Yayınlanan “Arka Sokaklar” Adlı Yerli Dizi.
İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 11.08.2015 tarihli ve 1191 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“Kanal D logolu medya hizmet sağlayıcı Kuruluş, Arka Sokaklar adlı polisiye bir dizi yapımı hafta içi saat 16.30'da izleyicilerine sunmaktadır. Dizi yapım, bir grup polisin suç ve suçluyla mücadelesini konu eden bir kurgusal anlatıyla sunulmaktadır. Söz konusu yapıma ilişkin yapılan izleme sonucunda elde edilen bulgular ve bu bulgular ışığında oluşan kanaat aşağıda sunulmuştur.
Arka Sokaklar adlı yapımın 31 Temmuz 2015 tarihinde "Tekrar" yayını şeklinde izleyiciye sunulan 277'nci bölümünde ilgili mevzuata aykırı kimi görsellere ve ifadelere yer verildiği tespit edilmiştir. Yapımın Klip1'de de görülebilecek olan kısmında polis şefi rolünde bulunan "Rıza" isimli karakterin eşi (Ayla), kızı (Pınar), damadı (Ali) ve eşinin dayısı (Necdet) rolündeki şahıslarla yemek yediği, yemek esnasında ise alkollü bir içkinin tüketildiği, buna ilişkin görsellerin ve özendirici nitelikte olduğu düşünülen ifadelerin söz konusu sahne aracılığıyla izleyiciye sunulduğu görülmüştür. Yapımda yer alan akşam yemeği şeklindeki kurgusal sunumda, oyuncular arasında geçen diyalogların ve film repliklerinin aşağıdaki şekilde olduğu tespit edilmiştir.
"Rıza: Ali bardağını ver.
Ali : Yok yok baba ben içmeyeceğim.Valla dün mahvetti dayı beni.Dayanamadım ya karşısında.
Necdet: Bak efendi çocuk. Bükemediği bileği öpüyor. Aferin.
Rıza: Bu kadar yalakalık da iyi değildir yalnız Aliciğim ha!
Necdet: Karışma çocuğa.
Ayla: Rızacığım zorlamayın çok. İş almayalım başımıza ha.
Rıza: Bana değil, dayına söyle Ayla. O kalkmadan ben kalkmam bu masadan.
Ayla: İnada bindirdi baban da.
Pınar: İkisi de inat anne çocuk gibiler.
Rıza: Hayırdır dayı saatinize bakıyorsunuz bir yere mi yetişeceksiniz?
Necdet: Yoo ne zaman başladık diye bakıyorum. Bakalım kaç saatte devrileceksin.
Rıza: Ha haa. Haydi haydi sağlığınıza..."
Yapımda izleyiciye aktarılan diyaloglar incelendiğinde oyuncuların sadece yemek yiyerek alkollü içki tüketmedikleri, alkollü içki üzerinden kendi kişisel tanımlamalarını yaptıkları görülmüştür. Dizide alkollü içkinin erkekler arasındaki bir yarışmanın nesnesi olarak sunulduğu ayrıca ürüne bireylerin kendini kanıtlama aracı olarak sembolik anlam yüklenerek izleyiciye aktarıldığı tespit edilmiştir. Bunun yanısıra alkollü içkinin çok tüketilmesine rağmen "yıkılmama, mahvolmama, bayılmama" gibi hallerin "üstünlük, güçlülük ve sağlamlık" gibi olumlu nitelemelerin kaynağı olduğu şeklinde sembolik bir anlam üretiminin de yapıldığı görülmüştür. Dizi yapımda, yaşlı bir bireyin fiziksel ve biyolojik olarak kendisinden çok daha genç olan kişiler karşısında onları alt edebilecek kadar rahat alkollü içki tüketebilmesine rağmen hala sağlıklı, dinç ve güçlü olduğu şeklinde bir diğer örtük mesajın kodlandığı görülmektedir.Söz konusu mesajların görsellerle daha da çekici hale getirildiği, alkollü içkinin bir sağlık ve mutluluk aracı olabileceği şeklinde mesajların izleyiciye aktarıldığı tespit edilmiştir.
