İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 28.01.2016 tarihli ve 80 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“Star TV logosuyla yayın yapmakta olan Işıl Televizyon Yayıncılık A.Ş. ticari ünvanlı yayın kuruluşunda, hafta içi çarşamba günleri saat 20.00'de "Kara Sevda" adlı bir dizi film yayınlanmaktadır. İlgili mevzuat kapsamında olumsuz bir içeriğe sahip olan dizinin, 20.01.2016 tarihli bölümünde saat 23.27.24'te ve 23.33.15'te,aşk ile intikam arasındaki yıkıcı sembiyozu genel ahlakın ve ailenin korunması ilkeleri aleyhinde güçlendiren, aşk yolunda örselenen benliğin öcünü almak için girilen, sonuçları itibariyle travmatik bir ilişki örneği yayınlandığı tespit edilmiştir.
Başrollerini Burak Özçivit (Kemal) ve Neslihan Atagül'ün (Nihan) paylaştığı dizinin konusu kısaca şöyledir: Orta-sınıf bir ailenin oğlu olan Kemal ile varlıklı bir ailenin kızı olan Nihan birbirlerine aşıktırlar. Nihan'ın kardeşi bir kaza sonucu birini öldürür. Kendisi de varlıklı biri olan Emir (Kaan Urgancıoğlu), Nihan'a aşıktır; bu ölümü örtbas etmek koşuluyla Nihan'ı kendisiyle evlenmeye ikna eder. Aşkını kalbine gömen Kemal, başka bir ile iş için gider ve zengin bir iş adamı olarak geri döner. İntikam yemini eden Kemal ile Nihan arasındaki buzlar zamanla erir; eski aşıklar, Nihan evli olmasına rağmen tekrar yakınlaşırlar. Bu yakınlaşmada, Nihan'ın ilerleyen bölümlerde teyzesi olduğunu öğrendiği Leyla (Zerrin Tekindor) da etkili olur. Bu süreçte, Leyla'nın eski nişanlısının Nihan'ın babası olduğu, düğün gününde Leyla'nın kız kardeşiyle kaçtıkları öğrenilir. Kendi kardeşinin mutsuzluğu üzerine yuvasını kuran ve ailesiyle tüm bağlarını koparan Nihan'ın annesi, yıllar sonraki ilk karşılaşmada dahi Leyla'ya (kız kardeşi) yaptığının doğru olduğunu ve kaybettiklerine değdiğini savunur. Bu arada ihanete uğrayan eş Emir, Kemal'den intikam almak için Kemal'in kız kardeşi Zeynep'i ona aşık olduğuna ikna eder ve bir otel odasında onunla birlikte olur.
23.27.24'te yer alan sahnede Emir ve Zeynep birlikte olacakları otel odasına gelirler. Zeynep, kendisini modern bir Sindirella masalındaymış gibi hissettiren Emir'i taltif edici ifadeler kullanır:
"Zeynep:Sen var ya sen şahanesin. Ben de şanslıyım tabi.
Emir:Hep böyle hissedecek misin?
Zeynep:Ölene kadar..."
Otel odasına girdikten sonra Zeynep hayranlık dolu bakışlarla otel odasının dekorasyonunu inceler. Yatak odasına geçerler. Burada bir süre Zeynep tereddüt eder:
"Zeynep:Emir?
Emir:Efendim?
Zeynep:Ben sana bir şey sorucam ama bana doğruyu söylüyceksin tamam mı?
Emir:Sor?
Zeynep:Ben hayatımda ilk defa böyle bir şey hissediyorum birine.
Emir:İşte bu yüzden çok şanslıyım.
Zeynep:Hep seni düşünüyorum. Hep aklımdasın benim ama...
Emir:Ama ne?
Zeynep:Bazen huzursuz oluyorum. Her şey o kadar hızlı gelişti ki inanamıyorum bazen.
Emir:Ben de bana güvenip inandığın için geldin diyorum ama...Senin hala kafanda sorular var Zeynep.
