İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 14.09.2015 tarihli ve 1410 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“HALK TV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcıda, 08.09.2015 tarihinde 13.00-15.50 arasında canlı olarak yayınlanan "Öğleden Sonra" programında günün öne çıkan haberleri telefon bağlantılarıyla ve stüdyoya katılan konuklarla değerlendirildiği görülmüştür. Söz konusu programım 15.00'den sonraki bölümüne gazeteci ve TBMM eski başkanlarından Uluç Gürkan ve Halk TV genel müdürü Şaban Sevinç stüdyo konuğu olarak katılmışlardır. Gazeteci Mehmet Faraç da telefon bağlantısı ile yayına bağlanmıştır.
Terör olayları, şehit ailelerine taziye mesajları, hasta olduğu için operasyona götürülmeyen Şahin Şimşek'in mesajları, Tuzluçayır'da yaşanan çatışmalarla ilgili haberler verildikten sonra programda (saat 15.17'de) "Burası Dağlıca Mı? Yaralı askerimizin kurtarılma mücadelesine ilişkin görüntüler Türkiye'yi sarsacak" alt yazısı ile bir VTR'nin ekrana getirildiği izlenmiştir. VTR'de, kırsal bir alanda etrafa dağılmış şekilde hareketsiz yatan askerlerin arasında yaralı olan bir askere serum takılırken çekilen görüntüler yer almaktadır. Bu esnada silah sesleri duyulmakta, dumanlar ve elleri tüfekli kişiler görülmekte, çatışmanın devam ettiği anlaşılmaktadır. Görüntülerde kendinden geçmek üzere olan askerin yüzü açıkça görülmekte, kendisine bilincini kaybetmemesi için "Volkan uyuma!" diye seslenilmesiyle adı da ekrana yansımaktadır. Volkan'ın yattığı yerden sarfettiği "kan kaybediyorum" sözleri duyulmakta ve içinde bulunduğu zor durum izleyiciye aktarılmaktadır. Yayın Kuruluşu'nun VTR'nin sesini geri plana aldıktan sonra nerede ve ne zaman çekildiğini bilmediği bu görüntüleri, 15.17-15.50 arasında ekranda, aralıksız peşpeşe tekrarlamak suretiyle yayınladığı ve ancak 15.30'dan sonra buzladığı görülmüştür.(Klip 1 Burası Dağlıca Mı?) VTR fonda sürekli olarak tekrarlanırken sunucu ve stüdyo konukları görüntüler hakkında görüşlerini açıklamışlardır. Söz konusunu görüntüler üzerine sunucunun yaptığı ilk yorumlar şu şekildedir:
"15.20.28 Sunucu: Evet sayın seyirciler, burası Dağlıca mı diye soruyoruz biz de. Şimdi öyle görüntüler var ki bir askerin kurtarılma mücadelesi adeta. Orada gördüğümüz kadarıyla sağlık ekipleri de olabilir çünkü bir bayan var orada, hemşire olduğunu zannediyorum, elinde serum tüpü var ve müdahale ediliyor şu sıralarda görüntülerde. Bir taraftan silah sesleri de geliyor. Evet bu görüntüler Türkiye'yi sarsacak görüntülerdir diyebiliriz. Evet orada yaralı askerin kurtarılma mücadelesi var.
(Uluç Gürkan, görüntülerin inanılması güç görüntüler olduğunu, Türkiye'nin bu getirildiği durumu hak etmediğini söylüyor.)
Sunucu: 15.21.57 Uyumak yok diye oradan askere sesleniyorlar... Vatandaşlar da var orada gördüğümüz kadarıyla.....Muhtemelen Dağlıca diyoruz emin olmamakla birlikte ama ...görüntüler kan dondurucu. İzlediğimiz karelere biz de yorum yapamıyoruz, yorum yapmakta çok zorlanıyoruz. Türkiye'yi sarsacak görüntüler diyebiliriz bu görüntüler. (Uluç Gürkan, bu görüntülerle ilgili muhakkak bir açıklama yapılması gerektiğini söylüyor.) Evet, bir taraftan da çatışma sesleri de geliyor aynı zamanda, silah seslerini de duyuyoruz. Uyumak yok diye askeri bir anlamda da uyanık tutmaya çalışıyorlar o sıralarda. Adeta yaralı askeri kurtarma mücadelesi yaşanmış o sıralarda. Muhtemelen Dağlıca diyoruz sevgili seyirciler bölgeye. Burası Türkiye. .Burası yeni Türkiye." (Klip 2 Sunucu)
Terörün bir amacı, eylemlerle insanları korkutup sindirmek, diğeri de kamuoyunu tahrik ederek, sokakları karıştırarak karşı tepki oluşturmak ve düzeni bozmaktır. Yayın kuruluşu bu görüntüleri ekrana yansıtırken görüntülerin kamuoyunda bu şekilde bir infiale yol açacağı, karşı eylem oluşturabileceği hususunu gözardı etmiş ve terör örgütünün yol açtığı telaş ve panik halini, yaralı askerin zor anlarını da ekrana getirerek bir şekilde terörün amacına hizmet etmiş olabileceğini dikkate almamıştır. Bunu yanısıra gerek asker yakınlarında, gerekse o bölgeden haber bekleyen izleyicide yol açacağı ruhsal zarar da öngörülmemiştir.
