saat 08.59’da yayınlanan “GÜNEBAKAN” isimli program.
İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 29.01.2016 tarihli ve 87 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“İlgi : Aydın DOĞAN Vekili Av. Aslıhan DURMAZ’ın 22.01.2016 tarih ve 2024 sayılı
şikayet dilekçesi.
Kanal A logosu ile yayın yapmakta olan yayın kuruluşunda sabah saatlerinde "Günebakan" adlı haber programı Mustafa Üstanıl tarafından sunulmaktadır. Aydın Doğan'ın vekili aracılığıyla verdiği ilgide belirtilen dilekçe ile söz konusu haber programında 25.10.2015 tarihinde yayınlanan Aydın Doğan hakkındaki bir haber şikayet edilmektedir. Şikayette özetle; söz konusu yayınında Sn. Aydın Doğan ve Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş ve DTV Haber ve Görsel Yayıncılık A.Ş. aleyhine hukuka aykırı, kişilik haklarını ve RTÜK yayın ilkelerini ihlal eden yayın yapıldığı ve bu suretle 6112 sayılı Yasa'nın "Yayın Hizmeti İlkeleri" başlıklı 8. maddesiyle düzenlenen "c,ç,e,ı,i ve j" maddelerinin ihlal edildiği öne sürülerek Yayıncı Kuruluş KTV YAYINCILIK VE REKLAM SANAYİ TİCARET A.Ş. hakkında müeyyide uygulanması Sayın Üst Kurulumuzdan arz ve talep edilmektedir.
Söz konusu yayın ilgili şikayet kapsamında incelenmiştir. 25.10.2015 tarih ve saat 09:09:48 sularında "Ak Parti'ye Seçim Tuzağı" başlığı altında "PKK, DHKP-C, FETÖ ve Doğan Grubu oy çalıp provokasyon için ittifak kurdu" alt başlıklarıyla şikayete konu olan haberin yayınlandığı tespit edilmiştir. Söz konusu haberin deşifresi şu şekildedir:
Haber Seslendirmesi: "Ünlü isimleri öne koydular, arkada FETÖ ve PKK işbiliği ile oy hırsızlığına hazırlandılar. İddia Star Gazetesi'ne ait. Habere göre PKK, DHKP-C, FETÖ ve Doğan Grubu ittifak kurdu. 1 Kasım öncesi oy ve ötesi üzerinden yeni bir karanlık plan devreye soktu. İddiaya göre hedef AK Parti, amaç AK Parti' nin en güçlü olduğu illerde seçim gecesi oyları çalıp provokasyon yapmak. İddiaya göre PKK Şanlıurfa ve Adıyaman için Fırat'ın doğusu bizim diyerek bölgede sözde özerklik ilan etmeye çalışıyordu. Sözde özerklik çabaları işe yaramadı. İki ilde AK Parti' nin kalesi gibi duruyordu zira 7 Haziran seçimlerinde PKK' nın tüm tehdit ve sandık yönlendirmelerine rağmen AK Parti Adıyaman'da % 58, Şanlıurfa' da % 46 ile birinci parti çıkmıştı. Suruç'taki bombalı saldırıyla Şanlıurfa' nın intihar bombacılarının üçününde Adıyaman'dan seçilerek iki ilin karıştırılmaya çalışıldığına dikkat çekildi. PKK, Paralel Yapı ve Aydın Doğan Medyası'nın 1 Kasım seçimleri öncesinde Şanlıurfa ve Adıyaman başta olmak üzere bölgede AK Parti'yi zayıflatarak HDP' yi öne cekmeye çalıştığı ileri sürüldü.İddiayagöreittifakın destekçilerinden biride gazetecei Ahmet Hakan. Hakan, Hürriyet Gazetesi'ndeki yazısında Şanlıurfa ve Adıyaman halkını seçimde harekete geçmeye çağırdı ancak PKK tehdidi nedeniyle oy sandıkların merkezlere taşınmasının konuşulduğu Şırnak, Hakkari gibi güneydoğu illerinden hiç birine uyarı yapmadı. Bu arada Doğan Grubu'nun yerli otomobil düşmanlığının arkasındaki neden de gün yüzüne çıktı. Akşam Gazetesi'ninhaberine göreAydın Doğan ve damadı Osman Boyner' in ortak olduğu şirket Çin'den getirdiği elektrikli otobüsleri belediyelere satmayı ardından da elektrikli binek otomobil üretmeyi planlıyordu. Grup projeyi eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan döneminde bakanlığa sundu, ancak üretim için önemli bir teşvik alamayacağını anlayan Doğan ve Boyner'in ortak şirketi başvuruda bulunmadı. Milyonluk teşvik planları da böylece suya düştü." (Klip 1)
