İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 09.09.2015/1392 tarih/sayılı yazısının incelenmesi sonucunda, TRT TÜRK logosuyla yayın yapan Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu unvanlı kuruluş hakkında “6112 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir idari yaptırım uygulanmasına yer olmadığına” dair oy çokluğu alınan kararda karşı oy kullandım.
Hakkaniyet Hukuk Bürosunun şikayeti üzerine incelenen 13.08.2015 tarihli, ‘Manşetten’ isimli programda “Cemaatin İflası” isimli kitabın yazarı Hanefi Avcı’nın konuk edildiği, konukla kitabı ve cemaat hakkındaki görüşleri tartışılırken bizzat görevli sunucunun birkaç kez “Fethullahçı terör örgütü var, paralel yapı bunlarla mücadeleyi zorlaştırıyor” gibi görüşlerini ekrana taşıdığı dikkati çekmiştir. Mahkeme kararı olmadan, birilerine veya bir guruba “terör örgütü” denilirse, orada hukukun üstünlüğünden söz edilemez.
Programın tüm vatandaşların vergileriyle finanse edilen kamu yayıncısının ekranında yer aldığı düşünüldüğünde, tarafsızlık, tüm görüşlerin dengeli temsili gibi hususların daha da önem kazanacağı görülmektedir. Oysa bu programda, aslında kendisi de kamu görevlisi olan sunucunun bizzat taraf gibi davrandığı, görüşlerin tek yanlı olarak iletilmesine destek verdiği açıktır. RTÜK, bu kural ihlallerini engel olmak için var olan bir kurumdur.
Programda tek yanlı iletilen görüşlerle kamuoyunda belli bir algı yaratılarak özgür kanaat oluşumunun engellendiği, ağırlıklı olarak da belli bir kesimin ve bazı kişilerin küçük düşürülmesinin hedeflendiği görüşündeyim. Bu tür yayıncılığın çağdaş yayıncılık anlayışında yeri olmadığı gibi yayıncı sorumluluğuna da aykırı olduğu açıktır.
Yayında 6112/8-1 (ı) bendi hükmünün ihlal edildiği düşüncesinde olduğumdan oy çokluğu ile alınan kararda karşı oy kullandım.