İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 01.02.2016 tarihli ve 104 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“İLGİ: Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nun 13.02.2013 tarih ve 18816847 sayılı yazısı.
365 logolu medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 26.01.2016 tarihindeki yayınında 10:10:17-10:22:25 saatleri arasında bitkisel ürünlerin reklamına yer verildiği görülmüştür. Reklamı yapılan; Çınar Yaprağı ve Ardıç Yağı Kremi'nin romatizma, eklem ağrısı, bel ağrısı, kireçlenme, boyun ağrısı, diz ağrısı, ve bel fıtığını; Sarı Kantaron Bitki Çayı ve Kremi'nin ise; psikolojik kaygılar, endişe, depresyon, hiper aktivite, panik atak gibi hastalıkları tedavi ettiği belirtilmektedir. Söz konusu bitkisel ürünlerin tanıtımına ve satışına yönelik kullanılan dilin, üslubun ve belirtilen endikasyonların mevzuata aykırı olduğu değerlendirilmiştir. (Klip 1-Bitkisel ürünlerin yer aldığı reklam yayınının tümü) Reklamı yapılan bitkisel ürünlerle ilgili tespitler şöyledir:
Saat: 10:10:17
Alt Ses: "Soğuk havalarda hepimizin kabusu olan ağrılardan şikayetçi misiniz? Romatizma, eklem ağrısı, bel ağrısı, kireçlenme, boyun ağrısı, boyun fıtığı, baş ağrısı, diz ağrısı, bel fıtığı sorunu olanlar. Biliyoruz bu ağrılar hayatınızı kabusa çeviriyor. Şimdi bizi dikkatlice dinleyin. Artık ağrı kesici, ilaç kullanma dönemi bitti. Uyduruk kremleri, merhemleri bir kenara atın. Geçici çözümlere son. Şimdi size gerçek bir çözümden bahsedeceğiz. Çınar Yaprağı bitkisi ve Ardıç Yağı kremi. Uzmanlar açıklıyor."
Prof. Dr. İbrahim SARAÇOĞLU: "Çınar yaprağının iki tane önemli özelliği var. İlk bulduğum özelliği kireçlenme. Özellikle ayaklarda kireçlenme, yaşlı insanlarda. İkinci bir özelliğini söyleyeyim, muhteşem bir antidepresan özelliği var bunun. Bu gün ilaç sanayi bunu çözsün, yok, çözümü yok. Ama evvel Allah. Filematus, Anatolyus. Yani Anadolu Çınar ağacı. Derin yırtıklı, iki tane yaprağını alacaksınız. Bir bardak suda bir dakika kaynatıp suyunu içeceksiniz. Günde iki defa, bir ay. Bak bakalım kireçlenme kalıyor mu?..."
Erkek Katılımcı 1: "... Ben de bel fıtığı var, fıtığım sinir köküne baskı yapıyor. Ameliyat önerdiler, ameliyat olmak istemiyorum. Ameliyat olduktan sonrasında korkuyorum, tekrarlar mı diye. Hocamdan bir kür şey yapacaktım."
Prof. Dr. İbrahim SARAÇOĞLU: "Ardıç yağı süreceksiniz. Ardıç Yağı. Bu gün yattınız yarın Ardıç Yağı süreceksiniz. Yani o kadar başarılı bir kürdür ki bu, boyun fıtığına da bire birdir. Hem bel fıtığında, hem boyun fıtığında. Siz bunu kullanın..."
Alt Ses: "İddia ediyoruz 15 gün içinde ağrılarınız son bulacak! Bakın geçici tedaviden söz etmiyoruz. 15 gün içinde ağrılara kesin çözüm sunuyoruz. Test edildi ve onaylandı. Eğer memnun kalmazsınız, 15 gün içinde paranızı kuruşu kuruşuna iade etme garantisi veriyoruz... İki kutu Çınar Yaprağı bitkisi ve iki adet Ardıç Yağı kremi bugüne özel sadece 39 lira. Üstelik el ve ayak burkulmalarında etkili, şişliklerinize çözüm bulan kas gevşetici Sarı Kantaron kremi hediye. Hemen sipariş verin ağrılarınızdan tamamen kurtulun. Şifa kaynağı Sarı Kantaron bitkisi nedir? Uzmanlar açılıyor"
Prof. Dr. Ahmet MARANKİ: "Sarı Kantaron; psikolojik kaygılar, endişe, depresyon, hiper aktif, panik atak bu gün çok yaygın değil mi? Herkes stresli değil mi? Kanuni kullanmış bunu, Sultan Süleyman. Niye? Viyana seferine giderken, orduyu sakinleştirmek için, bakın savaşa gidiyor adam. Yaralara antibakteriyal, antiviral etkisi var. Anında sürün yaralarınıza..."
Prof. Dr. İbrahim SARAÇOĞLU: "Hani Sarı Kantaron var ya!... Antidepresan özelliği var..."
Bayan Katılımcı: "Depresyon için ya da aşırı derecede endişe ve kaygılı durumlar için önerebileceği her hangi bir bitki var mıdır?"
