İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 20.08.2015 tarihli ve 1215 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“ULUSAL 1 Logolu medya hizmet sağlayıcısında 31.07.2015 tarihinde 13:19:28-13:38:17 saatleri arasında yayınlanan sunuculuğunu Umut TEZER'in yaptığı "GÜN ORTASI" isimli haber programında canlı yayına bağlanan gazeteci Sebahattin ÖNKİBAR'ın, GÜLEN Cemaatine yönelik "Fetullah GÜLEN Terör Örgütü" ifadesini kullandığı şikayet edilmektedir.(Klip 1- Fetullah GÜLEN ile ilgili açıklamalar)
Söz konusu şikayete ilişkin haberde sunucu ile gazeteci Sebahattin ÖNKİBAR arasında geçen diyalogların deşifre metini şöyledir:
13:32:36
Sunucu: "Yazınızda çok dikkat çeken ara başlık var. Bu süreç de PKK ile Fethullah GÜLEN terör örgütü dediniz. F Tipi ya da Cemaat. Bu işbirliğine ilişkin yazınızda bir başlık var. Şimdi Şanlıurfa Valisinin yaptığı konuşmada gündeme geldi. Ceylanpınarda evlerinde öldürülen Polis Memurlarının cenaze töreninde Vali, ağabeylerinizden aldığınız emirler dedi. Bu gün bir başka gazetede Siirt'te PKK ve gençlik yapılanmasının tırmandırdığı terör olaylarında gözaltına alındığı ve sonra mahkemece serbest bırakılan hakimlerden bahsediliyor. Başka emareler var mı" Bu süreçte PKK ile Cemaatin ya da F Tipinin işbirliğine kol kola olmasına ilişkin başka emareler var mı? Bilgiler var mı?"
Sebahattin ÖNKİBAR:"Bana şöyle söylendi, şu anlatıldı; kesin belgeli olarak elimizde F Tipi örgüt ile Fetullah GÜLEN terör örgütü ile PKK arasında çok somut, çok organik ilişkiler var. Bu ilişkileri düzenleyen de MOSSAD. Bakın çok net olarak bu ifade bana aktarıldı. MOSSAD ile CIA tabii, MOSSAD'ı CIA siz düşünemezsiniz. Bu ilişkileri PKK-Feto ilişkilerini düzenleyen, beraberliğini sağlayan MOSSAD ve CIA. Ve kesin, belgeli. Bakın, belgeli tabiri kullanıldı. Bunun altını çiziyorum. Zaten bunların ikisi emperyal taşeron örgüt, o itibarla ben olmamasına şaşardım. Hatırlayın Ekrem DUMANLI Zaman Gazetesinin Genel Yayın Müdürü, Diyarbakır Belediyesine niye gitti? Niye o ziyareti yaptı? Cemaat Güneydoğuda kime oy verdi? HDP'ye oy vermedi mi? sevgili Umut, dolayısı ile yani bunu görmek için alim olmak gerekmiyor. Görmemek için salak ya da hain olmak gerekiyor."(Klip 2- Şikayetin Konusu)Şeklinde açıklamalarda bulunmuştur
Yukarı yer alan diyaloglardan anlaşılacağı üzere gazeteci Sebahattin ÖNKİBAR, Fetullah GÜLEN Cemaati-PKK ilişkisine yönelik açıklamalarını, başka bir kişinin bilgilerine dayanarak yaptığı görülmektedir. Ekte yer alan şikayet yazısında belirtildiği gibi Sayın ÖNKİBAR'ın GÜLEN Cemaatine yönelik kullanmış olduğu"Fetullah GÜLEN Terör Örgütü"ifadesinin doğruluğunun ve yanlışlığının 6112 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı düşünülmektedir. Dolayısıyla, şikayete konu olan açıklamalar ihlal olarak değerlendirilmemiştir.”
Şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Yayın Kuruluşu'nun söz konusu yayını ile 6112 sayılı Kanun hükümlerini ihlal etmediği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe:Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Her ne kadar İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı tarafından şikayete konu yayında ihlal olmadığı belirtilmiş ise de, bilindiği üzere, demokrasi rejiminin olmazsa olmaz koşulu olan ifade hürriyetinin bir unsuru da bilgi verme hakkıdır. Bilgi edinme hakkı görsel işitsel medyada izleyici dinleyici kitlesi açısından ayrıca bir hak görünümüne bürünmektedir.
Bilgi verme hakkı, doğru bilgi verme hakkı mütalaa edilmektedir. “Doğru bilgi” vermenin amacı kitlelerin doğru bilgi almasını temin etmek, çoğulcu tartışma ortamının sağlıklı olarak oluşumunu sağlamak ve bu yolla demokrasinin gelişimine katkıda bulunmaktır. Bu anlamda, yayın kuruluşu tarafından ekrana getirilen haber yayınında haberlerin verilmesinde gerekli olan doğruluk ve tarafsızlık olgusunun göz ardı edilerek tamamen taraflı bir dille yansıtıldığı, söz konusu durumun kamuoyu oluşumunu olumsuz olarak etkileyebileceği ve bu nedenle 6112 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinin ihlal edildiği anlaşılmıştır.
Söz konusu kuruluşa 19.08.2011 tarihli yayını nedeniyle evvelce 04.10.2011 tarih ve 2011/57 sayılı toplantıda alınan 23 nolu Üst Kurul Kararıyla 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi uyarınca uyarı yaptırımı uygulandığı Üst Kurul kayıtlarından anlaşıldığından; 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinin tekraren ihlali nedeniyle, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca, anılan Yayın Kuruluşu hakkında “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere, ULUSAL 1 logosuyla yayın yapan ULUSAL KANAL İLETİŞİM HİZMETLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında; 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde yer alan "Tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerini esas almak ve toplumda özgürce kanaat oluşumuna engel olmamak zorundadır;..."ilkesini tekraren ihlali nedeniyle, 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca;
1- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Haziran 2015 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 195.036,38 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezası 10.000 ( 2015 yılı için yeniden değerleme oranına göre belirlenen 13.601 (onüçbinaltıyüzbir -) Türk Lirasından az olamayacağından 13.601 TL. İDARI PARA CEZASI UYGULANMASINA;
2- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Ankara Kamu Girişimci Şubesi TR98 0001 0025 3300 9999 9951 93 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, dava açma süresi içerisinde peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, en geç 1 aylık süre içerisinde ödenmeyen idari para cezasının, 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Üst Kurul Üyeleri Hamit ERSOY, Nurullah ÖZTÜRK, İlhan YERLİKAYA ve Taha YÜCEL’in karşı oyları ve oy çokluğu ile karar verildi.
Toplantıya Ait Şerhler
Üst Kurulun 07.10.2015 gün ve 43 sayılı toplantıda aldığı 62 no.lu karara karşı oy yazısı.
Taha YÜCEL Şerhidir.