İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 07.10.2015 tarihli ve 1514 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“Kanal D logolu medya hizmet sağlayıcı kuruluşta 05.10.2015 tarihinde saat 17.11'de Arka Sokaklar adlı polisiye 322.bölümü "7 yaş ve üzeri, şiddet/korku" akıllı işaret kapağıyla birlikte yayınlanmıştır.
Yapımcılığını Türker İNANOĞLU'nun üstlendiği Tv dizisinin başrollerinde Zafer ERGİN, Şevket ÇORUH, Özgür ÇOBAN gibi isimler yer almaktadır. Yayıncı kuruluşun web sayfasında dizinin 322. bölümü şöyle aktarılmaktadır:
"Ekip büyük bir sevinçle Rıza Baba'yı hapisten almaya gider fakat Rıza Baba hapiste değildir. Ekip Rıza Baba'yı hapishaneden almaya gitmektedir. Pınar ve Ayla mutluluktan havalara uçar. Ekip hapishaneye geldiğinde Rıza'nın orada olmadığını ve nakil edildiğini, tahliyenin ertesi sabah yapılabileceğini söylerler. Herkes çıldırır, deliye döner. Rıza, bu arada Mümtaz Hoca'nın deposunda tutulmaktadır. Ekip, acil emniyete çağırılır. Ari Müdür ise toplantıya. Murat, Leyla'nın ortada olmamasından şüphelenmeye başlar. Aziz, Abdülmalik'in yanına gelip Leyla'yı vurduğunu söyleyince ummadığı tepkiyle karşılaşır. Murat, her yerde Leyla'yı aramaktadır. Sonunda Nakkaş Lojistiğe gelir ve kanlar içinde yatarken Leyla'yı bulur".
Yayıncı Kuruluş tarafından 376. bölümü yayınlanarak bir takım nedenlerle diziye son verildiği bildirilmiştir. Dizinin bölüm tekrarlarının ise hafta içinde akşam üstü saatlerinde yeniden izleyiciye sunulduğu görülmektedir. 322. Bölüm tekrarının yayınlandığı sırada saat 17.29'da soğuk havada geçtiği anlayılan diyalog şöyle gerçekleşmiştir (Klip 2):
"Erkek Oyuncu 1: Memur! Git odun getir bi yerlerden ateş yakalım. Götümüz donar valla burda.
Erkek Oyuncu 2: Emir eriniz oldum amına koyiiim.
Erkek Oyuncu 1: Söylenme lan hadi. Allah'ın koca kafası...".
Saat 17.29'da ekrana getirilen görüntü herhangi bir bipleme yapılmadan doğrudan ve açıkça izleyicinin duyabileceği bir formatta aktarılmıştır.
Çocukların 10 yaşından itibaren dizi izleme oranında artış görüldüğünü belirten Ertürk ve Gül, dizilerin kendine özgü anlatı yapıları ile gerçekliği farklı şekillere dönüştürdüklerini ve yanılsamalara dayalı bir hayal alemi oluşturduklarını dolayısıyla 10 yaşından itibaren dizilerle iç içe yaşayan çocukların "gerçeklik sorunu" ile yoğun bir şekilde kaldığını; üstelik çocukların, dizi ve filmlerde gördükleri karakterlerin rol yaptığını fark etseler bile, özdeşlik mekanizması ile model aldığı karakter gibi davranma boyutunda sapkın ve tehlikeli davranışlar sergileyebileceklerini belirtmektedirler (Ertürk ve Gül, 2006).
