İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 01.09.2015 tarihli ve 1069 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“İLGİ : 10.07.2015 ve 021426 no'lu Evrak Akış ve Talimat Fişi ile gelen Fetullah Gülen vekili Av. Nurullah Albayrak'ın 08.07.2015 tarihli dilekçesi.
Hakkaniyet Hukuk Bürosu Avukatı Nurullah Albayrak Kurulumuza gönderdiği ilgi yazıda, A HABER ünvanlı medya hizmet sağlayıcının, 03.06.2015 tarihinde yayınladığı "Gece Ajansı" isimli programdaki bazı ifadelerin 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'a aykırı olduğu, anılan program hakkında incelemenin yapılarak gerekli cezai işlemin uygulanmasını talep etmektedir.
"Gece Ajansı" isimli program haber bültenidir. Söz konusu haber bültenidir. Banu El'in sunduğu programda gündemdeki haberler izleyiciye aktarılmış ve bu haberlerle ilgili olarak konuklar yorumlarda bulunmuşlardır. Bu yayının bazı bölümlerinde "paralel yapı" ile ilgili olarak bir takım iddialara yer verildiği görülmüştür. İlgili kısmların deşifresi aşağıda verilmiştir:
"Ozan Rasim Kütahyalı: ...Öcalan aktör, İmralı Türkiye siyasetinde bir aktördür. Türk siyasetinde esas son 3-4 senenin Recep Tayyip Erdoğan'dan sonra en önemli aktörü Fetullah Gülen denen heriftir. Bu Pensilvanya'daki çete lideridir. Tabi bunlarda bizlerde, ben her geldiğimde özerleştiri yapıyorum. Hatalar yapıldı. Belki de AK Parti'ye yönelik, AK Parti seçmenindeki bir kısım kırgınlık ve küskünlüğün sebebi de bu iğrenç çete ile yapılan ittifak sonucu olan yıpranmalardır. Ama şu anda bu çete gemiyi azıya almışken, ben gelmeden evvel CNN International'ı seyrediyorum IŞİD'le mücadele eden ülkelerin toplantısı var... Bu adi, alçak örgüt Türkiye tarihinin sadece Cumhuriyet tarihinin değil, 1071'den beri bu topraklarda gördüğü en adi örgüttür bu. Bunu herkes şuan bu siyasi tartışmalar arasında bir kısım insan pek anlamayabilir, AK Parti muhalifleri. Ama bu konuda binlerce kitap yazılacak sana söyleyeyim. Buz dağının daha üstü. Yani bu paralel örgüt denen çetenin bu pensilvanya çetesinin daha buz dağının üstü görünüyor. O kadar korkunç bir örgüt bu. Yok sakın bunu askeri vesayetle, Kemalistlerle kıyaslanmaz bu. Bunlar açık bir şekilde hiçbir Türkiyeye bağlılıkları yok. Tek bağlılıkları o Pensilvanya'da kendini Mehdi zanneden adama. Daha ağır konuşmak istiyorum da konuşmayayım. Bu kendini Mehdi zanneden patolojik vakaya tapan bu militan manyak sürüsü, bunlar militan manyak sürüsüdür. Ordaki Fransız Dışişleri Bakanı var, İngiliz Dışişleri Bakanı var ne sordu? / Sunucu: Ne sordu? / Kütahyalı: Adi herif, o adil militan o vatan, hakkaten bu kelime Türkiye tarihinde ilk kez anlamını buldu. Vatan haini ilk kez. Bunu da Fetullahçı teroristler dışında ki unsurlara karşı da kullanmamak lazım... "
Yapılan incelemede, programda paralel yapının ağır şekilde eleştirildiği, "adi herif" gibi ifadelerin kullanıldığı görülmüştür. "Adi herif" ifadesi doğrudan bir şahış için kullanıldığında kişilik haklarının ihlali kapsamında değerlendirilerek, müeyyide uygulanması gerekmektedir. Ancak, metinde "adi herif" ifadesinin kim için kullanıldığı açık olmadığı değerlendirilmiştir. Bununla birlikte, programda paralel yapı ve Fetullah Gülen eleştirilmektedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 8 Temmuz 1999 tarihinde karara bağladığı Sürek/Türkiye Davası'nın (26682/95) gerekçesinde, izin verilebilir eleştirilerin sınırları siyasetçiler ve kamuya mal olmuş kişiler açısından daha geniştir. Bu nedenle, kamuya mal olmuş kişilere yönelik ağır eleştiriler, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmektedir. Yargıtay'ın 2009/10167 sayılı kararına göre; eleştirinin bir hak olmaktan çıkıp, suç boyutuna girmesinde başvurulacak ölçütler, muhatabın sıfatı, sosyo-kültürel durumu, toplumda egemen örf ve adetler, ülke kamuoyunda yarattığı etki gibi unsurlar gözetilmelidir. Tartışmanın muhatabı olan ve habere konu edilen kişi olan Fetullah Gülen, son yıllarda dini kimliğinden ziyade siyasal meseler söz konusu olduğunda ülke gündemine gelmektedir. Bazı siyasetçilerle polemiklere girmekte ve siyasal konulara ilişkin değerlendirmelerde bulunmaktadır. Bu nedenle, Fetullah Gülen'e ilişkin yapılan eleştiriler herhangi bir vatandaşa yapılan eleştiri kapsamında değerlendirilemez. Kamuya mal olmuş bir kişi olarak Fetullah Gülen'e yönelik ağır eleştiriler, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir.
