Sn. Arif Fırtına’nın önerisiyle gündem dışı görüşülen, İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 13.10.2015/1555 tarih/sayılı yazısının incelenmesi sonucunda, A HABER logosuyla yayın yapan Turkuvaz Medya Yayın Hizmetleri A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında oy çokluğu ile alınan “6112 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir idari yaptırım uygulanmasına yer olmadığına” dair kararda karşı oy kullandım.
Son dönemlerde, Fethullah Gülen Vekili Hakkaniyet Hukuk Bürosu tarafından A Haber, Kanal A, 24, TV Net, Ülke TV, Beyaz TV gibi kuruluşlar aleyhine Üst Kurula çok sayıda şikayet iletildiği, bunların tamamı hakkında Üst Kurul tarafından “ihlal olmadığı” yönünde karar alındığı dikkati çekmektedir.
Burada da, Hakkaniyet Hukuk Bürosunun şikayeti üzerine incelenen 03.06.2015 tarihli “Birlikte Bakalım” isimli programda Nagehan Alçı, Hilal Kaplan ve Latif Erdoğan’ın cemaat hakkında “HDP ile paralel yapının hiçbir zaman ters düşmediği, 2016 yılında Mesih Mehdi Gülen’in halifeliğini ilan edeceği inancında olduğu, 3 yaşından bu yana hazırlandığı, burada bir hüsran yaşayacakları ve bunun üzerine çok ciddi kaos planlarını uygulamaya koyacakları, MHP’de de paralel yapıyla işbirliği yapanlar olduğu, geçici hevesler uğruna CHP ve MHP’nin kendini mahvettiği” gibi görüşleri ileri sürdüğü görülmektedir. Görevli sunucunun da, geçmişte cemaatin kimle ortak olduğunu anımsatmadan, “ne istediler de vermedik” sözünün kime ait olduğunu izleyiciye anımsatmadan, bunlara yer yer katıldığını ifade ettiği ve böylece kamuoyunun tek yanlı oluşturulmasına katkı sağladığı dikkati çekmiştir. Oysa medya organlarının bilgileri çarpıtmadan, kimi bilgileri göz ardı etmeden izleyiciye iletme ve izleyicinin doğru bilgi ile isabetli kanaat oluşumuna katkı sağlaması gerektiği de açıktır.
Bu şekilde, cemaatin illegal terör örgütü olduğu, HDP, CHP ve MHP’nin ise bu örgüt ile ortaklığının kesin gerçek gibi gösterilmeye çalışıldığı, böylece kamuoyunda belli bir kesimin küçük düşürüldüğü, bu yönde algı yaratılarak özgür kanaat oluşumunun engellendiği görüşündeyim. Özellikle bu ifadelerin hem konuklar ve hem de doğrudan kuruluşun görevlendirdiği sunucu tarafından iletilmesinin bu durumu daha da kesinleştirdiği düşüncesindeyim.
Programın seçim döneminin henüz başlamadığı ancak siyasi belirsizliğin ortaya çıktığı bir dönemde yayınlandığı da dikkate alındığında tarafsız yayıncılık ilkesinin daha fazla yara alacağı görülmektedir. Yayında 6112/8-1 (ç) ve (ı) bendi hükümlerinin ihlal edildiği düşüncesinde olduğumdan oy çokluğu ile alınan kararda karşı oy kullandım.