Üst Kurul’un yukarıdaki tarih ve sayılı toplantısında; “ATV logosuyla yayın yapan TURKUVAZ AKTİF TELEVİZYON PROD. A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında; 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde yer alan; "Tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerini esas almak ve toplumda özgürce kanaat oluşumuna engel olmamak zorundadır;...” hükmünün ihlali nedeniyle, aynı Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre “UYARI” YAPTIRIMININ UYGULANMASINA, 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, aynı yayın ilkesinin tekraren ihlali halinde, Kanunun 32 nci maddesinin İkinci fıkrasında yer alan; “Uyarının ilgili kuruluşa tebliğinden sonra ihlalin tekrarı halinde medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden üçüne kadar idari para cezası verilir.” hükmü uyarınca idari para cezası yaptırımı uygulanacağının, yapılacak tebligatta bildirilmesine,” şeklinde alınan karara karşı oy kullandım. Çünkü:
- Yayına ilişkin uzman raporu yeterli bir içerikle hazırlanmış ve ihlal tespit edilmemiş ve raporda müeyyide önerilmemiştir.
- Uzman raporunda ve deşifrede de yer aldığı gibi, “..Ancak iddialar yine HDP'li SARIYILDIZ'ın çatışmada yaralanan bir teröristi hastaneye getirdiği yönünde..” şeklindeki ifadeden de anlaşılacağı gibi, kesin yargı belirtilmemiş, iddia olduğu belirtilmiştir. Haberler, iddiaları, gündemlerine taşıyabilir, iddiaların doğru olmadığı düşünülüyorsa, buna ilişkin ya yayına bağlanılabilir, ya da 6112 sayılı Kanun’da (Madde 18) yer alan ve detaylı bir şekilde düzenlenen “Düzeltme ve Cevap Hakkı”na başvurabilirler. Zira, iddiaların doğruluğunun/yanlışlığının uzman tarafından ya da Kurul tarafından tespiti mümkün değildir.
- Yayına ilişkin şikayet dilekçesinde, ilgilinin bizzat kendisi, daha önce yaptığı açıklamaya da yer vermis ve o açıklamada da görüleceği gibi (…”12.08.2015 tarihli yazılı açıklamamda da belirttiğim üzere, 10.08.2015 tarihinde Şırnak'ın Silopi ilçesi Başak mahallesinde meydana gelen olaylar sırasında güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu Tamer Şeflek adlı sivil bir gencin yaralandığı ve emniyet güçleri tarafından güvenlik sağlanamadığı gerekçesiyle olay yerine ambulansın gidemediği, gencin ailesinin kendilerine ulaşarak yardım telep etmesi üzerine Şırnak Milletvekili Aycan İrmez'le birlikte olay yerine giderek, yaralıyı Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırdık…”)şeklinde ifadeler yer almıştır. Adı geçen “sivilin” terör şüphelisi olup olmadığını uzmanın bilmesi mümkün değildir ve haberde bu iddia olarak yer almıştır.
- Müşteki, yazılı medyada yer alan haberle ilgili yaptığı tekzibi, TV yayını için de yapabilirdi. Yukarıda belirtildiği üzere buna ilişkin detaylı bir yasal düzenleme mevcuttur.
Bu itibarla, bahse konu yayın için 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendindeki; “Tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerini esas almak ve toplumda özgürce kanaat oluşumuna engel olmamak zorundadır.” ilkesinin ihlal edildiğinden bahisle, yaptırım uygulanmasına yönelik kararın isabetli olmadığı düşünce ve kanaatiyle, anılan çoğunluk kararına katılmıyorum.