Zeynep:Hayır, seni çok seviyorum ben. İnanıyorum ben sana. Ama bazen öyle düşünüyorum. Ben bütün bunlara nasıl göğüs gericem diye.Sen evlisin. Kemal abim... Evet kapıldım sana gecem gündüzüm sen oldun benim! Ama bilmiyorum...
Zeynep, içinde bulunduğu olumsuz durumun farkındadır. Sonuçlarına tek başına katlanmak istememekte, Emir'den güvence beklemektedir. Mesele, söz konusu ilişkinin gayri ahlakiliği değil, karşılığında ödenecek bedellerin tek başına yüklenilmeyeceği teminatını alabilmektir. Zeynep'i kendi rızasıyla oyuna dahil etmekte kararlı olan Emir blöf yaparak Zeynep'e gitmesini söyler. Emir'i kaybetmek istemeyen Zeynep, kendisini tutkuyla Emir'in kollarına bırakır.(Klip 1 - Kara Sevda - Genel ahlak)
23.33.15'te yer alan sahnede, Emir ve Zeynep birlikte olmuşlardır. Banyodan çıkan Zeynep üzerinde bornozu olduğu halde Emir'in bulunduğu yatağa gelir. Bir elinde saç havlusu saçını kurularken Emir'e mahçup bir edayla sorar: "Beni hala seviyor musun?" Emir, gergin ve müstehzi bir üslupla cevap verir: "Çookkk..." Emir, Zeynep'in kendisiyle birlikte olmaktan dolayı pişman olup olmadığını tekrar ederek sorar. Zeynep'in memnuniyet bildiren cevabını aldıktan sonra ayağa kalkar; kollarını iki yana açar; Zeynep'in az önceki mütebessim çehresi yerini şaşkınlık ve kandırılmışlık içeren bir ifadeye bırakırken Emir tiradına başlar:
"Emir: Ama olmalısın (Pişmanlığı kastederek).Bir Emir Kozcuoğlu prodüksiyonu!
Zeynep: Anlamadım?
Emir: Bir sürü şeyi geç anlıyorsun zaten bari bu sefer şaşırtsaydın.
Zeynep: Sen ne diyosun Emir?(Nihayet gerçeğe uyanmaya başlamıştır.)
Emir: Sen bi plansın canım. Benim silahım oldun yani teşekkür ederim. Abinin eli çok uzadı ben de elindeki silahın tetiğine bastım.
Ağabeyinden intikam almak için kendisinin istismar edildiğini anlayan Zeynep, Emir'in yüzüne bir tokat atar. Genç kadını aşağılamaya devam eden Emir, Zeynep'in yerdeki giysilerini toplar ve Zeynep'i de kolundan çekiştirerek üzerinde bornoz olduğu halde otel odasından dışarı atar: "Yürü yürü, seni başımdan def ediyorum!" Genç kadın hıçkırarak ağlamaya başlar; kendisini iten Emir'e direnç göstermeye çalışsa da muvaffak olamaz. Giysileriyle birlikte kapının dışına fırlatılır; yere düşer; iki büklüm utanç ve pişmanlık içinde ağlarken Emir, öfkeli bir biçimde ve kendisini aşağılayarak buyurur:
"Emir:Hadi şimdi git anlat abine, git kendi isteğinle kendini bana verdiğini, seni kandırdığımı, deli gibi aşık olduğunu anlat! Git Nihan'a deliler gibi aşık olduğunu söyle! Sen kimsin kızım! Senin gibi bir mahalle dilberine aşık olucağını mı düşündün Emir Kozcuoğlu'nun? Düşündün di mi? Seni zavallı! Ama sizde ailecek bir hadsizlik var. hadsiz bir özgüven!..."(Klip 2 - Kara Sevda - Genel ahlak)
Yukarıda deşifre edilen sahne, "aşk" söz konusu olduğunda aile, özsaygı, onur vs. herhangi bir değer tanımadan girilen, dizinin belkemiğini oluşturan karmaşık ve neticeleri itibariyle travmatik ilişki ağına bir örnek teşkil etmektedir. Mezkûr karakterler, her türlü toplumsal ve kişisel değeri bir tarafa bırakıp kolaylıkla hislerinin peşinden gitmekte, arzu ettikleri sonuca ulaştıkları takdirde de herhangi bir pişmanlık veya suçluluk duygusu yaşamamaktadırlar. Dramatik unsurların abartılarak travmatik olanın sürekli yeniden üretilmesi, aşk uğrunda her türlü mücadele ve intikam yönteminin meşrulaştırılması, hayatın farklı alanlarına içkin olumsuz toplumsal klişelerin (toplumsal cinsiyet, sosyal sınıf vs.) gerilim/çatışma noktaları olarak yinelenmesi suretiyle toplumsal yaşamı mümkün kılan ahlaki kuralların ve aileyi bir arada tutan değerlerin (sadakat, sabır, sevgi, saygı vs.) aşınıp yozlaşmasına aracılık edildiği değerlendirilmiştir.
