İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 01.09.2015 tarihli ve 1134 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“İLGİ : 10.07.2015 tarihli ve 021424 sayılı Evrak Akış ve Talimat Fişi ile gelen Fetullah Gülen Vekili Avukat Nurullah Albayrak'ın 08.07.2015 tarihli dilekçesi.
Hakkaniyet Hukuk Bürosu Avukatı Nurullah Albayrak Kurulumuza gönderdiği ilgi yazıda, A HABER ünvanlı medya hizmet sağlayıcının, 02.06.2015 tarihinde yayınladığı "Memleket Meselesi" isimli programdaki bazı ifadelerin 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 8. maddesinin birinci fıkrasının b, c, ç, e, ı, i ve k bentlerinde belirtilen hükümlere aykırı olduğunu belirtmiş, anılan program hakkında incelemenin yapılarak gerekli cezai işlemin uygulanmasını talep etmektedir.
"Memleket Meselesi" isimli program yorum programdır. Programda gündeme ilişkin haberler değerlendirilmektedir. Programa yorumcu olarak katılan Mehmet Metiner ve Cem Küçük'ün gündeme ilişkin görüşlerinin ilgi yazıya konu olan kısımlarının deşifresi aşağıda verilmiştir.
Mehmet Metiner: Aydın Doğan'ı savunuyor olmasından dolayı büyük bir memnuniyet duydum. Bu paralel çakalları birbirleriyle son derece uyumlu çalışıyorlar. Çakal edebiyatı bu. Delikanlı adam kamuoyu karşısında tehdit dilini kullanmaz. Ekrem Dumanlı anlamadıysa bir kez daha kendisine söyleyim. Delikanlı adam, mert adam kamuoyu karşısında tehdit dilini kullanmaz. Hani atasözü vardır; ıstıracak köpek, dişini göstermez diye. İsim isim biliyoruz derken neyi kastediyor acaba? Kimi tehdit ediyorsun? En yukarısı en yukarısı Allah'tır. Biz Allah'ın dışında iç kimsenin karşısında rükuya eğilmedik, secdeye durmadık ya. Senin gibi Çevik Bir'in karşısında secdeye kapanmadık, senin çakma şeyhin gibi. Senin tehditlerinden korkan senin gibi namert olsun ya. Namert olsun namert. Delikanlı adam tehdit etmez, senin o parmağını kırarlar, defterini de dürerler, parmağını da kırarlar senin. Haddini bileceksin. Sabahtan beri yayın yapıyosun yalan yanlış haberler üzerinden. "İsim isim biliyoruz." Sen kimsin ya? Sen kimsin, kimi savunuyorsun? Hani içerdeki polis şeflerini tanımıyordunuz? Hani 17-25 operasyonu olduğunda Pensilvanya'daki o çakma şeyh ben bunlara talimat verdim, bunların hiçbirini de tanımıyorum, bunlarla alakam yok demişti? Alakanızın olmadığı insanları savunmak size mi düştü? Yalancısınız ya, dibine kadar yalancısınız ya. Bir insanda, bir Müslümanda ar, edep, haya duygusu olur. Bir Müslüman asla yalan söylemez ya. Madem ki bunlar sizin adamlarınızdı, o çakma şeyhiniz niye 17-25 Aralık operasyonu olduğunda "Ben bu insanları tanımıyorum. Hiçbirini tanımıyorum." dedi. Peki o çakma şeyhinize bu istihbarat bilgilerini kim veriyordu? Kim veriyordu? Ha gazeteci kılığındaki istihbaratçılardan behsediyo, sevsinler sizi ya. Topunuz birden istihbaratçısınız ya. Topunuz birden. Sen gasteci misin ya? Şu diline bak Allah aşkına ya. Terbiyesiz, edepsiz bir dil. Yani kendileri tabi istihbarat örgütlerinin emrindeki gazeteciler olarak çalıştıkları için diyelim ki Cem Küçük gibi onurlu, değerli kardeşlerimizi istihbaratın elindeki gazeteciler olarak görüyorlar. Bu kadar aşağılık bir zihniyet. Bunların dinle, imanla, dinayetle, İslamiyetle hiçbir alakaları olamaz. Göz göre göre yalan söylenir mi ya? Sahte bir operasyon üzerinden birbirlerini kahraman yapıyorlar... Bak Ekrem Dumanlı: Manyaklığın bir haddi hesabı var,doğru, bi sınırı var. Ama görünen o ki senin manyaklığının hiçbi sınırı yok. Sen kimi korkutacağını bil. Bak açık söylüyoruz ya. Silivri, Yassıada, dar ağaçları bizi korkutmaz ya... / Cem Küçük: Türk Devletinin, yani bizim devletimizin bir numaralı düşmanı fetullahçı terör örgütüdür. Başkası değildir. Bak, tek ve en büyük düşmanımız. Burda geçmişte, balyoz, ergenekon, askeri casus, KCK, MİT, 7 Şubat, şike davası, reyting operasyonu, devrimci karargah operasyonu, avukatlara yapılan operasyonla ilgili kim kumpas kurmuşsa, bunları bu devletin, bizim