İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 06.01.2016 tarihli ve 11 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“IMC TV logolu DYT Yayıncılık Hizmetleri A.Ş. yayın kuruluşunda 15.12.2015 tarihinde saat 10.14'te moderatörlüğünü Gülseren Yıldırım'ın yaptığı ve Gazeteci Veysi Sarısözen'in konuk olduğu "Güncel Yorum" isimli program yayınlanmıştır. Hafta içi her gün aynı saatte yayınlanan ve güncel politik konuların konuşulduğu programın bu bölümünde Diyarbakır'daki çatışmalar, hendek kazılması, sokağa çıkma yasakları, başkanlık süreci ve Türkiye AB görüşmeleri gibi konularda Veysi Sarısözen yorumlarda bulunmuştur.
Programın konuğunun gerek Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve gerekse PKK terör örgütü ile ilgili kullandığı ifadeler dikkat çekicidir. Aşağıda yer alan deşifre metninde kazılan hendekler ve kurulan barikatlara yönelik hükümetin tavrı ve terör örgütünün çıkan hadiseler karşısında gösterdiği tepkiye yönelik olarak Veysi Sarısözen'in yaptığı yorumlar yer almaktadır.Açılan hendekler ve kurulan barikatlar sonrasında yaşanan çatışmalar ile alakalı olarak:
10.26.39"Sorun şudur, yani devlet orada sistematik olarak halkı göçe zorlayarak direnmekte olan insanları yalnızlaştırma vekitlesel bir katliam yapmak istiyor."
10.27.22"Hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı ateş açmıyor, Türkiye Cumhuriyeti Devleti barikatların arkasındaki insanları etkisizleştirmek istiyor, onlara ateş açıyor ve çatışmalar bu yüzden çıkıyor."
Türkiye'nin batısının, güneydoğuda yaşanan olaylara karşı duyarsızlığına ve tepkisizliğine dair moderatörün sorusuna binaen:
10.31.40"Şimdi Türkiye'nin batısında insanlar ve medyanın ambargosu altındalar. Yani gerçekleri yansıtan medya müthiş daraldı. Hükümet müthiş bir medya monopoli kurdu ve bu halkı mahvediyor, halk gerçeği göremiyor. Bugün okuduğunuz Oya Baydar'ın yazısında söylediği gibi hakikatı öğrenmek imkansız hale geliyor. Dolayısıyla batıda büyük bir paralize olma durumu var. Şimdi yalnız burada tabi esas olarak dikkat etmemiz gereken şey şudur:PKK özgürlük hareketi pek çok çağrı yapıyor fakat şimdiye kadar elindeki tehdit edici silahları şükür ki metropolde kullanmıyor. Dolayısıyla metropoldeki sessizliklere bakarken yanılmamak gerekir. Bu sessizlik de en azından protestolar anlamında söylemiyorum ama çatışmalar anlamında söylüyorum, eğer çatışma olmuyorsa bilelim ki bu Kürt özgürlük hareketinin hala Türkiye'de barışçıl bir çözüm ortamını yok etmemesi için sabretmesi... Bu çok önemli, hala hiç bir şey olmuyor inşallah olmaz. Dolayısıyla biz hep birlikte dua edelim ki sabırlar taşmaz ve metropollerde durum karmaşık hale gelmez."