Prof. Dr. İbrahim SARAÇOĞLU: "Sarı Kantaron bitkisi, antideprasan olarak günde iki defa alabilirsiniz."
Prof. Dr. Ahmet MARANKİ: "Kantaron bakın, not alın Sarı Kantaron bir mucizedir. Kesinlikle size Sarı kantaronu öneriyorum..."
Erkek Katılımcı 2: "Altı aydır kireçlenme vardı boynumda. Boynumu bükemiyordum. Gece yatamıyordum. Ayaklarım ağırı yordu... Boynumdaki kireçlenme geçti. Vallahi iyiyim Allah'a şükür, çok iyiyim. İstediğim gibi her tarafa çeviriyorum. Rahatım, ağrı yok, sızı yok. Rahat uyuyorum, rahat kalkıyorum..." (Klip 2- "Ardıç Yağı" ve "Sarı Kantaron Kremi" bitkisel ürünlerin reklam yayını)... (Ekran'a, "2 Kutu Ardıç Yağı Keremi, 2 Poşet Çınar Yaprağı Bitkisi ve Sarı Kantaron Kremi" bitkisel ürünlerin ve "Bedava!!! Bu Güne Özel 39 TL+Kargo" şeklinde ürünlerin fiyatı ve "0212 975 01 35" nolu iletişim bilgileri sürekli getiriliyor.)
Tanıtımı yapılan "Ardıç Yağı ve Sarı Kantaron ” isimli bitkisel kremlerin reklam yayınında, Klip 2'de de görüleceği gibi Alt sesin; "...Romatizma, eklem ağrısı, bel ağrısı, kireçlenme, boyun ağrısı, boyun fıtığı, baş ağrısı, diz ağrısı, bel fıtığı sorunu olanlar. Biliyoruz bu ağrılar hayatınızı kabusa çeviriyor. Şimdi bizi dikkatlice dinleyin. Artık ağrı kesici, ilaç kullanma dönemi bitti. Uyduruk kremleri, merhemleri bir kenara atın. Geçici çözümlere son. Şimdi size gerçek bir çözümden bahsedeceğiz. Çınar Yaprağı bitkisi ve Ardıç Yağı kremi.." şeklinde iddialı açıklamalarına ve Fitoterapi uzmanlarından Prof. Dr. İbrahim SARAÇOĞLU'nun; "Ardıç yağı süreceksiniz. Ardıç yağı.. Yani o kadar başarılı bir kürdür ki bu, boyun fıtığına da bire birdir. Hem bel fıtığında, hem boyun fıtığına da." Diğer taraftan, "Sarı Kantaron Kremi" ile ilgili Prof. Dr. Ahmet MARANKİ'nin; "...Psikolojik kaygılar, endişe, depresyon, hiper aktif, panik atak bu gün çok yaygın değil mi? Herkes stresli değil mi? Kanuni kullanmış bunu, Sarı Kantaron bir mucizedir. Kesinlikle size Sarı Kantaronu öneriyorum..." şeklinde modern tıptan uzak iddialı açıklamalara ve belirtilen hastalıkların tedavisine yönelik endikasyonlara yer verilmektedir. Sağlık Bakanlığının ilgi yazılarında, bu tür ürünlerin bilimsel testi yapılmadan tanıtımı ve satışının yapılmasının halk sağlığı üzerinde yanıltıcı olabileceği gibi tüketicinin çıkarlarına da zarar verebileceği sıkça ifade edilmektedir.
Söz konusu reklam yayınlarıyla ilgili, Sağlık Bakanlığı İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nun ilgi yazısında; bazı televizyon ve radyo kanallarında gıda takviyesi altında bazı bitkisel ürünlerin muhtelif hastalıklara iyi geldiği şeklinde sağlık beyanlarıyla tanıtımı ve satışının yapıldığı, yayınlarda sürekli olarak hastaların bitkisel tedavi yöntemlerini kullanmaya teşvik edildiği, hastaların tıbbi tedaviden uzaklaştırıldığı ve yüksek maliyetli ürünleri kullanmaya zorlandıkları belirtilmektedir.
Sonuç olarak; 365 logosu ile yayın hizmeti sağlamakta olan kuruluşun söz konusu yayınıyla; 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un Yayın Hizmetlerinde Ticari İletişim başlıklı dördüncü bölümünün Genel Esaslar başlıklı 9'uncu maddesinin altıncı fıkrasının (c) bendinde yer alan "Yanıltıcı olmamak ve tüketicinin çıkarlarına zarar vermemek," şeklindeki ticari iletişim hükmünü ve 6514 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşların Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 32'inci maddesinde bulunan "1262 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. (...) Müstahzar olmamakla beraber hastalıkları teşhis ve tedavi ettiği beyanı ile herhangi bir ürünün satışını, pazarlanmasını veya reklamını yapanlar bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." hükmünü ihlal ettiği kanaatine varılmıştır.” Şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Söz konusu yayın ile, 6112 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin altıncı fıkrasının (c) bendinin ve 6514 sayılı Kanunun 32 inci maddesinin ihlal edildiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın yazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca yapılan değerlendirmesi neticesinde;
Söz konusu yayına ait deşifre kayıtlarının ve video görüntülerinin tetkiki sonucunda;
Çeşitli bitkisel ürünlerin tanıtım ve satışına yer verilen ihlale konu yayında, Çınar Yaprağı ve Ardıç Yağı Kremi'nin romatizma, eklem ağrısı, bel ağrısı, kireçlenme, boyun ağrısı, diz ağrısı, ve bel fıtığını; Sarı Kantaron Bitki Çayı ve Kremi'nin ise; psikolojik kaygılar, endişe, depresyon, hiper aktivite, panik atak gibi hastalıkları tedavi ettiği belirtilerek, ürünlerin tedavi edici özelliğinin (endikasyon) ön plana çıkarıldığı anlaşılmıştır.
