Üst Kurul Başkanı (En Yaşlı Üye Sıfatıyla) Arif FIRTINA’nın gündem dışı olarak;
İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 13/10/2015 tarihli ve 1558 sayılı ve “A Haber” konulu raporunun görüşülüp karara bağlanmak üzere gündeme alınmasını öneriyorum"
Şeklindeki beyanına istinaden yapılan oylamada, konunun gündeme alınmasına, oy birliği ile karar verilerek görüşmelere geçilmiştir.
İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 13.10.2015 tarihli ve 1558 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun 07.10.2015 tarihli 2015/43 sayılı toplantısı 43 nolu kararında A Haber Kanalında 25.07.2015 tarihinde yayınlanan A Haber adlı programa ilişkin olarak İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı'nın 02.09.2015 tarihli ve 1284 sayılı yazısı ve eklerinin incelendiği belirtilmiş ve bahse konu yayın deşifresinin tamamının Üst Kurula sunulmasına karar verilmiştir. Üst Kurul talebi doğrultusunda ilgili yayın deşifresinin tamamını içeren raporumuz aşağıdadır.
HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız Kurulumuza gönderdiği 26.08.2015 tarih ve 27298 sayılı yazıda, A Haber ünvanlı medya hizmet sağlayıcının, 26.08.2015 tarihinde yayınladığı "A Haber" isimli programdaki bazı ifadelerin 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'a aykırı olduğu, anılan program hakkında incelemenin yapılarak gerekli cezai işlemin uygulanmasını talep etmektedir. HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız dilekçesinde şikayet konusu yayında şahsını hedef alan gerçek dışı, karalama amaçlı, suçlayıcı, ,kurgusal bir habere yer verildiğini belirtmektedir. Haber programında hiçbir şekilde kaynağından doğrulatılmadan, tarafının bilgisi ve görüşüne başvurulmadan tek yanlı yayın yapıldığı, gerçeklikten yoksun, iftira niteliğinde ifadeler kullanıldığı belirtilmektedir. Bu doğrultuda bahsi geçen yayının 6112 Sayılı Kanun çerçevesinde değerlendirilmesi talep edilmektedir.
Söz konusu programda sunucu Setenay Melek Cankat ile konuğu Kubilay Gülbek tarafından HDP Milletvekili Faysal Sarıyıldız'ın PKK terör örgütünün silah taşımacılığına aracılık ettiğine dair mobese görüntüleri yayınlanmış ve Savcılık tutanaklarından operasyonda tutuklanan kişilerin ifadeleri okunmuştur. Şanlıurfa Ceylanpınar'da polis tarafından ele geçirilen mühimmata ilişkin haberde olayın 2015 yılı Ocak ayında gerçekleştiği belirtilmiş ve Mehmet Muhammet Ali isimli PYD militanının sınırdan geçen silahları Suruç'taki terör örgütü yetkilisine teslim ettiği ifade edilmiştir. Bu işlemler sırasında da HDP Milletvekilinin dokunulmazlık zırhını kullanarak işlemleri kolaylaştırdığı ifade edilmiştir. Savcılıkta verilen ifadelere dayandırılarak anlatılan bu ifadeler sırasında mobese görüntüleri de ekrana getirilmiştir. Daha sonra ele geçirilen mühimmat görüntüleri ekrana verilmiştir. İsmail Çelik isimli bir kişinin yine bu silah taşımacılığına aracılık ettiği ve polis tarafından gözaltına alındığı ve burada verdiği ifadesinde de suçunu itiraf ettiği yine Savcılık kayıtlarına dayandırılarak anlatılmıştır. İsmail Çelik'in ifadeleri doğrultusunda silah teslimatının yapılacağı noktaya operasyon yapılmış ancak gelen araç Milletvekiline ait olduğu ve içinde Milletvekili olduğu için polis tarafından arama yapılamamıştır. Mehmet Muhammet Ali isimli şahsın ifadelerine dayandırılarak HDP Milletvekilinin de silah taşımacılığına aracılık ettiği yine Savcılık ifadelerine dayandırılarak aktarılmıştır. Programın şikayet konusu olan kısmının deşifre metni aşağıdadır;
(Raporun bu bölümünde, anılan yayının şikayet konusu olan kısımlarının deşifre metinlerine yer verilmiştir.)
İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme’nin “ifade özgürlüğü” başlıklı 10. maddesinde yer alan “Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak, kamu makamlarının müdahalesi olmaksızın ve ülke sınırları gözetilmeksizin, kanaat özgürlüğünü ve haber ve görüş alma ve de verme özgürlüğünü de kapsar...” düzenlemesi ile ifade özgürlüğünün güvence altına alındığı görülmektedir. Anayasa’nın 25. maddesinde “Düşünce ve kanaat hürriyeti” başlığı altında yer alan “Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.” ve 26. maddesinde “Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti” başlığı altında yer alan “Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar.” hükümlerinden anlaşılacağı üzere ifade hürriyeti Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile de güvence altına alınmaktadır. Anayasa’nın “Basın hürriyeti” başlıklı 28. maddesinde düzenlenen “Basın hürdür, sansür edilemez.” ve 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 3. maddesinde yer alan “Basın özgürdür. Bu özgürlük; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarını içerir.” hükümleri ise basın hürriyetinin güvence altına alındığını göstermektedir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2007/7-28 E. ve 2007/34 K. numaralı "İçtihat Metni"nde, demokratik toplumlarda basının önemini vurguladıktan sonra, “Geneli ilgilendiren ya da ilgilendirmesi gereken tüm olaylar hakkında, halkı objektif ve gerçekleri yansıtacak biçimde aydınlatmak, çeşitli sorunlar üzerinde kamuoyunu düşünmeye çağıracak tarzda tartışmalar açmak, onu toplumsal ve siyasal oluşumlar üzerinde doğru ve gerçeğe uygun bilgilerle donatmak, yöneticileri eleştirmek, uyarmak ve bu yöntemlerle denetlemek, ayrıca içinde yaşadığı toplumun ve tüm insanlığın sorunları konusunda bireyi bilinçlendirmek durumunda olan basına, bu ödevlerini yerine getirirken ihtiyaç duyacağı bir kısım haklar da tanınmıştır. Bunlar; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarıdır. Temelini Anayasa’nın 28. vd. maddelerinden alan ve 5187 sayılı Basın Yasasının 3. maddesinde düzenlenen bu haklar, basın yoluyla işlenen suçlarda, hukuka uygunluk nedenlerini oluşturur. Bilgiyi yayma, eleştirme ve yorumlama haklarının kabulü için, açıklama, eleştiri veya değer yargısı biçimindeki bilginin gerçek ve güncel olması, açıklanmasında kamunun ilgi ve yararının bulunması, açıklanış şekli ile konusu arasında düşünsel bir bağ bulunması, açıklamada “küçültücü” sözlerin kullanılmaması gerekir... Yargılama konusu haber ve yorum metnindeki eleştiri ve değer yargılarının bir kısmı sert ve çarpıcı bir üslupla dile getirilmiştir. Yerleşmiş yargısal kararlarda da vurgulandığı üzere esasen, eleştirinin sert bir üslûpla gerçekleştirilmesi, kaba olması ve nezaket sınırlarını aşması, eleştirenin amacına, psikolojisine, eğitim ve kültür düzeyine bağlı bir olgudur. Ancak kabul edilmelidir ki, basın özgürlüğü, belli ölçülerde abartmayı, hatta kışkırtmaya başvurmayı da içerir. Gazetecilerin yazılarında kullandıkları deyimler “polemik” niteliğinde olsa da, nesnel bir açıklamayla desteklendiğinde, bu ifadeler asılsız kişisel saldırı olarak görülemez.” ifadelerine yer vermiştir.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2009/7316 E., 2012/17738 K. nolu içtihat metninde “İfade özgürlüğü demokratik bir toplumun esaslı temellerinden birini oluşturup, toplumun ilerlemesi ve her bir bireyin gelişimi için temel koşullardan biridir. İfade özgürlüğü, sadece lehte olduğu kabul edilen veya zararsız görülen veya ilgilenmeye değmez bulunan "haber" ve "düşünceler" için değil, fakat aynı zamanda aleyhte olan, çarpıcı gelen ve rahatsız eden haber ve düşünceler için de uygulanır. Bunlar çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin gerekleri olup, bunlar olmaksızın "demokratik toplum" olamaz ifadeleriyle de "ifade özgürlüğü" nün geniş sınırlarına dikkat çekilmiştir.(Yargıtay Kararlarına, UYAP - Bilgi Bankası, http://emsal.yargitay.gov.tr/VeriBankasiIstemciWeb/, adresinden karar/esas numaraları ile sorgulama yapılmak suretiyle ulaşılabilir.)
