliyetini de, silahı bırakmamasını da eleştiren Kürtler olamaz mı? Onlara bir hayat hakkı tanınmayacak mı?
*23:58:35 - 23:59:04 (Klip 5) Akif Beki : Kürt seçmenin oyunda bir değişiklik bekliyor musunuz?
Günay Aslan : Evet. Akp'ye geçmişte oy veren Kürtler bu seçimde oy vermeyecekler. Yani Siz Cizre'de bu kadar çok katliam yaptıktan sonra, Silvan'da bu kadar çok kadın, çoluk çocuk öldürdükten sonra, Nusaybin'de insanları topla tankla vurduktan sonra Kürtler size oy vermeyecek.Hayır. Akp'nin Kürt illerinden, Kürt seçmeninden oy alma şansı çok düştü. Yüzde 15, yüzde 20 civarında oy almıştı. Bu seçimlerde onu da alamayacak."
Programın konuklarından HDP üyesi ve gazeteci Günay Aslan'ın yukarıda görüleceği üzere açıkça toplum içinde ayrımcılık yaptığı, HDP'ye oy vermeyen ve AK Parti, CHP veya MHP'ye oy veren Kürtleri yurtsever olmamakla suçladığı, HDP'ye oy veren Kürtlerin yurtsever olduğu gibi ifadeler kabul edilebilir ifadeler değildir. Burada program sunucusu kimi açıklamalar yapsa da bu açıklamalara doğrudan karşı çıkmadığı görülmektedir. Ne yazıkki kimi medya kuruluşlarında özellikle arasına PKK ile sınır koyamayan veya koymayan PKK'yı masum, Devleti ise zalim gibi göstermeye çalışan kimi gazeteci veya siyasetçilerin bu sözleri ile PKK veya diğer terör örgütlerininin adeta propagandası yapılmakta bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar bu faaliyete alet olmaktadırlar. Ayrımcılık içermeyi teşvik eden, açıkça terör örgütü olduğu bilinen bir yapıyı masum göstermeye çalışan, toplumda kin ne nefret oluşturmaya sebebiyet vermeyi amaçlayan hiçbir açıklama veya düşünce, özgürlük olarak düşünülemez. Hiçbir evrensel veya ulusal yasal düzenlemeler de bu türde ki açıklamaları veya düşünceleri yaymayı ifade özgürlüğü kapsamında saymamaktadır. Dikkatle izlenildiğinde Devletin özellikle de Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde PKK veya sempatizanlarına yönelik operasyonlar katliam gibi sunulmuş, Devletin çocukları, kadınları masumları öldürdüğü gibi gerçekle bağdaşmayan bilgiler sunulmuş, eleştiri sınırları aşılarak iftira içeren ve gerçekle bağdaşmayan açıklamalar yapılmıştır.
Sonuç olarak,CNN TÜRK logosuyla yayın yapmakta olan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun bu yayınları ile 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un "Yayın hizmeti ilkeleri" başlıklı 8. maddesinin;
(e) bendinde yer alan "Irk, renk, dil, din, tabiiyet, cinsiyet, özürlülük,siyasî ve felsefî düşünce, mezhep ve benzeri nedenlerle ayrımcılık yapan ve bireyleri aşağılayan yayınları içeremez ve teşvik edemez." ilkesine ve devletin de bir tüzel kişilik ve kuruluş olduğundan hareketle,
(ç) bendinde yer alan "...kişi ya dakuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez"ilkesine aykırı yayın yapıldığı düşünülmektedir.” Şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
İhlal konusu yayında, Devletin özellikle de Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde PKK veya sempatizanlarına yönelik operasyonlar katliam gibi sunulmuş, Devletin çocukları, kadınları masumları öldürdüğü gibi gerçekle bağdaşmayan bilgiler sunulmuş, eleştiri sınırları aşılarak iftira içeren ve gerçekle bağdaşmayan açıklamalar yapılmıştır.
Bu itibarla, devlet tüzel kişiliğine yöneltilen eleştirilerin eleştiri sınırlarını aştığı tespit edilmiş ve bu nedenle 6112 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinin ihlal edildiği değerlendirilmiştir.
Anılan kuruluşa 20.10.2011 tarihli yayını nedeniyle evvelce 01.12.2011 tarih ve 2011/66 sayılı toplantıda alınan 40 nolu Üst Kurul Kararıyla 6112 Sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi uyarınca uyarı yaptırımı uygulandığı Üst Kurul kayıtlarından anlaşılmıştır. Bu itibarla; 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinin tekraren ihlali nedeniyle, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere,
CNN TÜRK logosuyla yayın yapan DORUK TELEVİZYON VE RADYO YAY. A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında; 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan "...kişi ya dakuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez""ilkesini tekraren ihlali nedeniyle, 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca;
1- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Eylül 2015 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 3.729.384,92 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, yüzde bir oranı 37.294,00 TL. İDARI PARA CEZASI UYGULANMASINA;
2- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Ankara Kamu Girişimci Şubesi TR98 0001 0025 3300 9999 9951 93 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, dava açma süresi içerisinde peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, en geç 1 aylık süre içerisinde ödenmeyen idari para cezasının, 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Üst Kurul Üyeleri Ersin ÖNGEL, İsmet DEMİRDÖĞEN ve Süleyman DEMİRKAN’ın karşı oyları ve oy çokluğu ile karar verildi.
Toplantıya Ait Şerhler
Üst Kurulun 27.10.2015 gün ve 46 sayılı toplantıda aldığı 80 no.lu karara karşı oy yazısı.
Süleyman DEMİRKAN Şerhidir.
Üst Kurulun 27.10.2015 gün ve 46 sayılı toplantıda aldığı 80 no.lu karara karşı oy yazısı.
Ersin ÖNGEL Şerhidir.