İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 07.09.2015 tarihli ve 1380 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“24 TV medya hizmet sağlayıcıda, hafta içi her sabah saat 11.00'de canlı olarak yayınlanan "Günün Manşeti" adlı programda, 24 TV Yayın Danışmanı Ersoy Dede ve Star Gazetesi Yazarı Cem Küçük tarafından, gazete başlıklarında ve köşe yazılarında yer bulan gündemdeki gelişmeler yorumlanmaktadır.
Hizmet sağlayıcının 24.08.2015 tarihli yayınında; son dönemde Star Medya Grubu'na yapılan saldırılar konu edilmiş, bu kapsamda gazetelerin köşe yazılarına yer verilerek, Ersoy Dede ve Cem Küçük'ün değerlendirmeleri aktarılmıştır. Yayın akışında saat 11.04'den itibaren, 21 dakika 45 saniye süren bölümde; Doğan Medya Grubu'nun ve Gazeteci Ahmet Hakan'ın yazıları, terör karşısındaki yaklaşımları eleştirilirken, eleştiri sınırlarının aşıldığı, hakaret niteliğinde ifadelere ve suçlamalara yer verildiği görülmüştür.
Yayın akışında konuşmaların kısa başlıkları; "Garson'un kimyası bozuldu?/ Teröre destek tartışması-Doğan'ın kuruluşları neyin peşinde? Ahmet Hakan PKK'ya açıktan destek veriyor/ Ahmet Hakan sen PKK'lısın?/ Kimyaları bozuldu-Aydın Doğan ve Tetikçileri Örtme Çabasında/ Her şehidin kanında Ahmet Hakan'ın eli var/ Star Grubu terörün hedefi- Saldırılar Doğan Grubu yüzünden yapılıyor/ Demirtaş Tutkusu-Hürriyet Yazarı Ahmet Hakan yine güzelleme yapmış/ Neden hala suskunlar? Malum Medya, Star Medya'ya saldırılara sessiz/ Medya tetikçileri yok oluyor- Bir dönemin kudretli kalemleri tasfiye oldu" şeklindeki alt yazılarla ekranda yer almıştır. Bu bölüm; "Klip-A.Hakan-A.Doğan ve Medyası" ismiyle raporumuza eklenmiş olup deşifresi de aşağıda sunulmuştur:
"(11.04.04) Bugün ‘Hergele’nin coşma günü. Kendince belli malum bir durumu perdelemek adına bugün saldırıya geçmiş... (11.04.37) ... Ethem Sancak’a kendi kıt zekasınca ayar vermeye çalışıyor… (11.07.53) Bu dünkü Güneş Gazetesi’nin manşeti... 'Teröre Destekten Yargılanacaksınız', %100 doğru bir manşet, bunda hiçbir sakınca yok. Bu Ahmet Hakan, patronu Aydın Doğan’la beraber %100 teröre yardım ve yataklıktan yargılanmaları lazım... (11.08.14) Ahmet Hakan, bildiğin şu an PKK’lıdır… PKK’ya yardım ve yataklık ediyor, patronu da öyle… (11.08.56) Ama bu Ahmet Hakan… sen 7 Haziran’dan önce ve sonra da açık açık PKK’yı destekliyorsun, sen PKK’lısın. Bak çok açık sen PKK’lısın. Öbürünün elinde silah var, senin elinde kalem var, kalkıyorsun terörü meşrulaştırıyorsun, tek bir laf etmiyorsun Kandil’e… PKK’ya… HDP’ye hiçbirşey söylemiyorsun. Ondan sonra da burdan kalkıp efendim bizi hedef gösteriyor, bugün de böyle yazıyor gene bizim patronumuza, Ethem Bey’e, ona buna… (11.09.39) Ahmet Hakan, şu an kendi sonunu hazırlıyor. Ben 17 Aralık’tan bu yana bir sürü yazdım, bir sürü kişi tasfiye oldu, bu da tasfiye olacak. Zaten bak bu adam tasfiye olmazsa Ahmet Hakan, sen ben tasfiye olucaz. Bak ya sen ben gidicez ya bu gidecek bu medyadan... (11.10.24) Senin patronun bu ülkede darbelere destek verdi, kamu mallarını soydu soğana… buradan da kalkıp