Yukarıda yer alan ifadelerden de anlaşıldığı üzere programa katılan konuğun, terör örgütünün kazdığı hendekleri, kurduğu barikatları Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin meşru olmayan operasyonlarının bir sonucu olarak gösterdiği görülmektedir. Çıkan çatışmaların devletin barikatların arkasındaki masum insanlara ateş açması sonucunda yaşandığının ifade edildiği ve bu doğrultuda yorumcunun terör örgütünün faaliyetlerini meşru gösterme gayreti içerisinde olduğu görülmektedir.Son aylarda yaşanan terör faaliyetlerinin önlenmesi amacıyla güvenlik güçleri tarafından muhtelif bölgelerde terör örgütü mensuplarına yönelik olarak düzenlenen operasyonların, Kürt Halkı'na yöneliksistematik katliam amacışeklinde yorumlanması, söz konusu ifadelerin askeri operasyonların sebebi olan terör örgütünün faaliyetlerini görmezden gelerek Kürt Halkı'nı devlete ve onun meşruiyetine karşı kışkırtma amacı güden yönlendirici ifadeler olarak görülmektedir. Yapılan yayının terör örgütünün faaliyetlerini haklı göstermekten başka bir amaca hizmet etmediği gibi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni Güneydoğu'da katliam yapmakla suçlamanın devletin vatandaşları ile olan bütünlüğüne zarar vereceği gibi, halkı tahrik etme amacı güden ve bu noktada terör örgütünün faaliyetlerini haklı gösteren bir biçimde olduğu düşünülmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti dışında başta Avrupa Birliği Ülkeleri olmak üzere ABD ve daha bir çok devletin terör örgütü olarak kabul ettiği bir yapıyı"özgürlük hareketi"olarak niteleyen sözler, kamu vicdanıyla bağdaşmayacak ve de toplumun hafızasına saygısızlık olarak görülebilecek ifadelerdir. Bunun yanısıra terör örgütünün sabrettiğini, metropollerde silah kullanmadığını belirtmek, üstü kapalı bir biçimde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni tehdit etmek anlamını taşımaktadır. Yine bu örgütü barış talebinde bulunan bir özgürlük hareketi olarak nitelemek, örgütü öven, hareketlerini teşvik eden ve faaliyetlerini güçlü ve haklı gösteren bir ifade tarzı olarak tespit edilmektedir.
Bahse konu ifadelerin ulusal yayın yapan bir platformda çok açık bir şekilde dile getirilmesi medya hizmet sağlayıcı kanallardan beklenen kamusal yayıncılık sorumluluğu ile bağdaşmamaktadır. Bu noktada kamusal yayıncılık sorumluluğu ile hareket etmesi gereken medya hizmet sağlayıcı kuruluştan beklenen, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı böylesine ifade ve suçlamaların hangi argümanlara dayandığını sorgulamak ve buna dair somut delillerin olup olmadığını araştırmak olmalıdır. Yorumcunun bu ifadeleri dile getirdiği esnada program sunucusunun hiç bir müdahalede bulunmadığı da görülmektedir. Türkiye dahil bir çok ülke tarafından terör örgütü olarak tanınan bir yapıyı özgürlük hareketi olarak ifade eden ve bu örgütün metropollerde çatışmaya girmeyerek aslında baış yanlısı olduğunu, sabrettiğini belirten bu tarz açıklamaların devlet-vatandaş bütünlüğüne zarar vereceği gibi, halkı tahrik etme amacı güden ve terör örgütünün faaliyetlerini haklı gösteren bir biçimde olduğu düşünülmektedir.
Bu hususlar göz önüne alındığında IMC TV logolu DYT Yayıncılık Hizmetleri A.Ş. yayın kuruluşu yaptığı yayın ile 6112 sayılı Yasa'nın 8. maddesinin (a) bendinde yer alan"Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varlık ve bağımsızlığına, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Atatürk ilke ve inkılâplarına aykırı olamaz."ve (d) bendinde yer alan"Terörü övemez ve teşvik edemez, terör örgütlerini güçlü veya haklı gösteremez, terör örgütlerinin korkutucu ve yıldırıcı özelliklerini yansıtıcı nitelikte olamaz. Terör eylemini, faillerini ve mağdurlarını terörün amaçlarına hizmet eder şekilde sunamaz."ilkelerini ihlal ettiği kanaatine varılmıştır.” Şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Söz konusu yayın ile, 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin 1 inci fıkrasının (a) ve (d) bentlerinin ihlal edildiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe : Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın yazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde, bahse konu yayına ilişkin uzman raporundaki değerlendirmelerde ayrıntılarına yer verildiği üzere,
Devlet tüzel kişiliğine karşı çeşitli suçlamalara yer verilmesi ve vatandaş-devlet bütünlüğünün zedelenmesi nedeni ile 6112 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin ve terör örgütünün “özgürlük hareketi” olarak nitelenmesi ve bu şekilde terör örgütünün övülmesi ve teşvik edilmesi nedeni ile ise, 6112 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin ihlal edildiği değerlendirilmiştir.
