İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 28.01.2016 tarihli ve 78 sayılı yazısına konuyayına ilişkin Uzman Raporunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“Star TV logosuyla yayın yapmakta olan Işıl Televizyon Yayıncılık A.Ş. ticari ünvanlı yayın kuruluşunda, her gün saat 19:00'da ana haber bülteni yayınlanmaktadır.15.01.2016 tarihinde yayınlanan ana haber bülteninde saat 19.32.54'te "SOKAK ORTASINDA DÖVDÜ, İNKAR ETTİ" haber bantıyla sunulan bir habere yer verildiği görülmüştür. Söz konusu haberde, insan onurunu zedelemek suretiyle kadına yönelik baskıları teşvik edici ve kadını istismar edici bir yayın yapıldığı tespit edilmiştir.
Zikredilen haber, sunucu Nazlı ÇELİK'in, "Bir kadın daha sokak ortasında dayak yedi efendim. Boşanmak üzere ki kocası tarafından 20 yaşındaki kadını araya giren esnaf kurtardı. Gözaltına alınan kocayla babası dayağı inkar etti. Üstelik görgü tanığı ifadesi olmasına rağmen." ifadeleri ile başlamıştır. Haberin devamında şu bilgiler aktarılmıştır:
"Muhabir: Peki Abi darp var mı burada?
Baba: Yok hiçbir şey yok.
Dış ses: Boşanmak üzeri olan eşini iddaya göre sokak ortasında dövdü. Sonra da darp yok dedi. Babası da gelinin düştüğünü söyledi.
Muhabir: Nasıl rahatsızlandı?
Baba: Düştü kendisi.
Görgü tanığı: Kadını aldı, yere çarptı. Kadın kendini savunurken kadını yere çarptı. Ben de bunu itekledim. Sonrada onu öldürmediğime dua etsin filan dedi burda.
Dış ses: Bir çocukları olan çift, bir kısa süre önce boşanma kararı alıp, evlerini ayırdı. İddaya göre 20 yaşındaki anne çocuğunu göstermediğini iddia ettiği eşinin kapısına dayandı. Tartışma sokakta kavga ile noktalandı. Genç kadını araya giren esnaf kurtardı. Yediği darbelerin acısıyla yerinden güçlükle kaldırıldı.
Koca: Adamı gönderiyor. Faruk denen ... gönderiyor.
Muhabir: O kim abi? Faruk kim?
Baba: Kırığı
Dış ses: Polis dayakçı baba ile kocasını gözaltına aldı. İkisi de görgü tanıklarının aksine şiddet olmadığını iddia etti.
Görgü tanığı: Babası sadece bizi tuttu hani kendisini ayırırken. Bırakın dedi karışmayın karı-koca kavgasıdır. Yok kendisi düşmedi, kendisi itekledi, kendisi vurdu." (Klip-Starhaber-Kadın-Şiddeti)
Yukarıda deşifre edilen haberde, koca şiddetine maruz kalan genç kadının yerde, etrafında polis, sağlık görevlileri ve insanlar olduğu halde naçar görüntülerine, yüzüne herhangi bir flulaştırma yapılmadan yer verilmiş olup, görgü tanıkları tarafından dayak attığı iddia edilen koca ve şiddete şahitlik edip müdahale etmediği iddia edilen kayınpederle yapılan röportaja yer verilmiştir. Hatta daha da ileri gidilerek, kocanın, "Adamı gönderiyor. Faruk denen ... gönderiyor." ifadesine karşı "Faruk'un kim olduğunu?" soran muhabiri, kayınpederin "Kırığı" şeklinde tanımlamasıyla mağdur kadına karşı olası bir iftira, kadına söz hakkı tanınmadan yayınlanmıştır. Bir başka yayın kuruluşunda (Show TV), mağdur kadının kayınpederinin, kadının ablasının kocası olduğunu söyledikten sonra bu olumsuz/yaftalayıcı ifadeyi kullandığı görülmüştür. Kendisi konuşacak durumda olmayan, görgü tanıklarının şahitlikleriyle, kocası tarafından dövülen kadının, söz konusu haberin içerik ve üslubuyla bir kez daha mağdur edildiği değerlendirilmiştir. İnkar ve iftira gibi sözel araçlarla, zulümlerinin üzerini örtmeye çalışan koca ve kayınpeder konuşup kendilerini ifade edebilirken, mağdur kadın yüzü flulaştırılmadan gösterilmek; olası karşı iddialara cevap verecek halde olmadığı halde şiddeti uygulayan tarafların iftira içeren anlatılarına yer verilmek suretiyle ilgili mevzuata aykırı yayın yapıldığı değerlendirilmiştir.
Sonuç olarak; Star TV logosuyla yayın yapmakta olan Işıl Televizyon Yayıncılık A.Ş. ticari ünvanlı yayın kuruluşunun söz konusu yayınıyla, 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde ifade edilen, "İnsan onuruna ... aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez." ve aynı maddenin (s) bendinde yer alan "Toplumsal cinsiyet eşitliğine ters düşen, kadınlara yönelik baskılara yönelik baskıları teşvik eden ve kadını istismar eden programlar içeremez" hükümlerine aykırı yayın yaptığı kanaatine varılmıştır.” Şeklindeki değerlendirmelere yer vermiş olduğu,
Yayın Kuruluşunun 6112 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) ve (s) bentlerini ihlal ettiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Her ne kadar Daire Başkanlığı’nca yayında 6112 sayılı Kanunun birinci fıkrasının (s) bendinin yanı sıra, (ç) bendinin de ihlal edilmiş olduğu kanaati belirtilmiş olsa da, söz konusu yayına ait deşifre kayıtlarının ve video görüntülerinin tetkiki sonucunda;
Kocası tarafından şiddete uğrayan bir kadına dair verilen haberin içeriğine bakıldığında; aldığı darbelerin acısıyla konuşacak takatinin olmadığı gözlemlenen darp edilmiş bir kadının, haberde geçen içerik ve üslupla bir kez daha mağdur edildiği, şiddet uygulayan koca ve kayınpederin konuşmalarına yer verilmesine karşın, kendini ifade edecek vaziyette olmayan mağdur kadının, suçlamalar karşısında savunmasız bırakıldığı, dolayısıyla kadına yönelik baskıları teşvik edici ve kadını istismar edici bir yayın yapıldığı anlaşılmıştır.
Bu nedenle bahse konu yayında, 6112 Sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (s) bendinde yer alan"Toplumsal cinsiyet eşitliğine ters düşen, kadınlara yönelik baskıları teşvik eden ve kadını istismar eden programlar içeremez." ilkesinin ihlalinin ön plana çıktığı sabit görülmüştür.
Bu itibarla; 6112 Sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (s) bendinin ihlali nedeniyle, Kanunun 32 nci maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca, anılan Yayın Kuruluşu hakkında “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır.
6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (s) bendindeki; "Toplumsal cinsiyet eşitliğine ters düşen, kadınlara yönelik baskıları teşvik eden ve kadını istismar eden programlar içeremez." hükmünün ihlali nedeniyle, aynı Kanunun 32 nci maddesinin birinci fıkrasına göre;
1- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Aralık 2015 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 48.670.134,66 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, yüzde iki oranı (%2) 973.403,00 TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
2- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Ankara Kamu Girişimci Şubesi TR98 0001 0025 3300 9999 9951 93 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, dava açma süresi içerisinde peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, en geç 1 aylık süre içerisinde ödenmeyen idari para cezasının, 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.