Yukarıda yer alan deşifre metninde de görüleceği üzere Günebakan isimli haber programında Star ve Akşam gazetelerinde yer alan bazı iddialar haberleştirilmiştir. Aydın Doğan ülkemizin önemli işadamlarından ve önde gelen medya patronlarından birisi olarak kamuoyu tarfından tanınan bir kişidir. Gerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gerekse Yargıtay'ın siyasetçi, sanatçı, yazar, iş adamı, cemaat önderi gibi kamuya mal olmuş kişilere yönelik eleştiri sınırının daha geniş tutulabileceğine ilişkin içtihat kararları bulunmaktadır. Dolayısıyla kamuya mal olmuş bir kişi olarak Aydın Doğan hakkında ortaya atılan iddiaların haberleştirilmesi doğal karşılanmalıdır. Ayrıca söz konu haber metninde kullanılan "iddia,iddiaya göre" gibi sözcüklerle Aydın Doğan hakkında kullanılan ifadelerin iddia niteliği açıkça belirtilmiştir. Bu iddiaların doğru olup olmadığının tarafımızdan tespit edilebilmesi ise mümkün değildir. Dolayısıyla 6112 sayılı Yasa'nın "Yayın Hizmet İlkeleri" başlıklı 8. maddesince yayının değerlendirilmesi mümkün gözükmemektedir. Ancak söz konusu yayınların 6112 sayılı Yasa'nın 18. maddesine göre cevap ve düzeltme hakkı çerçevesinde değerlendirilebileceği düşünülmektedir.”
Şeklinde değerlendirmelere yer verilmiş olduğu
Söz konusu yayın ile 6112 sayılı Kanun hükümlerinin ihlal edilmediği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği anlaşılmaktadır.
Gerekçe:Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının yukarıda alıntılanan uzman raporunda da ayrıntılı şekilde belirtildiği üzere; söz konusu programın genelinde yapılan yayının ve yorumların, medyanın haber verme işlevi ve kamuoyunun haber alma hakkı bağlamında haber değeri ve niteliği taşıdığı, ifade özgürlüğü ve ifade özgürlüğünün doğal bir sonucu olarak karşımıza çıkan basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilebilecek nitelikte olduğu; ifadeler irdelendiğinde de, nesnel bir değerlendirmeyle eleştiri niteliğini taşıdığı ve güncel bir tartışma konusu olması nedeniyle de üzerinde kamu yararı olduğu, kamuoyunun gündemini oluşturan konuyla ilgili tartışmalara katkısının olduğu, dolayısıyla ifade özgürlüğünün geniş yorumlanması gerektiği değerlendirilmektedir. Kaldı ki söz konusu yayın için 6112 sayılı Yasa'nın 18. maddesine göre cevap ve düzeltme hakkının da kullanılabileceği açıktır. Bu nedenle mezkur yayınının, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'a aykırı bir husus oluşturmadığı kanaatine varılmıştır.
Toplantıya Ait Şerhler
Üst Kurulun 17.02.2016 gün ve 10 sayılı toplantıda aldığı 30 no.lu karara karşı oy yazısı.
Ersin ÖNGEL Şerhidir.
Üst Kurulun 17.02.2016 gün ve 10 sayılı toplantıda aldığı 30 no.lu karara karşı oy yazısı.
Süleyman DEMİRKAN Şerhidir.
Üst Kurulun 17.02.2016 gün ve 10 sayılı toplantıda aldığı 30 no.lu karara karşı oy yazısı.
İsmet Özdal DEMİRDÖĞEN Şerhidir.