hedef şey yapıyor. Bizim patronumuzun, buraya bir bomba atıldı, son anda imha edildi, geçen hafta Perşembe günü, Murat Bey’in arabasına 21-22 kurşun Allah korudu, bir şey olmadı. Bugüne kadar her türlü illegal işin içinde olmuşsun Hürriyet olarak, Aydın Doğan olarak, Ahmet Hakan olarak. Sana zerre kadar kılına dokunulmamış, dokunulmasın zaten de bir şey de olmasın, biz seni kalemle bu şekilde zaten imha eder gömeriz onda problem yok … (11.11.51) Bütün Türkiye’ye ilan ediyorum… Ahmet Hakan, PKK’lıdır, Şirin Payzın PKK’lıdır, yardım ediyorlar. Bu ülkenin seçilmişlerine en ağır lafı söyleyeceksin, asker polis şehit eden PKK’ya tek laf etmeyeceksin... (11.12.15) Bir de kalkıp küçümseyici bir dil, bilmem ne kullanıyor. Görücez Ahmet Hakan, sen mi biz mi gidicez bu medyadan. Burayı boş buldunuz yıllarca falan, vurdun geçtin kendine göre, arkanda darbeci askerler, yeri geldiğinde patronlar. Şimdi de kalkacaksın bizim patronumuzu hedef gösterip, yarın bir gün burnu kanasa onlardan bileceksin. Hadi işine git. Sen PKK’lısın. Ölen her şehidimizin elinde senin kanın var, elin kanlandı senin… bu sayfayı … PKK’lı birine var, böyle yazar. Şirin Payzın, Mirgün Cabas, ya bu kadar açık PKK’ya destek veriyor… (11.13.16) Biz niye başımıza bir iş gelirse bunlardan bilmiyoruz arkadaşım. Her gün sistematik olarak grubumuzu hedef alan, Patronumuz Ethem Sancak’ı hedef alan, onu kendi kıt zekalarınca küçültmeye, alçaltmaya çalışan, ihtihza eden ama buz gibi hedef gösteren bir yayın organı ve benim patronuma ateş etmişler, silahlı çatışmaya girmişler… öldürmeye ateş etmişler, ben diyemiyorum ki ‘Doğan Grubu hedef gösterdi.’... (11.13.47) O’nun yüzünden oldu zaten, Ahmet Hakan yüzünden oldu bu iş, Aydın Doğan yüzünden oldu… Bizim patronumuza atılan kurşun bunların yüzünden oldu, hedef gösteriyorlar. Ellerinde gazeteyi çıkarıyo gösteriyo ‘Star Gazetesi bunu yaptı’ diye Demirtaş. Bunlar her gün seni, beni, Star Gazetesinin patronlarını yazıyor. Murat Bey’e sıkılan kurşun Ahmet Hakan yüzünden sıkıldı, Aydın Doğan yüzünden sıkıldı. PKK’yla işbirliği içindesiniz, siz PKK’lısınız arkadaş değiştirmez. 21 kurşun sıkılıyor ve samimi bir dille kınamadılar, küçümseyerek, Star’ın yöneticisi bilmem ne diye yaparak yaptılar bunu ya. Böyle alçak adam bunlar. 21 kurşun, düşün şimdi Aydın Doğan’ın arabasına 21 kurşun sıkılsaydı ne olacaktı… olmasın yani Aydın Bey’e de olmasın… samimi bir dille kınayamadılar ya ... (11.15.00) Bu adamlar PKK’yı Murat Sancak’ı öldürmeye azmettirdiler. Allah, Ethem Sancağı da korusun, Murat Sancak’ı da korusun. Bu adamların niyetinin bu olduğu çok bariz belli yani. (11.15.10) Murat Bey’e yapılan saldırının faillerinden biri Ahmet Hakan Coşkun’dur, Aydın Doğan’dır, bu gazetedir… 11.15.45 Yahu 21 kurşun… bir adamı korkutmaya bir tane atarsın… 21 kurşun atıyorsun, PKK’ya azmettirdiler. Murat Sancak’a Ethem Sancak’a vur diye azmettirdiler. Az daha Murat Bey de ölüyordu ya. Bu alçaklar yüzünden ya, bu PKK’ya yardım ve yataklık edenler yüzünden... (11.16.07) Hala da köşelerinden Murat Sancak’a yapılan