İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 16.09.2015 tarihli ve 1430 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“TGRT Haber logosuyla yayın yapmakta olan hizmet sağlayıcı kuruluş hafta içi hergün "Ana Haber" isimli haber bültenini izleyicilerine sunmaktadır. Haber bülteninde ülke gündeminde yer alan siyasi, ekonomik, sosyal ve magazinel olaylardan hazırlanan bir seçkinin sunulduğu görülmektedir. Söz konusu haber bültenine ilişkin yapılan izleme sonucunda yapılan tespitler ve elde edilen bulgular ile bu bulgular ışığında oluşan kanaat aşağıda sunulmuştur.
Hizmet sağlayıcı kuruluşun 14 Eylül 2015 tarihinde ekrana getirmiş olduğu haber bülteninde yer verdiği haberlerden birisinin de Irak'ta çalışan Türk işçilerinin Şii birterör örgütü tarafından kaçırılmasına ilişkin olduğu izlenmiştir. Rapora konu haberin sunucunun, "Irak'ta kaçırılan 18 Türk işçiyi kurtarmak için sessiz diplomasi yürütüyor. Dış İşleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu hafta sonu Irak Cumhurbaşkanı'nı ile görüştü. Kulislere yansıyan bilgilere göre Ankara Şii liderlere dolaylı mesaj gönderdi." şeklindeki ifadeleri ile sunulduğu görülmüştür. Sunucunun haber anonunsnun akabinde ekrana getirilen görüntülerin ise haberin görsel unsurları olduğu izlenmiştir. Rapora ilişkin hazırlanan Klip'te de yer aldığı üzere ekrana getirilen görselin ana temasını kaçırılan Türk işçilerin sıraya dizilmiş görüntülerinin, rehin turulan Türk işçilerin arkasında ise siyah giyimli, yüzleri kapalı ve ellerinde silah bulunan beş teröristlerin oluşturduğu görülmüştür. Sunumu yapılan videonun unsurları incelendiğinde ise rehin tutulan işçilerin isim ve soy isimlerini, hangi ilden olduklarını ifade ettikleri, işçilerin korku içinde bulundukları ve tedirgin bir ruh hali içinde kendilerinden istenilen hususları söyledikleri izlenmiştir. Bu kapsamda sunulan videoda"... Hasan Türkmen, Necdet Yılmaz... Sakarya Hendek, Ali..." şeklinde rehinelerin konuşmalarının ekrana getirildiği tespit edilmiştir. Habere eklenen alt seste "Irakta kaçırılan 18 Türk işçi, Ankara işçilerin serbest bırakılması için yoğun çaba harcıyor. Ancak bu çabaların ayrıntıları kamuoyuna yansıtılmıyor zira Türk Dış İşleri işçileri kurtarmak için sessiz diplomasi yürütüyor" şeklinde ifadelerin izleyiciye aktarıldığı görülmüştür. İzleyiciye sunulan videonun Türk işçileri kaçıran terör örgütünün propaganda yapmak üzere hazırlayarak servis ettiği gerek yapılan haberin içerinden gerek, haber de yer alan görsel grafik unsurların irdelenmesiyle anlaşılmıştır. Haberde Türk diplomatları ve Iraklı yerel ve merkezi yetkililerle yapılan görüşmelerin genel hatları, bölgede yer alan Şii liderlerin açıklamaları şeklinde konulara değinilmiştir. Bunun yanı sıra rehinelerin ülke yetkilierine seslenmesi ve taleplerininin bulunduğu şeklindeki rehineler ait ifadelere sözlü ve görsel sunumda yer evrildiği tespit edilmiştir.
Kitle iletişim araçlarının en önemli işlevlerinden birisi de haber vermek ve kimi olaylara toplumsal bir bilincin inşa edilmesine katkı sağlayarak kamuoyu oluşturulmasını sağlamaktadır. Bu kapsamda haber niteliği ve değeri bulunan hadiselerin editoryal sorumluluk çerçevesinde izleyiciye sunulması kitle iletişiminin ve haberleşmenin en belirgin unsurlarındandır. Hizmet sağlayıcının haber verme işlevini yerine getirirken sunumunu yaptığı olayın görsellerinin elde edilmesinden, olayın haber metninin oluşturulmasına, sunucunun anons biçiminden ekran yazılarına ve olaya ilişkin kimi görsellerin kapatılmasına/maskelenmesine kadar bir çok anlatım ve üslup unsurunu dikkate alması gerekmektedir. Habere konu olan olaylara ilişkin içerik aktarımının ancak aktarım üslubu ve anlatım usulü ile anlamlı bir bütün oluşturacağı, bu unsurlardan herhangi birinde meydana gelecek aksaklığın ise medyanın haber verme ve kamuoyu oluşturma işlevini bozabileceği hususu göz önünde bulundurulmalıdır. Hizmet sağlayıcı kuruluşun bir olayın haberleştirilmesi ve izleyiciye sunulmasını içeren süreçlerin tamamında, kamu yararı var mı, yapılan sunum terör örgütlerinin korkutucu ve yıldırıcı özelliğine hizmet eder mi, yapılan sunum terör örgütünün propagasına imkan ve zemin sağlar mı, haberde yer alan kişiler bu sunum biçiminden olumsuz etkileniyor mu, haber sunumunda gereksiz/yersiz görsel-sözel-yazılı unsurlar bulunuyor mu, haberi oluşturan bazı unsurların maskelenmesi gerekiyor mu, habere ilişkin bazı görsel öğelerin maskelenmeden verilmesi haberin değerini azaltıyor mu (haberi magazinel/tabloid ve seyirlik hale getiriyor mu), haberin sunum biçimi haberde yer alan kişilerin insan onuru ve diğer kişilik haklarını zedeliyor mu, sunum dili ya da anlatım biçimi haberi yapılan konunun derinleşmesine, sorunun büyümesine neden oluyor mu gibi soruları yanıtlaması gerekmektedir. Bu kapsamda etkin bir editoryal süreçten geçirilmeksizin hazırlanılan ve sunulan programlar hem medyanın bahsi geçen işlevinin zedelenmesi hem de sorunlu alanların metalaşarak değersizleşmesi sorunlarına yol açabilmektedir. Dolayısıyla bir olayın haberleştirilmesi çerçevesinde haberin içeriğini oluşturan unsurların etkin ve güçü bir editoryal süreç şeklinde ele alınmaması halinde bir terör örgütünün korkutucu, yıldırıcı özelliklerinin yansıtılmasından rehinelerin korkmuş, yılgın ve tedirgin hallerinin gösterilmesi sonucunda insan onurlarının zedelenmesi gibi bir takım sorunların ortaya çıkması söz konusu olmaktadır.