Saat 15.27.00'de kendisiyle telefon bağlantısı gerçekleştirilen gazeteci Mehmet Faraç'ın görüntülerde yaralılara orada bulunan herkesin el ele verip yardıma koştuklarının görüldüğünü belirtmiş, Türkiye'nin bölünemeyeceğini söyleyerek halkı sağduyulu davranmaya davet etmiş ve bu çağrı daha sonra Şaban Sevinç tarafından da yayın boyunca sık sık tekrarlanmıştır.(Klip 3 Mehmet Faraç). Bununla birlikte, özellikle böylesi gergin zamanlarda, yayınlayacağı VTR'yi, haberleri bir süzgeçten geçirmesi, haber unsurlarında eksiklik bırakmadan haberini yayınlaması ve izleyicileri içerik konusunda uyarması beklenen Yayın Kuruluşu, bahse konu yayında bu özeni göstermeyerek yayıncı sorumluluğuna aykırı davranmıştır.
Sonuç olarak,
HALK TV yayın kuruluşunun bahse konu yayınında yaralı askerin adının yüzünün açıkça gösterilmesi ve nereye ait görüntüler olduklarını bilmedikleri VTR'nin bir ön denetimden geçirmeden yayına verilmesi, üzerine yorumlar yapılması sonucunda halkı teröre karşı kenetlenmeye davet etmeyi hedeflerken terör örgütünün amaçlarına hizmet edebilecek bir yayın gerçekleştirmesi nedeniyle 6112 sayılı Kanun'un 8/(ç) maddesinde yer alan yayınlar "İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz..." ve 8/(d)maddesindeki ".....Terör eylemini, faillerini ve mağdurlarını terörün amaçlarına hizmet eder şekilde sunamaz." hükmünü ihlal ettiği değerlendirilmiştir.”
Şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Anılan yayında; 6112 sayılı Yasa'nın; 8. Maddesinin birinci fıkrasının (ç) ve (d) bentlerinin ihlal edildiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Her ne kadar Daire Başkanlığınca yayında 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinin yanı sıra, (d) bendinde yer alan; ".....Terör eylemini, faillerini ve mağdurlarını terörün amaçlarına hizmet eder şekilde sunamaz." ilkesinin de ihlal edildiği kanaati belirtilmiş olsa da, söz konusu yayına ilişkin video ve deşifre kayıtlarının incelenmesi neticesinde;
İhlale konu yayında "Burası Dağlıca Mı? Yaralı askerimizin kurtarılma mücadelesine ilişkin görüntüler Türkiye'yi sarsacak" alt yazısı ile bir VTR'nin ekrana getirildiği, görüntülerde kendinden geçmek üzere olan askerin yüzünün açıkça gösterildiği, kendisine bilincini kaybetmemesi için "Volkan uyuma!" diye seslenilmesiyle adının da ekrana yansıtıldığı, Volkan'ın yattığı yerden sarf ettiği "kan kaybediyorum" sözlerinin ve içinde bulunduğu zor durumun izleyiciye aktarıldığı anlaşılmıştır.
Yaralı askerin adının yüzünün açıkça gösterilmesinin ve içinde bulunduğu zor durumun izleyiciye bu şekilde aktarılmasının insan onuruyla bağdaşmadığı, bu nedenle yayında 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinden ziyade, (ç) bendinde yer alan "İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz..." ilkesinin ihlalinin ön plana çıktığı sabit görülmüştür.
Anılan kuruluşa 15.05.2013 tarihli yayını nedeniyle evvelce 22.05.2013 tarih ve 2013/32 sayılı toplantıda alınan 3 nolu Üst Kurul Kararıyla 6112 Sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi uyarınca uyarı yaptırımı uygulandığı Üst Kurul kayıtlarından anlaşılmıştır. Bu itibarla; 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinin tekraren ihlali nedeniyle, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere, HALK TV logosuyla yayın yapan HALK RADYO VE TELEVİZYON YAYINCILIK A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında; 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan; “İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz...” ilkesinin tekraren ihlali nedeniyle, 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca;
1-İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Ağustos 2015 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 19.433,31 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezası 10.000 (onbin) (2015 yılı için yeniden değerleme oranına göre belirlenen 13.601 (onüçbinaltıyüzbir - ) Türk Lirasından az olamayacağından 13.601 TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
2- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Ankara Kamu Girişimci Şubesi TR98 0001 0025 3300 9999 9951 93 no’lu hesabına “6112 sayılı Kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı Kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, dava açma süresi içerisinde peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, en geç 1 aylık süre içerisinde ödenmeyen idari para cezasının, 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.