saldırıyı da istihza ederek karşılıyorlar ‘Acaba kendisi mi yaptırdı’ diye./Samimi bir dille kınamıyor. /Kınamak şöyle dursun gülüp dalga geçiyorlar yani./ Ahmet Hakan’ın bu yaptıkları, PKK’yı koruyup kollama, Murat Bey’e sıkılan kurşunlar, bize atılan bombalar, bunun burnundan fitil fitil gelecek, bak göreceksin. Zaten bu buradan tasfiye olmazsa sen ben gideriz bu medyadan, Zonguldak’a, Giresun’a döneriz yani. Ya da bu buradan gidecek yani. 21 tane kurşun sıkılıyor ya, samimi dille kınayan bir tane adam yok ya o gazetelerde, vicdansız bunlar ya. / (11.16.45) Bu senin tasfiye meselesiyle ilgili olarak Ahmet Hakan’ın zaman zaman düşünmesi lazım. Fenafillah mertebesindeydi Uğur Dündar diye bir adam yok artık. Emin Çölaşan, Bekir Coşkun falan gibi adamlar şuanda./ ... Kadri Gürsel nerde? Aslı Aydın Taşbaş nerde?/ ... Hani bu hiç ölmez zannettiği adamlar, yoklar yani... (11.17.35) Bu yaptıklarının, bu terör, bize 21 kurşun sıkılmış arkadaş 21 tane, çıt yok, samimi bir dille kınama yok, bilmem polis bulamıyor edmiyo, onu da şunu demeye getiriyorlar/ Kendi yaptırdı/ tabi bulamıyorlar bunu kullanıyorlar. Eee Ahmet Hakan burnundan fitil fitil geliyor mu gelmiyor mu görücez..(11.17.53)
(11.23.53 Ersoy Dede’nin ‘Teyze, Hergele ve Su Samuru’ başlıklı yazısı konuşuluyor)
(11.24.47) Nazlı Ilıcak, … bildiğin Fetullah Gülen tetikçisi, FETÖ tetikçisi. Net yani, ne artık. Ordan bile Fetullahçı Terör Örgütü’nün üyesi, net yani… 11.25.18 Bunlar artık iyice meczuplaşma sınırına geldikleri için, yok sayıldıkları için zaten kafayı yiyorlar. … 11.25.43 Üç beş kişiler, onlar da artık ayakta duramıyorlar, Zanax’la kendilerine geliyorlar…bütün bu tayfa, bunların hepsi yok olacak Ahmet Hakan da, bu da (11.25.49) "
Yukarıda ayrıntıları verilen ağır ithamlarla, suçlayıcı ifadelerin kullanıldığı konuşmalarda; "Kıt zekalı, alçak, vicdansız tanımlamalarıyla, Ahmet Hakan ve Patronu Aydın Doğan’ın PKK'lı olduğu, PKK'ya yardım ve yataklık yaptığı, işbirliği içinde oldukları, teröre yardım ve yataklıktan yargılanmaları gerektiği, Ahmet Hakan'ın elinin şehitlerimizin kanıyla kanlandığı, Aydın Doğan'ın bu ülkede darbelere destek verdiği, kamu mallarını soyduğu, Hürriyet Gazetesi'yle birlikte bugüne kadar her türlü illegal işin içinde olduğu, Star Medya Grubu'nu ve Patronu Ethem Sancak’ı yayınlarıyla hedef gösterdikleri, Patronları Murat Sancak'a sıkılan kurşunun Ahmet Hakan ve Aydın Doğan'ın yüzünden sıkıldığı, bu saldırının faili oldukları, PKK’yı vur diye azmettirdikleri, Ahmet Hakan'ın şu an kendi sonunu hazırladığı, medyadan tasfiye olan bir sürü kişi gibi kendisinin de tasfiye olacağı, Murat Bey’e sıkılan kurşunların ve medya kuruluşlarına atılan bombaların burnundan fitil fitil geleceği, Şirin Payzın'ın PKK’lı olduğu, Şirin Payzın, Mirgün Cabas'ın da PKK’ya destek verdikleri, Nazlı Ilıcak'ın 'Fetullah Gülen tetikçisi, FETÖ tetikçisi, Fetullahçı Terör Örgütü’nün üyesi' olduğu, bunların artık iyice meczuplaşma sınırına geldikleri ve yok sayıldıkları için zaten 'kafayı yedikleri', hepsinin de yok olacağı" ifade edilmiştir.