Yukarıda belirtilen hükümlerden ve kararlardan anlaşılacağı üzere İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme, Anayasa ve Basın Kanunu’nda dolayısıyla hem ulusal hem uluslararası hukuk metinlerinde ifade özgürlüğünün açıkça güvence altına alındığı bu bağlamda gerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarında gerekse Yargıtay kararlarında "ifade özgürlüğünün" temel alındığı görülmektedir.
Sonuç olarak medyada bireylere yönelik olarak küçültücü olmamak ve hakaret içermemek kaydıyla belirli ölçüde abartılı, kışkırtmaya başvuran, muhalif olan, çarpıcı gelen veya rahatsız eden haberler ve iddialar yer alabilmektedir. Bu nitelikte haber ve iddialar basın özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmelidir. Ancak demokratik toplumlarda medyanın sorumluluklarının da bulunduğu unutulmamalıdır. Medyanın; abartılı, kışkırtmaya başvuran, muhalif olan, çarpıcı gelen veya rahatsız eden haberler ve iddiaların muhataplarına cevap ve düzeltme hakkı tanıması ve/veya karşıt görüşlere yer vermesi demokratik toplumun gelişmesine ve kamuoyunda özgürce kanaat oluşmasına sağlayacağı gibi medyanın kamusal sorumluluğunun ve medya etiğinin bir gereğidir.
Program sunucusu Setenay Melek Cankat tarafından sunum esnasında "Şu anda da ekranlara geliyor mühimmat ciddi anlamda bir mühimmatın olduğunu söylemiştik. Onları saymakta fayda var: 3 roketatar, 4 adet M-16 Otomatik Tüfek, 25 El Bombası, 2 bin mermi. Yani HDP'li Milletvekilinin aracı olarak taşıdığı PKK'nın bir şekilde aracılığını yaptığı, mühimmat taşıyarak aracılığını yaptığı o malzemeler, o mühimmat şu anda ekranlara geliyor." şeklinde Milletvekilinin doğrudan silah taşımacılığı yaptığı şeklinde suçlayıcı ifadeler kullanılmakla beraber hemen devamında kullanılan ifadelerde "Şimdi tekrar ekranlarını yeni açan izleyicilerimiz olabilir. Bir olayı hatırlatalım istiyorum. HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız'ın adının karıştığı olayla ilgili terör örgütü PKK'ya giden silahları almak için Şanlıurfa Ceylanpınar'a gelen kuryeyi Sarıyıldız'ın ilçeye özel aracıyla getirdiği ortaya çıktı sayın seyirciler. Sarıyıldız'ın aracından inip silahları almak için giden kurye polis tarafından yakalandı. Silahları teslim etmek üzere getiren diğer şüpheli de polis tarafından silahlarla birlikte gözaltına alındı. Zanlıların gösterdiği aracın yanına gelen polis Faysal Sarıyıldız'la kaşılaştı. Milletvekili olduğu öğrenilen Sarıyıldız gözaltına alınmadı ancak diğer zanlıların ifadeleri doğrultusunda hakkında fezleke yazıldı." şeklinde polis ve savcılık kayıtlarına dayanılarak habere konu edilen olayın özeti yapılmıştır.
Program konuğu Kubilay Gülbek'in şikâyete konu olan açıklamaları değerlendirildiğinde, bahsi geçen ifadelerin somut delillere dayandırıldığı ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilebileceği düşünülmektedir. Şikâyete konu olan yayında yer alan ifadeler Savcılık tutanaklarına, görüntüler ise mobese kamerası kayıtlarına yani tamamıyla devletin resmi kurumlarına dayandırılmaktadır. İfade özgürlüğü iki temel ilke çerçevesinde sınırlandırılabilir. Birincisi, kişilere hakaret edilmesi, ikincisi şiddete başvurulmasını teşvik etmektir. Siyasal çatışmaların veya rekabetin bir sonucu olarak örgütlerin veya partilerin eleştirilmesi, itham edilmeleri demokratik bir ülkede ifade özgürlüğünün gereği olarak kabul edilmelidir. Yayının şikayete konu olan bölümünde konuk tarafından birtakım iddialara yer verildiği görülmekle beraber, bu iddiaların doğruluğunun ya da yanlışlığının tarafımızca açıklığa kavuşturulması mümkün değildir.
Sonuç olarak, A Haber TV logolu medya hizmet sağlayıcının söz konusu yayınlarında 6112 sayılı Kanun açısından bir ihlal olmadığı değerlendirilmektedir.”
Şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Bahse konu yayında 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendi hükmünün ihlal edildiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Her ne kadar Daire Başkanlığınca rapora konu yayında 6112 sayılı Kanunun herhangi bir hükmünün ihlal edilmediği kanaati belirtilmiş ise de; söz konusu yayına ait deşifre kayıtlarının ve video görüntülerinin tetkiki sonucunda;
Anılan programda program konuğu Kubilay Gülbek PKK terör örgütü kuryesine yapılan operasyonla ilgili haberi, Savcılık tutanaklarından ve operasyonda tutuklanan kişilerin ifadelerinden edindiği bilgileri aktardığı iddiasıyla mobese kayıtları eşliğinde değerlendirmiştir. Program konuğunun birtakım iddialarda bulunduğu bu iddiaların doğruluğunun ya da yanlışlığının tarafımızca tespit edilmesinin mümkün olmadığı yönündeki Uzman ifadelerinin uygun olduğu düşünülmekle birlikte, program sunucusunun zaman zaman program konuğu Kubilay Gülbek'in ifadelerinin izleyicilerce daha iyi kavranması için yaptığı çeşitli açıklamalarda her ne kadar
"HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız'ın adının karıştığı olayla ilgili terör örgütü PKK'ya giden silahları almak için Şanlıurfa Ceylanpınar'a gelen kuryeyi Sarıyıldız'ın ilçeye özel aracıyla getirdiği ortaya çıktı Sayın seyirciler. Sarıyıldız'ın aracından inip silahları almak için giden kurye polis tarafından yakalandı. Silahları teslim etmek üzere getiren diğer şüpheli de polis tarafından silahlarla birlikte gözaltına alındı. Zanlıların gösterdiği aracın yanına gelen polis Faysal Sarıyıldız'la kaşılaştı. Milletvekili olduğu öğrenilen Sarıyıldız gözaltına alınmadı ancak diğer zanlıların ifadeleri doğrultusunda hakkında fezleke yazıldı."
Şeklindeki ifadelerle konuğun sözleri özetlenmiş ise de, önceki ifadelerinde;
"Şu anda da ekranlara geliyor mühimmat ciddi anlamda bir mühimmatın olduğunu söylemiştik. Onları saymakta fayda var: 3 roketatar, 4 adet M-16 Otomatik Tüfek, 25 El Bombası, 2 bin mermi. Yani HDP'li Milletvekilinin aracı olarak taşıdığı PKK'nın bir şekilde aracılığını yaptığı, mühimmat taşıyarak aracılığını yaptığı o malzemeler, o mühimmat şu anda ekranlara geliyor."
Şeklindeki ifadelerin maksadını aşar nitelikte olduğu, silahların Milletvekilinin aracında bulunduğu algısını oluşturabileceği, dolayısıyla da doğrudan suçlayıcı unsurlar taşıdığı ve PKK terör örgütünün kuryeliğini yapmanın ciddi bir suç teşkil etmesine rağmen bu suçun sabit olmaması da dikkate alınmak suretiyle söz konusu değerlendirme raporunun 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde belirtilen "Suçlu olduğu yargı kararı ile kesinleşmedikçe hiç kimse suçlu ilân edilemez veya suçluymuş gibi gösterilemez..." hükmü kapsamında değerlendirilebileceği,
Yayın kuruluşu hakkında 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendini ilk defa ihlali nedeniyle; Kanunun 32 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca “Uyarı” yaptırımı uygulanması gerektiği,
Kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere; A Haber logosuyla yayın yapan TURKUVAZ MEDYA YAYIN HİZMETLERİ A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında; 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendindeki; “Suçlu olduğu yargı kararı ile kesinleşmedikçe hiç kimse suçlu ilân edilemez veya suçluymuş gibi gösterilemez; yargıya intikal eden konularda yargılama süresince, haber niteliği dışında yargılama sürecini ve tarafsızlığını etkiler nitelikte olamaz.” hükmünün ihlali nedeniyle, aynı Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre “UYARI” YAPTIRIMININ UYGULANMASINA,6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, aynı yayın ilkesinin tekraren ihlali halinde, Kanunun 32 nci maddesinin İkinci fıkrasında yer alan; “Uyarının ilgili kuruluşa tebliğinden sonra ihlalin tekrarı halinde medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden üçüne kadar idari para cezası verilir.” hükmü uyarınca idari para cezası yaptırımı uygulanacağının, yapılacak tebligatta bildirilmesine, Üst Kurul Üyeleri Hamit ERSOY, Nurullah ÖZTÜRK, İlahn YERLİKAYA ve Taha YÜCEL’in karşı oylarıyla, oyçokluğuyla karar verildi.