İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nin 10.09.2015 tarihli ve 1398 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“İlgi : a) 14.07.2015 tarih ve 1210 sayılı Uzman raporu
b) 02.09.2015 tarih, 2015/38 no'lu Üst Kurul toplantısı, 59 sayılı kararı
“ATV logolu medya hizmet sağlayıcı 29.06.2015 tarihinde "Kırgın Çiçekler" isimli dizinin ilk bölümünü yayınlamıştır. Söz konusu diziye Yetiştirme Yurtları Gençlik Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği'nin 10.07.2015 tarih ve 021410 sayılı şikayet dilekçesi dolayısıyla ilgi a)'da yer alan rapor düzenlenmiştir. İlgi b)'de yer alan Üst Kurul kararı neticesinde ilgili yayın tekraren izlenmiş ve değerlendirilmiştir.
"Kırgın Çiçekler" isimli yapım, varlıklı bir muhitte yer alan yetiştirme yurdunda kalan kız çocuklarını ve onlar için mücadele eden yurt görevlisinin hayatını konu almaktadır. Dizide 15-16 yaşlarında olan kızların akranlarıyla yaşadıkları sorunların, toplumun yurt çocuklarına olan bakış açısının, dışlanmalarının, ötekileştirilmelerinin ve bütün bunlara rağmen çocukların varolma mücadelesinin konu edildiği anlaşılmaktadır.
Dizinin bahsolunan bölümünde iki kızın yurda yerleştirilmesinin konu edildiği görülmüştür. Dizi bu karakterlerden "Eylül" isimli kızın hikayesiyle başlamaktadır. Eylül babasını kaybetmiş ve annesi kendinden yaşça küçük başka biriyle evlenmiş ve hamiledir. Eylül sabah mutfakta kahvaltı hazırlarken üvey babası gelir. Eylül mutfak dolabından tabak alırken ona arkasından yaklaşır ve onu sıkıştırır. Eylül, "Kemal abi napıyorsun?" diye yüzünü döner. Üvey baba, "rahat ol annen daha uyanmadı" der. Eylül'ün "Kemal abi yapma, yapma deyip kurtulma çabaları karşısında "ya neyi yapma. Kaç yaş var şunun şurasında aramızda. Kim inanır üvey baban olduğuma. Birlikte sokağa çıksak bizi sevgili sanırlar..." der ve anne uyanıp mutfağa gelir ama bir şey anlamaz. Eylül daha sonra üvey babasının kendisini rahatsız ettiğini annesine anlatır. Anne 2 kızına ve doğacak çocuğuna tek başına bakamayacağının düşünüp Eylül'ü yurda verir.(Klip 2)
Eylül yurttan arkadaşıyla gezmeye parka gittiğinde aynı semtte koleje giden erkek çocuklar ve daha sonra yurttan gelen arkadaşları kavga eder. Erkek çocuklar polisler geldiğinde kızlara iftira atarak, kızların kendilerine para karşılığında ilişki teklif ettiğini söylerler ve hep birlikte karakola giderler (Klip 3). Kızlar ertesi sabah bekaret kontrolü için hastaneye götürülür. Yurt müdür yardımcısı engel olmaya çalışır ancak gerekli mercilere ulaşana kadar kızlardan biri bu muayeneyi yaptırmak zorunda kalır (Klip 4). Bu olaydan sonra yurt müdür yardımcısı kızların mağduriyeti karşısında kızlara iftira atan çocukların velileriyle konuşur ve kızları koleje kayıt ettirir.
Dizi senaryosunda yurdun bulunduğu muhitte oturan zengin ailelerin yurttan rahatsızlık duydukları, çocuklarını yurt çocuklarıyla arkadaşlık yapmamaları konusunda uyardıkları, yurt çocuklarını ötekileştirdikleri de anlatılmaktadır. Yurda yerleşmek zorunda kalan diğer karakter ise "Cemre" dir. Cemre yurtla aynı yerde oturan varlıklı bir ailenin tek kızıdır. Cemre beğenmediği, artık giymediği kıyafetlerini yurda göndermekte ve yurdun karşısında bulunan villasından yurdu izlemektedir. Cemre'nin babası bir gün iflas eder ve bunalıma girer. Akşam Cemre uyurken babası intihar etmek için kafasına silah dayadığında karısı görür ve onu engellemeye çalışırken silah ateş alır ve anne vurulur. Cemre sesleri duyup odasından indiğinde annesini yerde görür ve annesine sarılıp uyandırmaya çalışırken babası "beni affet kızım" der ve silahla kendini vurarak intihar eder (Klip 5). Anne ve babası ölen Cemre'ye akrabalarından ve aile dostlarından sahip çıkan olmayınca, kendisi evlerinin karşısında bulunan yurda yerleşir.