Bilindiği üzere, kişilik hakları başta Anayasa olmak üzere yasal mevzuatımızla da koruma altına alınmıştır. Anayasanın “kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı” başlıklı 17. maddesinde; “herkesin, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğu” hükme bağlanmıştır. Bunun yanı sıra, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 24. ve devamı maddelerinde de “kişiliğin korunması” başlığı altında buna ilişkin esaslar ve korunma yolları düzenlenmiştir.
Diğer taraftan, Anayasa'nın 28’inci maddesinde, “Basın hürdür, sansür edilemez.” ifadesi yer almaktadır. Basın özgürlüğünün amacı, kamuoyunun ilgisini toplayan olaylarda toplumun bilgi sahibi olmasını, aydınlatılmasını sağlamak ve kamuoyu oluşturmaktır. Ancak; bu özgürlük sınırsız ve mutlak değildir. Bu nedenle, basının yayınlarında kişilik haklarına saygı göstermesi, yukarıda da açıklandığı üzere, gerek Anayasal gerekse yasal olarak güvence altına alınmış olup, kişilik haklarına saldırıda bulunmaması hukuki olarak zorunlu kılınmıştır.
Şüphesiz ki demokratik ve hukuk devletlerinde ifade özgürlükleri en temel özgürlüklerdir; ancak ifade özgürlüğü çerçevesinde kullanılan söylemlerin, eleştiri sınırlarının ötesinde hakaret, iftira veya aşağılama içermemesi esastır. Söz konusu yayında da, sarf edilen ifadelerin eleştiri sınırlarını aştığı, itham içerdiği, kişileri küçük düşürmeye yönelik ifadeler olduğu kanaati oluşmuştur.
SONUÇ OLARAK:
24 logosu ile yayın yapan, DİNAMİK RADYO TELEVİZYON A.Ş. unvanlı medya hizmet sağlayıcıda, 24.08.2015 tarihinde yayınlanan "Günün Manşeti" isimli programda; yorumcular tarafından, bir gazeteye, onun sahibi ve gazetecilerine yönelik suçlayıcı ve eleştiri sınırlarını aşan ifadeler kullanılması nedeniyle, 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 8. maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde belirlenen; "... kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı ... ifadeler içeremez." ilkesinin ihlal edildiği değerlendirilmiştir.” Şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Yayın Kuruluşu'nun söz konusu yayını ile 6112 sayılı Kanun'un 8. maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendini ihlal ettiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Söz konusu yayına ait deşifre kayıtlarının ve video görüntülerinin tetkiki sonucunda; ihlale konu programda yorumcular tarafından, bir gazeteye, onun sahibi ve gazetecilerine yönelik suçlayıcı ve eleştiri sınırlarını aşan ifadeler kullanılması nedeniyle, 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin 1 inci fıkrasının (ç) bendinde yer alan; "...kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez."hükmünün ihlal edildiği tespit edilmiştir.
Söz konusu kuruluşa 22.05.2015 tarihli yayını nedeniyle evvelce 01.07.2015 tarih ve 2015/30 sayılı toplantısında alınan 39 nolu Üst Kurul Kararıyla 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi uyarınca uyarı yaptırımı uygulandığı Üst Kurul kayıtlarından anlaşıldığından; 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinin tekraren ihlali nedeniyle, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca, anılan Yayın Kuruluşu hakkında “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır.
1- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Temmuz 2015 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 1.793.117,54 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, yüzde bir oranı (%1) 17.931,00 TL. İDARI PARA CEZASI UYGULANMASINA;
2- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Ankara Kamu Girişimci Şubesi TR98 0001 0025 3300 9999 9951 93 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, dava açma süresi içerisinde peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, en geç 1 aylık süre içerisinde ödenmeyen idari para cezasının, 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Üst Kurul Üyeleri Hamit ERSOY, Nurullah ÖZTÜRK, İlhan YERLİKAYA ve Taha YÜCEL’in karşı oylarıyla, oy çokluğu ile karar verildi.
Toplantıya Ait Şerhler
Üst Kurulun 30.09.2015 gün ve 42 sayılı toplantıda aldığı 43 no.lu karara karşı oy yazısı.
Taha YÜCEL Şerhidir.