İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 25.04.2016 tarih ve 429 sayılı yazısına konu; VAN TV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 08.04.2016 tarihinde saat 08:01’de yayınlanan “Gündoğumu” adlı yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Söz konusu programda canlı telefon bağlantısı ile programa katılan adı geçen HDP Van Milletvekili tarafından "herkes şunu çok net bilsin Kürt Halkına karşı bir soykırımın en dik alası şu an yapılıyor. Etnik temizlik yapılıyor. Irkçılık yapılıyor, faşizm yapılıyor, imha yapılıyor… Kürtlerin şu an yaşam alanlarını tümden yok etmek, yani bir savaş ganimeti mantığıyla hareket ediliyor. Saray Sultanı, tamam ben diyor gittim ordularımla yaktım, yıktım aynen Moğolvari tarzda. Şimdi de diyor onlar devletin doğal malı. İnsanları neredeyse kendi mülkiyetlerine alacak kadar zıvanadan çıktılar.… Yani tipik, ilkel dönemlerdeki imparatorluklar, hanedanlar döneminde, köleci dönemindeki vahşi şekilde ben güçlüyüm, ben el koydum, sen sesini çıkaramazsın, çıkarırsan da baş eğeceksin ya da eğmezsen baş alacağım, baş vereceksin. Mantık bu işte. Yani bunun terörle merörle, bunun, onu da tırnak içerisinde söyleyim alakası yok. Bunun PKK'yle mücadeleyle hiçbir alakası yok. Diyorum ya, toprakların altını deşin bilmem neleri göreceksiniz gibi böyle bu kadar artık vicdansız, ahlaksız, daha devletçi kesilecek inançtan, insanlıktan, müslümanlıktan nasibini almamış açıklamalar bunlar yani. Bu açıklamaların bile ne anlama geldiğini aklı başında olan herkes görüyor. Dolayısıyla benim burada bütün Kürt, Kürdistan'da Kürt halkına, Kürt kamuoyuna çağrım var. Yani Kürt Halkı bu açıklamalardan ne anlama geldiğini bilsin. Hiç kimse kendisini sadece mesela Yüksekova'da, Cizre'de, Silopi'de, Şırnak'ta değil bu zihniyet şu anda bütün Kürt Halkını ya baş eğeceksiniz ya başınızı koparacağım, malvarlıklarınıza el koyacağım, cenazelerinizi paramparça edip kurda kuşa yedireceğim falan filan. Yani taş üstünde taş bırakmayacağım. Moğolvari bir tarz. Dolayısıyla Kürt Halkı onuruna bu temelde sahip çıksın, bu insanlar hakkında herkes suç duyurusunda bulunsun.…” şeklinde ifadeler kullanıldığı, gazetelerin ilk sayfalarının okunduğu bölümde ise; "Erdoğan'ın binaları yıkın emri sonrası Silopi'de biri 70 yaşındaki bir nine, diğeri 2 yaşındaki bir bebek 9 kişi katledildi. Sur'daysa hafriyatın içinde bir kadın cenazesi bulundu. Erdoğan'ın Başkanlık savaşı nedeniyle verilen ağır kayıplar ülkeyi yangın yerine çevirdi" … PKK Yürütme Kurulu Üyesi Murat Karayılan, tek çözüm adresinin Öcalan olduğunu vurgulayarak 'önderimizi direnişle özgürleştireceğiz' dedi. … "Kürde Kimyasal Saldırı" diyerek bir sürmanşet paylaşılmış. "KDP uzantısı ENKS ve AKP uzantısı SUK çeteleri Şeh Meksud'da kimyasallarla saldırdı. Çatışmalarda 2 MİT üyesi de öldürüldü" … şeklinde ifadelere yer verildiği,
Ayrıntıları bahse konu uzman raporunda da belirtildiği üzere, ihlale konu yayında kullanılan ifadeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında;
Bahse konu ifadelerin ulusal yayın yapan bir platformda çok açık bir şekilde dile getirilmesi medya hizmet sağlayıcı kuruluştan beklenen kamusal yayıncılık sorumluluğu ile bağdaşmadığı, yorumcunun bu ifadeleri dile getirdiği esnada kanal adına röportaj yapan kişinin hiç bir müdahalede bulunmadığı, program içeriğinde yer verilen haberlerin bölgede yaşayan Kürt kökenli vatandaşlarımızı galeyana getirebileceği, terör örgütünün kendisini haklı gösterme amaçlarına hizmet edebileceği ve devletle söz konusu bölgelerde yaşayan vatandaşlarımızı karşı karşıya getirebileceği kanaatiyle, söz konusu yayında 6112 sayılı Kanun'un 8’inci maddesinin 1.fıkrasının (b) bendinde yer alan " Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz.." hükmünün ihlal edildiği,
Kanun’un 32’inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan, Bu Kanunun “8’inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (d), (g), (n), (s) ve (ş) bentlerindeki yayın hizmeti ilkelerine aykırı yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara, ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde ikisinden beşine kadar idarî para cezası verilir” hükmü uyarınca;
İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Mart 2016 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 18.959,33 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezası 10.000 ( 2016 yılı için yeniden değerleme oranına göre belirlenen 14.359 (ondörtbinüçyüzellidokuz) Türk Lirasından az olamayacağından 14.359 TL. İDARI PARA CEZASI UYGULANMASINA;
Ayrıca, 6112 sayılı Kanun’un 32’nci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca; 8’inci maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerindeki ilkelere aykırı yayın yapılmasını müteakip verilecek yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının on güne kadar durdurulmasına; ikinci tekrarı halinde ise, yayın lisansının iptaline karar verileceği, hususunun ihtar edilmesine,
Üst Kurul Üyeleri İsmet DEMİRDÖĞEN, Süleyman DEMİRKAN ve Ersin ÖNGEL’in karşı oyları ile oy çokluğuyla karar verildi.
Toplantıya Ait Şerhler
Üst Kurulun 10.08.2016 gün ve 42 sayılı toplantıda aldığı 29 no.lu karara karşı oy yazısı.
İsmet Özdal DEMİRDÖĞEN Şerhidir.
Üst Kurulun 10.08.2016 gün ve 42 sayılı toplantıda aldığı 29 no.lu karara karşı oy yazısı.
Süleyman DEMİRKAN Şerhidir.
Üst Kurulun 10.08.2016 gün ve 42 sayılı toplantıda aldığı 29 no.lu karara karşı oy yazısı.
Ersin ÖNGEL Şerhidir.