Yukarıda senaryo içeriği ayrıntılarıyla verilen dizi konu itibariyle hassas bir konu olan yurt ve yurt çocuklarını ele almaktadır. Diziler senaryo olması sebebiyle uç, olağan ya da olağan dışı karakterlerin, olayların konu edilebilmesi mümkün olmaktadır. Nitekim dizide geçen üvey baba tacizi, bekaret kontrolü, intihar sahnesi gibi senaryo içeriklerinin izleyicilerin rahatsızlık duyacakları konular olduğu açıktır. Söz konusu bölümde de yer alan üvey babanın tacizi hoş görülemeyecek, toplum tarafından tepki gösterilecek bir olay olsa da dizide yer veriliş şekliyle rahatsızlık verici olduğu ancak görsel olarak ihlal niteliği taşımadığı değerlendirilmiştir. Yine dizide geçen intihar sahnesinin dramatize edilerek verildiği ancak ihlal içermediği tespit edilmiştir.
Özetle bahsolunan dizinin senaryo içeriğinin izlenilirliği arttırmak adına abartılarak hazırlandığı görülmekle birlikte dizide yetiştirme yurtları ve bu yurtlarda kalan çocukları kötüleyen bir yaklaşımın sergilenmediği anlaşılmaktadır. Toplumun bir gerçeği olan yetiştirme yurtlarının dizinin konusunu oluşturmasının, toplumda duyarlılık oluşturarak, yurt çocuklarına olan bakış açısının değişmesine katkı sağlayacağı da düşünülebilir. Nitekim söz konusu dizinin ilk bölümünde verilen mesajlarda yetiştirme yurtlarında kalan çocuklara yönelik yanlış algıların yıkılmaya çalışıldığı görülmüştür. Toplumun hassasiyet taşıdığı konuların da, senaryolaştırılarak gündeme gelmesi, toplumsal bilincin oluşmasına, yurt ve yurtlarda kalan çocukların sorunlarının duyurulmasına hizmet edebilecektir. Bu gerekçelerle söz konusu dizinin ilk bölümünde 6112 sayılı Kanun açısından bir aykırılık tespit edilmemiştir.” Şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Yayın kuruluşunun; söz konusu yayınında 6112 sayılı Kanun açısından bir aykırılık olmadığı kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe:Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın yazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca yapılan değerlendirmesi neticesinde;
Her ne kadar Daire Başkanlığınca ihlale konu yayında 6112 sayılı Kanun açısından bir aykırılık olmadığı kanaati belirtilmiş olsa da, söz konusu yayına ait deşifre kayıtlarının ve video görüntülerinin tetkikinde;
İhlale konu dizi filmde ele alınan konu her ne kadar bir senaryo gereği olsa da, dizide geçen üvey baba tacizi, bekaret kontrolü, intihar sahnesi gibi senaryo içeriklerinin izleyicilerin hassas oldukları ve rahatsızlık duyabilecekleri konular olduğu, söz konusu bölümde yer alan üvey babanın cinsel istismarının hoş görülemeyecek, toplum tarafından tepki gösterilecek bir olay olduğu, dolayısıyla bahse konu bölümde yer alan konu ve görüntülerin toplumun temel değerleri arasında yer alan “ailenin korunması” ilkesini zedeleyebilecek bir nitelik taşıdığı ve bu nedenle mezkur yayında 6112 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinin ihlal edildiği düşünülmüştür.
Söz konusu kuruluşa 06.10.2011 tarihli yayını nedeniyle evvelce 15.11.2011 tarih ve 2011/64 sayılı toplantısında alınan 37 nolu Üst Kurul Kararıyla 6112 Sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca uyarı yaptırımı uygulandığı Üst Kurul kayıtlarından anlaşılmakla, 6112 sayılı 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinin tekraren ihlali nedeniyle, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca, anılan Yayın Kuruluşu hakkında “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği kanaatine varılmıştır.
1- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Mayıs 2015 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 34.998.976,02 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, yüzde bir oranı (%1) 349.990,00 TL. İDARI PARA CEZASI UYGULANMASINA;
2- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Ankara Kamu Girişimci Şubesi TR98 0001 0025 3300 9999 9951 93 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, dava açma süresi içerisinde peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, en geç 1 aylık süre içerisinde ödenmeyen idari para cezasının, 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.