Sonuç olarak; Star TV logosuyla yayın yapmakta olan Işıl Televizyon Yayıncılık A.Ş. ticari ünvanlı yayın kuruluşunun mezkur yayınıyla, 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde belirtilen, "Toplumun millî ve manevî değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz." hükmüne aykırı yayın yaptığı kanaatine varılmıştır.”
Şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Yayın kuruluşunun; 6112 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendini ihlal ettiğikanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın yazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca yapılan değerlendirmesi neticesinde;
Söz konusu yayına ait deşifre kayıtlarının ve video görüntülerinin tetkiki sonucunda;
İhlale konu dizi filmde; Emir isimli erkek oyuncunun Kemal karakterinden intikam almak için Kemal'in kız kardeşi Zeynep isimli kadın oyuncuyu, ona aşık olduğuna ikna etmesi ve bir otel odasında onunla birlikte olması mizanseniyle yer verilen görüntülerde, ayrıntılı deşifre metinlerine yukarıda ve bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda yer verilen diyaloglardan da açıkça anlaşılacağı üzere, kadın güçsüz ve iradesiz göstererek, kadının cinselliğinin aracı kılınmasıyla intikam alınması yöntemine başvurulmasının, kadın kimliğinin hiçe sayılması olduğu gibi, yalnızca kadının cinsiyeti üzerinden değil "insani değeri" açısından da negatif sonuçlar doğurduğu değerlendirilmiştir. Oysa yayıncı kuruluşların yayınları, toplumsal cinsiyet eşitliğine ters düşen, kadınlara yönelik baskıları teşvik eden ve kadını istismar eden programlar içeremez.
Bu itibarla, anılan dizi yayınında sahnelenen ve dile getirilen ifadelerin çok açık bir biçimde cinsiyet eşitliğine ters düştüğü ve yayıncı kuruluşun bu duruma müsaade ederek/sebebiyet vererek kamusal sorumluluğa uygun davranmadığı ve bu şekilde, 6112 sayılı Kanunun birinci fıkrasının (s) bendinin ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Bu itibarla; 6112 Sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (s) bendinin ihlali nedeniyle, Kanunun 32 nci maddesinin birinci fıkrasına göre “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır.
STAR TV logosuyla yayın yapanIŞIL TELEVİZYON YAYINCILIK A.Ş. unvanlıkuruluş hakkında;6112 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (s) bendindeki; “Toplumsal cinsiyet eşitliğine ters düşen, kadınlara yönelik baskıları teşvik eden ve kadını istismar eden programlar içeremez.” hükmünün ihlali nedeniyle, 32 nci maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca;
1- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Aralık 2015 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 48.670.134,66 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, yüzde iki oranı (%2) 973.403,00 TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
2- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Ankara Kamu Girişimci Şubesi TR98 0001 0025 3300 9999 9951 93 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, dava açma süresi içerisinde peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, en geç 1 aylık süre içerisinde ödenmeyen idari para cezasının, 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Üst Kurul Üyeleri İsmet DEMİRDÖĞEN ve Süleyman DEMİRKAN’ın karşı oylarıyla, oy çokluğuyla karar verildi.
Toplantıya Ait Şerhler
Üst Kurulun 04.02.2016 gün ve 07 sayılı toplantıda aldığı 26 no.lu karara karşı oy yazısı.
Süleyman DEMİRKAN Şerhidir.