saat 22.00’da yayınlanan “DİNAMİT” isimli program.
İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 06.01.2016 tarihli ve 15 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“İlgi : Fethullah GÜLEN Vekili Av. Nurullah ALBAYRAK’ın 22.10.2015 tarih ve 32376
sayılı şikayet dilekçesi
Beyaz TV logosu ile yayın yapan Kanal Beyaz Televizyon Radyo Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş. unvanlı medya hizmet sağlayıcı kuruluşta; 11.09.2015 tarihinde moderatörlüğünü Latif Şimşek'in yaptığı; Rasim Ozan Kütahyalı ve Cem Küçük'ün daimi yorumcu; Özcan Yeniçeri'nin ise konuk olarak katıldığı haftanın önemli siyasi haberleri ve gelişmelerinin yorumlanıp değerlendirildiği "Dinamit" isimli bir siyaset-yorum programı yayınlanmıştır.
Fetullah Gülen Vekili Avukat Nurullah Albayrak'ın ilgi yazıdaki dilekçesinde, Beyaz TV logolu televizyon kanalında 11.09.2015 tarihinde saat 22.00'da yayınlanan ''DİNAMİT'' adlı programda, Cem Küçük: "Fethullahçı terör örgütünün gazetelerinin yaptığı yayınlar zaten beni şaşırtmıyor. Onlar zaten başından beri Türkiye'nin düşmanı oldukları için düşmanımız kim ise onlarla işbirliği içindeler. Aleni olarak devlet PKK ve Fethullahçı terör örgütü ile mcadele ediyor ama bir de bunun medya ayağı var. Fethulahçı terör örgütünün medyası sürekli olarak PKK'nın propagandasını ve reklamını yapıyor. Devlet bu terör örgütlerinin hepsini halledecek. Fethullahçıları zaten teknik olarak nakavt etti. MHP'lilere kaset operasyonlarını yapan sorumlular mutlaka bulunmalıdır ve bunu yapanlarda biliniyor bunu yapanlar Fethulahçılardır. Ben AKP-MHP koalisyonunu savunuyordum çünkü bu iki parti koalisyonu PKK ve FETÖ ile harika mücadele eder." ifadelerinin kullanıldığını; bunun 6112 Sayılı Yasanın 8. maddesinin (b),(c),(ç),(e),(ı),(i) ve (k) bentlerine muhalif nitelikte olduğunu ve talebinin gereğinin yapılmasını istemektedir. Söz konusu bölümün deşifresi aşağıda verilmiş ve akabinde gerekli değerlendirmeler yapılmıştır.
Yapılan incelemede, Cem Küçük, Latif Şimşek'in Cizre'de son günlerde yaşanan terör olayları ile ilgili gazete manşetlerini hatırlatması ve bu manşet ve haberlere atıflar yapması üzerine konuyu aşağıdaki şekilde yorumlamıştır:
Cem Küçük: ... O diğer senin saydığın Fethullahçı terör örgütünün gazetelerinin yaptığı yayınlar zaten beni şaşırtmıyor. Onlar başından beri Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin düşmanı kim ise kendiler de düşman olduğu için onlarla iş birliği içerisinde oluyor, davranıyor, bunlara şaşırmamak lazım. Aleni olarak şu an Türkiye Cumhuriyeti Devleti, PKK ile Fethullahçı terör örgütü ile mücadele ediyor ama bir de bu işin medya ayağı ile mücadele ediyor çünkü her akşam PKK'nın televizyonlarda PR'ı yapılıyor, PKK'nın böyle bir terör örgütü olmadığı böyle bir kanarya seven, çiçek böcek örgütü olduğu vurgulanıyor. PKK'lı teröristler normal insanlar ya da askeri polisi şehit eden teröristler değil de hak arayan insanlar gibi lanse ediliyor, sunuluyor, onda da ana akım medya main stream denilen medya denilen batı tabiriyle bu medyalar da işte CNN'de orada burada bu yayınlar çok kolay bir şekilde yapılıyor, bunun yapılmaması, olmaması lazım ama bunun Cumhurbaşkanımız bu teröre bulaşan herkes bunun bedelini ödeyecek dediyse bu teröre yardım ve yataklık edenler de kim olursa olsun bunun bedelini ödeyeceklerdir...(Klip 1)