devletimizin savcı ve polislerinin bulup yargılaması en doğal haktır, bunlar olacak. Şimdi onlar alan genişletiyolar. Mesela FETÖ'den Aydın Doğan da içeri alınacak, Hürriyet'e de el konulacak, buna da el konulacak, Yasemin Çongar da tutuklanacak, onlar başkasını da bu işe katıyo. Fetullahçı terör örgütü bizim düşmanımız. Devletin düşmanı. Onların öyle bişeyi yok. Başkası adına soruşturma da yok... Onlar kendileriyle beraber başkasını da ykmak için ve Türkiye'de muhalif olan herkes içeri tıkılıyo imajını vermek için o yayını yapmışlardır. Ben şimdi, burdan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına sesleniyorum. O yayını izlesinler, 2 saat boyunca. Sayın Cumhurbaşkanımızı, Sayın Başbakanımızı, AK Parti'yi, seçilmişleri ve bütün milleti, hakim, savcı, polisleri Ekrem Dumanlı, Tarık Toros, Erhan Başyurt tehdit ettiler... Bununla ilgili bakalım hangi savcı yarın gerekeni yaaapacak?.. Onun dışında bizim başka bi düşmanlığımız falan yok."
Programda dile getirilen görüşlerinin doğruluğunun ya da yanlışlığının tarafımızca açıklığa kavuşturulması mümkün olmadığı, bunların ancak bağımsız mahkemelerce karara bağlanabileceği değerlendirilmiştir.
Sonuç olarak, A HABER logolu medya hizmet sağlayıcının söz konusu yayınında 6112 sayılı Kanun açısından bir ihlalde bulunulmadığı, şikayetçinin düzeltme ve cevap hakkını kullanabileceği değerlendirilmiştir.”
Şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Anılan yayında; 6112 sayılı Yasa'nın; herhangi bir hükmünün ihlal edilmediği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe:Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Her ne kadar Daire Başkanlığınca rapora konu yayında 6112 sayılı Kanunun herhangi bir hükmünün ihlal edilmediği kanaati belirtilmiş ise de; söz konusu yayına ait deşifre kayıtlarının ve video görüntülerinin tetkiki sonucunda; rapora konu programda kişi ve kuruluşlar hakkında kullanılan ifadelerin eleştiri sınırlarını aşan nitelikte ifadeler olduğu değerlendirilmiştir.
Bu itibarla; 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin 1 inci fıkrasının (ç) bendinde yer alan; "...kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez."hükmünün ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.
Anılan kuruluşa 30.03.2015 tarihli yayınları nedeniyle evvelce 09.04.2015 tarih ve 2015/17 sayılı toplantısında alınan 4 nolu Üst Kurul Kararlarıyla 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi uyarınca uyarı yaptırımı uygulandığı Üst Kurul kayıtlarından anlaşılmıştır.
Bu itibarla; aynı hükmün tekraren ihlali nedeniyle, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca, anılan Yayın Kuruluşu hakkında “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere, A HABER logosuyla yayın yapan TURKUVAZ MEDYA YAYIN HİZMETLERİ A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında; 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan; “...kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez.” ilkesinin tekraren ihlali nedeniyle, 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca;
1- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Mayıs 2015 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 5.607.097,57 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, yüzde bir oranı 56.071,00 TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
2- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Ankara Kamu Girişimci Şubesi TR98 0001 0025 3300 9999 9951 93 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, dava açma süresi içerisinde peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, en geç 1 aylık süre içerisinde ödenmeyen idari para cezasının, 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Üst Kurul Üyeleri Hamit ERSOY, Nurullah ÖZTÜRK, İlhan YERLİKAYA ve Taha YÜCEL’in karşı oylarıyla ve oyçokluğuyla karar verildi.
Toplantıya Ait Şerhler
Üst Kurulun 07.10.2015 gün ve 43 sayılı toplantıda aldığı 46 no.lu karara karşı oy yazısı.
Taha YÜCEL Şerhidir.