Ayrıca, programda dile getirilen görüşlerinin doğruluğunun ya da yanlışlığının tarafımızca açıklığa kavuşturulması mümkün olmadığı, bunların ancak bağımsız mahkemelerce karara bağlanabileceği değerlendirilmiştir.
Sonuç olarak, A HABER logolu medya hizmet sağlayıcının söz konusu yayınında 6112 sayılı Kanun açısından bir ihlalde bulunulmadığı, şikayetçinin düzeltme ve cevap hakkını kullanabileceği değerlendirilmiştir.
Şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Anılan yayında; 6112 sayılı Yasa'nın; herhangi bir hükmünün ihlal edilmediği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Her ne kadar Daire Başkanlığınca rapora konu yayında 6112 sayılı Kanunun herhangi bir hükmünün ihlal edilmediği kanaati belirtilmiş ise de; söz konusu yayına ait deşifre kayıtlarının ve video görüntülerinin tetkiki sonucunda; ihlal konusu yayında dilin düzeysiz ve kaba kullanıldığı, bununla beraber, kişi ve kuruluşlar hakkında anılan programda kullanılan ifadelerin eleştiri sınırlarını aşan nitelikte olduğu da değerlendirilmiştir.
Bu nedenlerle 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin 1 inci fıkrasının (m) bendinde yer alan; “Türkçenin özellikleri ve kuralları bozulmadan doğru, güzel ve anlaşılır şekilde kullanılmasını sağlamak zorundadır; dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez.” ve (ç) bendinde yer alan; "...kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez."hükmünün ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.
Anılan kuruluşa 30.03.2015 tarihli yayınları nedeniyle evvelce 09.04.2015 tarih ve 2015/17 sayılı toplantısında alınan 4 nolu Üst Kurul Kararlarıyla 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi uyarınca uyarı yaptırımı uygulandığı Üst Kurul kayıtlarından anlaşılmıştır.
Bu itibarla; aynı hükmün tekraren ihlali nedeniyle, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca, anılan Yayın Kuruluşu hakkında “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Ayrıca; Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (m) bendinin ilk kez ihlali nedeniyle uyarılmasının uygun olacağı kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere, A HABER logosuyla yayın yapan TURKUVAZ MEDYA YAYIN HİZMETLERİ A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında;
1- 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (m) bendindeki; “Türkçenin özellikleri ve kuralları bozulmadan doğru, güzel ve anlaşılır şekilde kullanılmasını sağlamak zorundadır; dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez” hükmünün ihlali nedeniyle, aynı Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre “UYARI” YAPTIRIMININ UYGULANMASINA,6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, aynı yayın ilkesinin tekraren ihlali halinde, Kanunun 32 nci maddesinin İkinci fıkrasında yer alan; “Uyarının ilgili kuruluşa tebliğinden sonra ihlalin tekrarı halinde medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden üçüne kadar idari para cezası verilir.” hükmü uyarınca idari para cezası yaptırımı uygulanacağının, yapılacak tebligatta bildirilmesine,
2- 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan; “...kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez.” ilkesinin tekraren ihlali nedeniyle, 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca;
1- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Mayıs 2015 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 5.607.097,57 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, yüzde bir oranı 56.071,00 TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
2- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Ankara Kamu Girişimci Şubesi TR98 0001 0025 3300 9999 9951 93 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, dava açma süresi içerisinde peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, en geç 1 aylık süre içerisinde ödenmeyen idari para cezasının, 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Üst Kurul Üyeleri Hamit ERSOY, Nurullah ÖZTÜRK, İlhan YERLİKAYA ve Taha YÜCEL’in karşı oylarıyla ve oyçokluğuyla
Karar verildi.
Toplantıya Ait Şerhler
Üst Kurulun 07.10.2015 gün ve 43 sayılı toplantıda aldığı 47 no.lu karara karşı oy yazısı.
Taha YÜCEL Şerhidir.