Sağlık Bakanlığı’nın ilgili yazısında, yayın kuruluşlarında tanıtım ve satışı yapılan gıda takviyelerinin ve bitkisel ilaçların yarardan çok zarar verdiği, bu reklamları yapanların gerçek amacının fayda sağlamaktan ziyade dolandırıcılık olduğu ayrıca hastaları tıbbi tedaviden uzaklaştırdığı açıkça belirtilmiştir.
Diğer yandan, “Endikasyon belirtilen ürünler için Sağlık Bakanlığınca ruhsat düzenlenmesinin gerekmekte olup, Bakanlıktan ruhsatlı/izinli ürünlerin de 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarla Kanununun 1. maddesinde yer alan, “Tabip reçetesi ile verilmesi meşrut olanlar ancak reçete mukabilinde ve diğerleri reçetesiz olarak, münhasıran eczanelerle ecza ticarethanelerinde satılması zorunludur.” hükmü gereğince de televizyon, radyo aracılığı ile sağlık beyanı belirtilerek ürün satışı ve pazarlamasının uygun olmadığı,
Yukarıda belirtilen hususlar birlikte değerlendirildiğinde; anılan yayın kuruluşunun rapora konu ürün tanıtımı yayınının izleyiciyi yanıltıcı, istismar edici ve izleyicilerin çıkarlarına zarar verici nitelikte olduğu, bu nedenle Yayın kuruluşunun Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik'in 9/A maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan "Herhangi bir ürünün sağlık beyanı ile ilaç gibi algılanmasına sebebiyet verecek ifadeler kullanılamaz…" hükmünün, dolayısıyla 6112 sayılı Kanun'un 9 uncu maddesinin altıncı fıkrasının (c) bendinde yer alan "Yanıltıcı olmamak ve tüketicinin çıkarlarına zarar vermemek." ilkesinin ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Anılan kuruluşa 30.05.2014, 01.07.2014 tarihli yayınları nedeniyle evvelce 11.06.2014, 16.07.2014 tarih ve 2014/34, 2014/39 sayılı toplantılarında alınan 33, 48 nolu Üst Kurul Kararlarıyla 6112 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin 6 ncı fıkrasının (c) bendi uyarınca uyarı yaptırımı uygulandığı Üst Kurul kayıtlarından anlaşılmıştır,
Bu itibarla;
1- Aynı hükmün tekraren ihlali nedeniyle, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca, anılan Yayın Kuruluşu hakkında “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması,
2- 18.01.2014 tarihli ve 28886 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu'nun 19 uncu maddesinin birinci fıkrası gereğince ilgililer hakkında işlem yapılması talebiyle dosyanın Sağlık Bakanlığı'na gönderilmesi,
Gerektiği kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere;
1-365 logosuyla yayın yapan MCT YAYINCILIK A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında; 6112 sayılı Kanun'un 9 uncu maddesinin altıncı fıkrasının (c) bendindeki; “Yanıltıcı olmamak ve tüketicinin çıkarlarına zarar vermemek.” hükmünü tekraren ihlali nedeniyle, aynı Kanunun 32 nci maddesinin İkinci fıkrası hükmü uyarınca;
a- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Aralık 2015 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 26.784,00 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezası 10.000 ( 2016 yılı için yeniden değerleme oranına göre belirlenen 14.359 (ondörtbinüçyüzellidokuz) Türk Lirasından az olamayacağından 14.359 TL. İDARI PARA CEZASI UYGULANMASINA;
b- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Ankara Kamu Girişimci Şubesi TR98 0001 0025 3300 9999 9951 93 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, dava açma süresi içerisinde peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, en geç 1 aylık süre içerisinde ödenmeyen idari para cezasının, 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
2- 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu'nun 2/1/2014-6514/32 md. ile değişik 19 uncu maddesinin birinci fıkrasındaki; "... Müstahzar olmamakla beraber hastalıkları teşhis ve tedavi ettiği beyanı ile herhangi bir ürünün satışını, pazarlamasını veya reklamını yapanlar bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ayrıca bunların tanıtım veya satışlarının internet veya başkaca herhangi bir elektronik ortam üzerinden yapılması hâlinde 18 inci maddenin üçüncü fıkrası uygulanır." hükmüne göre ilgililer hakkında işlem yapılması talebiyle dosyanın Sağlık Bakanlığı'na gönderilmesine,
Oy birliğiyle, karar verildi.