Haziran 2008 tarihli "Türkçedeki bozulma ve yabancılaşmanın araştırılması, Türkçenin korunması ve geliştirilmesi için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan" TBMM Meclis Araştırma Komisyonu Raporunda "Müstehcen ve Kaba Sözlerin Kullanılması" başlığı altında şu sonuçlara yer verilmiştir:
"...Televizyon dizilerindeki karakterlerin kullandığı müstehcen, argo ve kaba kelimeler ertesi gün toplumun içinde hızla yayılmakta ve arkadaş grupları arasında tartışmalara neden olmaktadır. Bazı çocuklar ve gençler söz konusu karakterleri kendilerine örnek alarak konuşmalarını ve hareketlerini taklit etmektedir. Böylece müstehcen, argo ve kaba sözlerin kullanımının yaygınlaşmasıyla televizyon ve sokak karşılıklı olarak birbirlerini desteklemektedir".
RTÜK İletişim Merkezleri kanalıyla iletilen şikayetlerde çok sayıda izleyicinin ekrana getirilen diyalogdan rahatsız olduğu anlaşılmıştır. Hatta Alo RTÜK kanalıyla Adana'dan bir kadın izleyici "...şu an çocuğum aynı kelimeyi tekrar ediyor" şeklinde dile getirdiği şikayet ile yayıncı kuruluşun ceza almasını talep etmiştir.
Çocuk ve gençlerin ekran başında bulunduğu bir zaman diliminde ekrana getirilen görüntülerle çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlaki gelişimine zarar verebilecek türden bir yayın sergilendiği düşünülmektedir. Ayrıca "...dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez" hükmünün de ihlal edildiği görülmektedir.
Sonuç olarak; Kanal D TV Yayın Kuruluşu'nun bahsolunan yayını nedeniyle 6112 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrası (m) bendinde yer alan "...dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez." ilkesi ile yine aynı maddenin 2. fıkrasında yer alan "Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlaki gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde ve koruyucu sembol kullanılmadan yayınlanamaz." hükmünü ihlal ettiği değerlendirilmektedir.”
Şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Yayın kuruluşunun söz konusu yayını ile 6112 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (m) bendi ile ikinci fıkrasını ihlal ettiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın yazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca yapılan değerlendirmesi neticesinde;
Her ne kadar Daire Başkanlığınca yayında 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin 1 inci fıkrasının (m) bendinin yanı sıra, ikinci fıkrasında yer alan; “Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde ve koruyucu sembol kullanılmadan yayınlanamaz” hükmünün de ihlal edildiği kanaati belirtilmiş ise de, söz konusu yayına ait deşifre kayıtlarının ve video görüntülerinin tetkiki sonucunda;
İhlal konusu dizi filmde kullanılan argo ifadenin herhangi bir bipleme yapılmadan doğrudan ve açıkça izleyicinin duyabileceği şekilde aktarıldığı, bu nedenle yayında 6112 sayılı Kanun’un 8 inci maddesini birinci fıkrasının (m) bendinde yer alan "... dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez."hükmünün ihlalinin ön plana çıktığı kanaatine varılmıştır.
Yayıncı kuruluşa 27.02.2013 tarihli yayını nedeniyle evvelce 28.03.2013 tarih ve 2013/20 sayılı toplantıda alınan 24 nolu Üst Kurul Kararıyla 6112 Sayılı Kanunun 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (m) bendi uyarınca uyarı yaptırımı uygulandığı Üst Kurul kayıtlarından anlaşılmıştır.
Bu itibarla; 6112 sayılı Kanun’un 8 inci maddesini birinci fıkrasının (m) bendinin tekraren ihlali nedeniyle, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere, KANAL D logosuyla yayın yapan DTV HABER VE GÖRSEL YAYINCILIK A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında; 6112 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (m) bendinde yer alan "... dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez. " hükmünün tekraren ihlali nedeniyle, 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca;
1- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Eylül 2015 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 25.086.065,54 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, yüzde bir oranı 250.861,00 TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
2- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Ankara Kamu Girişimci Şubesi TR98 0001 0025 3300 9999 9951 93 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, dava açma süresi içerisinde peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, en geç 1 aylık süre içerisinde ödenmeyen idari para cezasının, 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Oy birliği ile, karar verildi.