İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 25.05.2016 tarih ve 512 sayılı yazısına konu, RADYO DÜNYA çağrı işaretiyle yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 13,14.03.2016 tarihli yayınlarına ilişkin uzman raporu ile ses kayıtlarının incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda; 11.04.2016 kayıt tarihi ve 9668 ile 9670 kayıt numaraları ile T.C. Adana Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü tarafından Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna gönderilen 04.04.2016 tarih ve 75027471-5110-(81380)/1498-19704 ile 05.04.2016 tarih ve 75027471-5110-(81380)/53313-19904 sayılı yazılarda, Bizim İmparator Rd. TV. Yay. Rek. A.Ş. unvanı ile Adana ilinde yayın yapmakta olan Radyo Dünya isimli yayın kuruluşunun yayınlarında "Devletin katliam yaptığı, insanların silah zoruyla evlerinden çıkarıldığı ve kız çocuklarına tecavüz edildiği, Doğu'da yapılan terör operasyonlarının illegal olduğu, etnik temizlik yapıldığı, şehit olan güvenlik güçlerinin sayısının fazla gösterilerek moral bozmaya çalışıldığı, olası her türlü gösteri ve yürüyüşlere katılımcı toplamaya çalışıldığı, operasyonlarda terör örgütünü başarılı, devletin ise başarısız olduğunun anlatıldığı" iddia edilerek bu hususların değerlendirilerek gereğinin yapılması talep edilmiştir.
Radyo Dünya çağrı işaretiyle yayın kuruluşunun 13.03.2016 ve 14.03.2016 tarihli Haber Bültenlerinde Türkiye Cumhuriyeti tarafından terör örgütü olarak değerlendirilen PKK saflarında devlete karşı savaşırken öldürülen Mehmet Akif Çakıcı hakkında, abisi Sami Çakıcı'nın kullandığı "Küçük yaşta bile o bir 'karker'di. İşkence, zulüm ve baskıya vicdanı el vermedi. Kendine özgür dağların yolunu seçti." ifadesi, yine PKK saflarında savaşırken öldürülen Faruk Kaçman için kullanılan "Siyasi iktidara diyoruz ki, sizin tankınız, topunuz varsa bizim de Faruklarımız var. Bir Faruk gider, bin Faruk gelir." şeklindeki sözler ile; Cizre'de yaşamını yitiren Abdullah İledi, Serhat Altun, Mehmet Tunç için İstanbul'da kurulan taziye çadırında konuşan HDP milletvekili Hüda Kaya'nın,"Şehitlerimizin her biri bir yürek parçasıdır. Onlar DAEŞ gibi barbar terör örgütüne karşı savaşarak kocaman yüreklerini bizlere sundu. Cizre'de 'Kızlar biz geldik.' diyen, kadınların sutyenlerini asanlara mı, kadınların çıplak bedenlerini teşhir eden JÖH (Jandarma Özel Harekat) ve PÖH (Polis Özel Harekat)'lülere mi şehit diyeceğiz? Hayır, onlara karşı savaşanlardır asıl şehitler." demek suretiyle, PKK militanlarını şehit ilan ederek onları adeta kutsallaştırması; Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğu illerinde faaliyet gösteren "öz savunma gücü" YPS (Yekineyen Parastina Sivil) ve YPS-JİN (Yekineyen Parastina Sivil a Jin) hakkında kullanılan övgü dolu sözler; terör örgütü TKPLM-L TİKKO üyesi Söreş Vartinik'in "Katliama izleyici kalamazdım. Zoru zor kırar. Bundan başka yol yok." şeklindeki sözleri, Türk Ceza Kanunu'na göre suç sayıldığı, yine aynı tarihli yayınlarda, "Kürdistan cezaevlerindeki siyasi tutsaklar üzerinde sürgün politikası devam ediyor. Diyarbakır, Ağrı ve Şırnak'tan sonra Batman E-tipi Cezaevi'nde bulunan 3'ü kadın 8 siyasi tutsak farklı cezaevlerine sürgün edildi." ve "TUHAD-FED (Tutuklu Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu) meclis toplantısının sonuç bildirgesini açıklayan TUHAD-FED yöneticisi Saliha Bakır, ablukaların kaldırılması ve öz yönetim ilanlarının tanınması talep edilerek Türkiye ve Kürdistan cezaevlerinde PKK ve PJAK'lı tutsakların başlatmış olduğu açlık grevlerini desteklediklerini paylaştı." şeklinde verilen haberlerde, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bulunan Diyarbakır, Ağrı, Şırnak, Batman ve PKK/PJAK'lıların tutuklu bulunduğu diğer bazı şehirlerin, Kürdistan toprakları olarak ifade edildiği görülmektedir. 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Antlaşması ve 5 Haziran 1926 tarihinde imzalanan Ankara Antlaşması ile Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırları belirlenmiştir. Bu sınırlar içinde bulunan bazı illerin, Kürdistan toprakları olarak nitelenmesi, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varlık ve bağımsızlığına yönelik açık bir saldırı hüviyetindedir. TKPLM-L TİKKO militanı Şoreş Vartinik'in, "Katliama izleyici kalamazdım. Zoru zor kırar. Bundan başka yol yok." şeklindeki sözleri, kendilerine "Halkların Birleşik Devrim Hareketi" adını veren örgütlerin "Halkların savunma ve hesap sorma gücüyüz." diyerek "hesap soracaklarını" ifade etmeleri, YPS adlı örgütün tüm halka yaptığı "Botan'ın zafer direnişine Nevrozlaşarak katıl" çağrısının, halkı devlete karşı isyan etmeye teşvik edici açıklamalar olduğu anlaşılmıştır.
Ayrıntıları uzman raporunda da belirtildiği üzere, ihlale konu yayınlarda kullanılan ifadeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında;
1- 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 8’inci maddesinin 1’inci fıkrasının (a) bendinde yer alan "Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varlık ve bağımsızlığına... aykırı olamaz.",
2- (d) bendinde yer alan "Terörü övemez ve teşvik edemez, terör örgütlerini güçlü veya haklı gösteremez..."
3- (g) bendinde yer alan "...suçluyu ve suç örgütlerini övücü... nitelikte olamaz." hükümlerinin ihlal edildiği kanaatine varılmıştır.
Bu itibarla;
a- Aynı yayınla, birden fazla yayın ilkesi ihlali olduğundan ve her üç ihlalinde idari para cezası yaptırımını gerektirdiğinden, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 15’inci maddesinin birinci fıkrası hükmü gereğince, bahse konu ihlallerden en ağır (tek) cezanın verilmesi öngörüldüğünden,
6112 sayılı Kanun’un 32’nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Bu Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (d), (g), (n), (s) ve (ş) bentlerindeki yayın hizmeti ilkelerine aykırı yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara, ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde ikisinden beşine kadar idarî para cezası verilir. …” hükmü uyarınca,
İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Şubat 2016 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 211,86 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, radyo kuruluşları için idari para cezası 1.000 (bin) (2016 yılı için yeniden değerleme oranına göre belirlenen 1.432 (bindörtyüzotuziki) Türk Lirasından az olamayacağından 1.432 TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b- Ayrıca; 6112 sayılı Kanun’un 32 nci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca; 8 inci maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerindeki ilkelere aykırı yayın yapılmasını müteakip verilecek yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının on güne kadar durdurulmasına; ikinci tekrarı halinde ise, yayın lisansının iptaline karar verileceği, hususunun ihtar edilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.