Programın MHP'lilere yapılan kaset operasyonunun konuşulduğu bölümünde ise Özcan Yeniçeri bunu bulması gerekenin o dönemde AK Parti olduğunu ifade etmiş; Cem Küçük ise bu olayı şu şekilde yorumlamıştır:
Cem Küçük: Şimdi bak bunun hesap sorma vakti, mesela nasıl 17 Aralık'tan sonra bütün işler döndü, 22 Temmuz 2014'te bu yapıya ilk operasyon yapıldıysa önümüzdeki günlerde de bu muhtemelen 1 Kasım'dan sonra olur, Milliyetçi Hareket Partisi'ne yapılan operasyonun perde arkasındakileri bulmak da bence kolay. O dönem Milliyetçi Hareket Partisi'nin Ankara'daki yöneticilerin nereye gittiği belli, polisler de belli, kimlerin yaptığı belli, o görüntüleri nereden sızdırıldığı, bence bunları yapan polisler de çekenlerden bunun nereden yayınlandığı da bulunacaktır. Bu bulunmalıdır çok net söylüyorum, Milliyetçi Hareket Partisi'ne bu operasyonu çekenlerin kim olduğu bulunmalıdır. Bunun bazı kredi kartı bilgileri, yatırılmaları, bunların kim olduğu da hani o kasetleri yayınlayanlar var ya Metin Özkan bunları söylüyordu, bunlar da biliniyor... hepimiz biliyoruz ki Milliyetçi Hareket Partisi'ne bu operasyonları yapan Fethullahçılardı. Bu Polislerdi.
Rasim Ozan Kütahyalı: O zaman bunu Devlet Bey söyledi.
Cem Küçük: Hatta Fethullah Gülen'e çağrı yaptı buraya gel, adamların burada yanlış işler yapıyor, Türkiye'ye dön, gel bunları kontrol altına al dedi...Dolayısıyla herkes bu işleri kimlerin yaptığını biliyor. Bunların bulunması da boynumuzun borcudur. Evet bu MHP'ye yapılan yanlış, kirli, pis bir iştir, hiçbir parti hangisi olursa olsun kasetle montajla bilmem ne böyle pis şeylerle dizayn edilmesini kabul etmek mümkün değildir. Ama bunun failini o dönemde niye bulmadınız, ya şimdi adam çalmış, hırsıza gidiyorsun bir de hırsızı bul diyorsun....şeklinde ifadeler kullandığı görülmüştür.(Klip 2)
Sonuç olarak; yukarıdaki hususlar göz önüne alındığında, Kanal Beyaz Televizyon Radyo Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş. unvanlı medya hizmet sağlayıcı kuruluşun ilgili yayınında, 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'a aykırı bir husus olmadığı kanaatine varılmıştır.”
Şeklinde değerlendirmelere yer verilmiş olduğu
Söz konusu yayın ile 6112 sayılı Kanun hükümlerinin ihlal edilmediği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği anlaşılmaktadır.
Gerekçe:Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının yukarıda alıntılanan uzman raporunda da ayrıntılı şekilde belirtildiği üzere; söz konusu programın genelinde yapılan yayının ve yorumların, medyanın haber verme işlevi ve kamuoyunun haber alma hakkı bağlamında haber değeri ve niteliği taşıdığı, ifade özgürlüğü ve ifade özgürlüğünün doğal bir sonucu olarak karşımıza çıkan basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilebilecek nitelikte olduğu; ifadeler irdelendiğinde de, nesnel bir değerlendirmeyle eleştiri niteliğini taşıdığı ve güncel bir tartışma konusu olması nedeniyle de üzerinde kamu yararı olduğu, kamuoyunun gündemini oluşturan konuyla ilgili tartışmalara katkısının olduğu, dolayısıyla ifade özgürlüğünün geniş yorumlanması gerektiği değerlendirilmektedir. Bu nedenle mezkur yayınının, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'a aykırı bir husus oluşturmadığı kanaatine varılmıştır.
Toplantıya Ait Şerhler
Üst Kurulun 17.02.2016 gün ve 10 sayılı toplantıda aldığı 34 no.lu karara karşı oy yazısı.
Süleyman DEMİRKAN Şerhidir.