Bu itibarla; ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, anılan yayın için 6112 sayılı Kanunun 32 nci maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca; alt sınırdan (%2) idari para cezası uygulanması, ayrıca aynı ihlalin bir yıl içerisinde tekrarlanması halinde 6112 S.K. 32/5 gereğince 10 güne kadar yayın durdurma yaptırımının uygulnacağı yönünde ihtarın yapılması,
Gerektiği kanaatine verilmiştir.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere;
1- Bahse konu yayında;
a- 6112 sayılı Kanunu’un 8 inci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan"Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varlık ve bağımsızlığına, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Atatürk ilke ve inkılâplarına aykırı olamaz." İlkesinin ihlali olduğuna, Üst Kurul Üyeleri İsmet DEMİRDÖĞEN, Süleyman DEMİRKAN ve Ersin ÖNGEL’in karşı oylarıyla, oy çokluğuyla,
b- 6112 sayılı Kanun’un 8 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendindeki; “Terörü övemez ve teşvik edemez, terör örgütlerini güçlü veya haklı gösteremez, terör örgütlerinin korkutucu ve yıldırıcı özelliklerini yansıtıcı nitelikte olamaz. Terör eylemini, faillerini ve mağdurlarını terörün amaçlarına hizmet eder şekilde sunamaz.” İlkesinin ihlali olduğuna, Üst Kurul Üyeleri İsmet DEMİRDÖĞEN ve Ersin ÖNGEL’in karşı oylarıyla oy çokluğuyla,
2- Aynı yayınla birden fazla yayın ilkesi ihlali olduğundan ve her iki ihlal de idari para cezası yaptırımını gerektirdiğinden, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrası hükmü gereğince, bahse konu ihlallerden en ağır (tek) cezanın verilmesi öngörüldüğünden, 6112 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a ve d) bendi hükümlerinin ihlali nedeniyle, ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, IMC logosuyla yayın yapan DYT YAYINCILIK HİZMETLERİ A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında; aynı Kanunun 32 nci maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca;
a- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Kasım 2015 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 61.411,09 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezası 10.000 (onbin) (2015 yılı için yeniden değerleme oranına göre belirlenen 13.601 (onüçbinaltıyüzbir - ) Türk Lirasından az olamayacağından 13.601 TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Ankara Kamu Girişimci Şubesi TR98 0001 0025 3300 9999 9951 93 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, dava açma süresi içerisinde peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, en geç 1 aylık süre içerisinde ödenmeyen idari para cezasının, 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Oy birliği ile,
3- Ayrıca, 6112 sayılı Kanunu’un 8 inci maddenin birinci fıkrasının (a) bendi hükmüne aykırı yayın yaptığı belirlenen IMC logosuyla yayın yapan DYT YAYINCILIK HİZMETLERİ A.Ş. unvanlı kuruluşa, 6112 sayılı Kanunun 32 nci maddesinin beşinci fıkrasındaki: “8 inci maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerindeki ilkelere aykırı yayın yapılmasını müteakip verilecek yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının on güne kadar durdurulmasına; ikinci tekrarı halinde ise, yayın lisansının iptaline karar verilir.” Hükmü kapsamında ihtar yapılmasına
Üst Kurul Üyeleri İsmet DEMİRDÖĞEN, Süleyman DEMİRKAN ve Ersin ÖNGEL’in karşı oylarıyla, oy çokluğuyla,
Karar verildi.
Toplantıya Ait Şerhler
Üst Kurulun 10.03.2016 gün ve 15 sayılı toplantıda aldığı 8 no.lu karara karşı oy yazısı.
Süleyman DEMİRKAN Şerhidir.
Üst Kurulun 10.03.2016 gün ve 15 sayılı toplantıda aldığı 8 no.lu karara karşı oy yazısı.
Ersin ÖNGEL Şerhidir.