Haberde aktarılan ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti yetkililerin sessiz diplomasi yürütüldüğü şeklindeki çaba ile haberin görsel sunum dilinin örtüşmediği, video kaydı terör örgütü tarafından yapılmış bir görsel malzemenin tüm açıklığıyla verilmesinin örtüşmediği düşünülmektedir. Devlet yetkililerinin diplomatik girişimlerinin örtük ve sessiz olduğunun belirtildiği haberin terör örgütü tarafından hazırlanmış bir video kayıt ile görselleştirilmesinin söz konusu çabaları da akamete uğratabileceği göz önüne alındığında hizmet sağlayıcının yapmış olduğu yayının görselleştirilmesinde herhangi bir kamu yararının bulunmadığı ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini de küçük düşürücü nitelikte olduğu düşünülmektedir.
Sonuç olarak, TGRT Haber logosu ile yayıncılık yapmakta olan hizmet sağlayıcı kuruluşun "Ana Haber" isimli haber bülteninde yer vermiş olduğu haber yayınının, yukarıda ifade edilen açıklamalar ve sunulan argümanlar ışığında;
a) haberin sunumunda rehinelerin yüzlerini açık biçimde bir maskeleme yapmaksızın ekrana getirdiği, bununla birlikte kişilerin ait zayıf/güçsüz, korkmuş, yardım dileyen ve yılgın halleri içeren görsellerin sunulmasına aracılık ettiği gerekçesiyle 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan "İnsan onuruna (...) saygılı olma ilkesine aykırı olamaz,(...)" hükmünü,
b) sunumu yaptığı olayda, haber değeri taşıyan unsurlar dışında olduğu değerlendirilen terör örgütünün kaydını yaparak servis ettiği görselin ekrana getirilmesiyle, terör örgütünün korkutucu ve yıldırıcı özelliğinin yansıtılmasına aynı zamanda söz konusu görsellerin terör grubunun amaçlarına hizmet etmesine imkan ve zemin sağlayabilecek olması gerekçesiyle aynı Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan " (...) terör örgütlerinin korkutucu ve yıldırıcı özelliklerini yansıtıcı nitelikte olamaz. Terör eylemini, faillerini ve mağdurlarını terörün amaçlarına hizmet eder şekilde sunamaz." şeklindeki hükmü ihlal ettiği değerlendirilmiştir.”
Şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Rapora konu yayın ile 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) ve (d) bentlerinin ihlal edildiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe : Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Her ne kadar Daire Başkanlığı’nca, söz konusu yayın ile 6112 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan; "İnsan onuruna (...) saygılı olma ilkesine aykırı olamaz,(...)” ve (d) bendindeki; "Terörü.... terör örgütlerinin korkutucu ve yıldırıcı özelliklerini yansıtıcı nitelikte olamaz. Terör eylemini, faillerini ve mağdurlarını terörün amaçlarına hizmet eder şekilde sunamaz." İlkelerinin ihlal edildiği belirtilmiş ise de, anılan yayına ait deşifre kayıtlarının ve video görüntülerinin tetkikinde;
Kaçırılan Türk işçilerinin görüntülerinin verildiği ihlale konu haber, kamuoyuna duyurulması gereken oldukça önemli bir olaya ilişkin olup, olaya dair görüntülerin teröristlerce servis edilmiş bir internet sitesi aracılığıyla elde edilmiş olmasından hareketle, anılan yayının, “terör örgütlerinin korkutucu ve yıldırıcı özelliklerini yansıtıcı” nitelikte olduğu şeklinde yorumlanmasının isabetli olmayacağı, toplumun haber alma ve bilgilenme hakkının daha ağır bastığı yayının “haber verme” ve “kamuoyunun haber alma” hakkı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Bu nedenle rapora konu yayında, 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) ve (d) bendi ilkeleri ihlalinin bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Toplantıya Ait Şerhler
Üst Kurulun 07.10.2015 gün ve 43 sayılı toplantıda aldığı 87 no.lu karara karşı oy yazısı.
Süleyman DEMİRKAN Şerhidir.