Dramatik yapımlar kurgusu ya da öyküsel anlatısı gereği alkollü içkiye ilişkin görsellere yada oyuncu repliklerine yer verebilmektedir. Ancak bireyin akıl sağlığı ve rasyonel düşünme yetisini aşındırıcı etki yapıyor olması gerekçesiyle sağlık otoritelerince yararlı olmadığı belirtilen alkollü içkinin özellikle bu ayrımı yapabilecek yetkinlikte bulunmayan bireyler için özendirici olmaması gerekmektedir. Çocukların, gençlerin ve ergenlik aşamasında bulunan bireylerin kendini ispat etme, güçlü, bağımsız, üstün ve sağlam görünme gibi temel hislerini tatmin edilebilmek için alkollü içki kullanımını bilinçsiz ve ebeveyn denetimi olmaksızın tecrübe etmesi söz konusu olabilmektedir. Televizyon ya da diğer görselliği bulunan iletişim araçlarının öğretici ve yönlendirici etkisinin güçlü olduğu kabulünden hareketle burada sunulan mesajlar sonrasında söz konusu bireylerde bu deneyimleme arzusunun artabileceğini ileri sürmek mümkündür.
1982 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın Gençliğin Korunması başlıklı 58'inci maddesinin ikinci fıkrasında"... Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır."denilmektedir. Görsel ve işitsel medyada alkollü içkinin sunumunda kullanılan mesaj ve görsellerin bu ürünün kullanılmasını özendirmeyecek şekilde yapılması, sunumda çekici unsurlara yer verilmemesi gibi hususları çocukların ve gençlerin alkol düşkünlüğünden koruması için alınan bir tedbir olarak kabul etmek mümkündür. Bu bağlamda hizmet sağlayıcıların, yapımcıların ve editoryal süreçleri yönetenlerin gerek Anayasal, gerek 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin ilk fıkrasının (h) bendinde yer alan "alkol, tütün ürünleri ve uyuşturucu gibi bağımlılık yapıcı madde kullanımı ile kumar oynamayı özendirici nitelikte olamaz" şeklindeki düzenleme gerekse 6487 sayılı Kanun'un 2'nci maddesiyle değişik 4250 sayılı Kanun'un 6'ncı maddesinin ilk fıkrasında "...Televizyonlarda yayınlanan dizi, film ve müzik kliplerinde alkollü içkileri özendirici görüntülere yer verilemez." biçimindeki düzenlemeleri dikkate alması yasal bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Özetle, dramatik yapımlarda anlatı gereği alkollü içkinin sunumunda herhangi bir kısıtlama bulunmamakta buna karşın alkollü içkinin özendirici bir şekilde sunulması yasaklanmaktadır.
Sonuç olarak, "Kanal D" logosuyla hizmet sağlamakta olan Kuruluşun, yukarıda ifade edilen yayınıyla, raporda izah edilen argüman ve gerekçeler sebebiyle 6487 sayılı Kanun'un 2'nci maddesiyle değişik 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanununun 6'ncı maddesinin ilk fıkrasında yer alan"...Televizyonlarda yayınlanan dizi, film ve müzik kliplerinde alkollü içkileri özendirici görüntülere yer verilemez."şeklindeki hükmü ihlal ettiği değerlendirilmiştir.”
Şeklinde değerlendirmelere yer verilmiş olduğu
Söz konusu yayın ile 4250 sayılı Kanun'un 6 ıncı maddesi hükümlerinin ihlal edildiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği
Üst Kurulun 02/09/2015 tarih ve 2015/38 sayılı toplantısında karar yeter sayısına ulaşılamadığı,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği anlaşılmaktadır.
Gerekçe: Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Söz konusu yayına ait deşifre kayıtlarının ve video görüntülerinin tetkiki sonucunda; bir grup polisin suç ve suçluyla mücadelesini konu eden mezkur dizi yayınında yer verilen beyan ve görüntülerin, kurgusal nitelikte olduğu, sırf bu nedenle alkolü özendirici ve teşvik edici yönünün bulunmadığı, bu itibarla anılan yayındaki söz konusu sahnelerin alkol kullanımını doğrudan ya da dolaylı olarak övücü nitelikte olmadığı değerlendirilmekle, rapora konu yayında raporda önerilen ihlal unsurunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere; KANAL D logosuyla yayın yapan DTV HABER VE GÖRSEL YAYINCILIK A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında, bahse konu yayını nedeniyle, 4250 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir İDARİ YAPTIRIM UYGULANMASINA YER OLMADIĞINA, Üst Kurul Üyeleri Hamit ERSOY, Nurullah ÖZTÜRK, İlhan YERLİKAYA ve Taha YÜCEL’in karşı oyları, oy çokluğu ile karar verildi.
Toplantıya Ait Şerhler
Üst Kurulun 30.09.2015 gün ve 42 sayılı toplantıda aldığı 26 no.lu karara karşı oy yazısı.
Taha YÜCEL Şerhidir.