İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 22.01.2016 tarihli ve 50 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“Tarafımıza ulaşan 12.01.2016 tarih ve 636 sayılı Ali Ürküt'ün dilekçesinde "24" logolu medya hizmet sağlayıcının 04.01.2016 tarihinde saat 12:00'da yayınlamış olduğu "Moderatör" adlı haber bülteninde "gerçeğe aykırı, kamuoyunu yanıltıcı, kişi ve kurumları suçlayıcı ve yargısal alana müdahale niteliğinde yayın yapıldığı" belirtilmiştir. Bu kapsamda şikayet konuları şunlardır:
1-Program sunucusunun, HDP milletvekillerinin düşünce açıklamasıyla ilgili fezlekelerden söz ederken "HDP özerklik açıklamasıyla anayasal suç işledi" ifadesini kullanarak kesinleşmiş bir yargı kararı olmaksızın kendini açıkça yargının yerine koyarak hüküm vermesi ve HDP'yi kamuoyu nezdinde suçlu gibi gösterme çabası içinde olması,
2-Dış seslendirmede HDP'li vekilllerin fezlekeleri anlatılırken, Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız'dan "Otomobilinde terör örgütüne ait silah çıkan Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız" şeklinde söz edilmesi, bahsi geçen milletvekili hakkında "araçta silah bulundurma" iddiasını içeren herhangi bir fezleke bulunmadığı, benzer suçlayıcı yayınlar nedeniyle daha önce bir televizyon kanalına yayın ihlali nedeniyle RTÜK tarafından müeyyide uygulanmasına rağmen, yayıncı kuruluşun hüküm belirterek kamuoyunu yanıltması,
3-Dış seslendirmede "HDP 7 Haziran'da insanları kandırmayı başardı. Ama seçim sonrası terör örgütü PKK'yla eşgüdümlü politikaları ardından "devlet kuracağız" açıklamaları Beyaz Türklerde büyük hayal kırıklığı yarattı" şeklinde suçlayıcı, karalayıcı, gerçekleri çarpıtan ifadeler kullanılması, kurumsal olarak HDP'nin, Eş Genel Başkanlarının, yöneticilerinin "devlet kuracağız" şeklinde hiçbir beyanının ve açıklamasının olmaması gibi şikayet konuları nedeniyle yayıncı kuruluşun 6112 Sayılı Kanun'un (c),(ç),(ı) ve (k) bentlerinde yer alan hükümlere aykırı yayın yapmasından dolayı yaptırım uygulanması gerektiği belirtilmiştir.
04.01.2015 tarihinde saat 12:00'da yayınlanan "Moderatör" adlı program tarafımızdan incelenmiş, ilgili haberlerin saat 12:05-12:10 arasında yayınlandığı görülmüş ve deşifreleri aşağıda sunulmuştur.
"Spiker: Sayın seyirciler HDP Eş Genel Başkanları'nın ayrımcılık içeren açıklamaları Türkiye'nin gündemine oturdu. Özellikle özerklik açıklamalarıyla Anayasa suçu işlenmesi gözleri Meclis'teki fezlekelere çevirdi. Mecliste bulunan 330 dokunulmazlık dosyasından 160 dan fazlası HDP'li vekillere ait. Bu dosyalardan 60 tanesi sadece HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın dokunulmazlığı ile ilgili.
Dış ses: Dokunulmazlık dosyaları HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın ayrımcılık içeren sözleri nedeniyle tartışılıyor. Dokunulmazlık dosyaları için gözler Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne çevrildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görüşülmeyi bekleyen 330 dokunulmazlık dosyası bulunuyor. Bu dosyaların büyük çoğunluğu HDP'li milletvekillerine ait. Sadece HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın 60'ı aşkın dokunulmazlık dosyası var. "Sırtımızı YPG'ye dayadık" diyen Eş Başkan Figen Yüksekdağ, "PKK sizi tükrüğü ile boğar" diyen HDP Hakkari Milletvekili Abdullah Zeydan, otomobilinde terör örgütüne ait silah çıkan Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız gibi terör örgütü propagandası yapan çok sayıda HDP'li vekilin dokunulmazlık dosyaları görüşülmeyi bekliyor. Dokunulmazlık tartışması önümüzdeki günlerin önemli gündem maddelerinden biri olacak. Süreç Anayasa ve Adalet Komisyonu üyelerinden oluşan karma komisyonun dosyaları incelemesiyle başlayacak. Dokunulmazlığı kaldırılması istenen milletvekillerinin savunması alındıktan sonra rapor hazırlanacak. Dokunulmazlığının kaldırılmasına karar verilen milletvekillerinin dosyası Meclis Genel Kurulu'nda oylanacak. Dokunulmazlığın kaldırılması kararı için oylamaya katılan vekillerin yarısından bir fazlasının evet demesi yeterli olacak" (Klip 1 - HDP)
"Spiker: HDP'nin cici çocuğu Selahattin Demirtaş'ın yaldızları dökülünce Nişantaşı'nın Beyaz Türkleri acı gerçekle karşılaştı. 7 Haziran'da Nişantaşı'ndan büyük destek alan HDP'nin terör örgütü PKK ile eşgüdümlü politikaları büyük hayal kırıklığı yarattı. Öyle ki ORC'nin anketine göre HDP'ye oy veren 3 kişiden 2'si rengini değiştirdi.
Dış ses: HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, çok değil 6 ay önce Türkiye diyor, saz çalıyor, Doğan Medyası'nın da parlatmasıyla Beyaz Türklerin oyuna talip oluyordu...
Dış ses: Aslında hakkını yememek lazım. Doğan Medya Grubu ve Paralel Yapının algı operasyonları 7 Haziran'da etkili oldu. HDP insanları kandırmayı başardı ama seçim sonrası terör örgütü PKK ile eşgüdümlü politikaları ardından "devlet kuracağız" açıklamaları Beyaz Türklerde büyük hayal kırıklığı yarattı. Ahmet Hakan Ertuğrul Özkök gibi yazarlar ihanete uğradık, kandırıldık demeye başladı. Benzer duygular 7 Haziran'da HDP'li olan Nişantaşı'ndaki Beyaz Türklerde de var. ORC'nin anketi bu durumu tüm çıplaklığıyla ortaya koydu. 29-30 Aralık tarihleri arasında çoğunluğu üst gelir grubundan oluşan Etiler, Bebek, Nişantaşı ve Cihangir semtlerinde 927 kişiyle yüzyüze görüşülerek yapılan anket, HDP'deki erimeyi gözler önüne serdi. HDP'ye 7 Haziran'da destek veren her 3 kişiden 2'si pişman olduğunu ve artık destek vermeyeceğini söyledi. HDP'nin elit Türkler arasındaki oy oranı yüzde 18,1'den yüzde 6,5'a kadar geriledi. Desteğimi çektim diyen deneklerin gerekçeleri ise şöyle: Yüzde 62'si PKK'ya desktek verdikleri için, yüzde 17,4'ü Selahattin Demirtaş'ı samimi bulmadığı için, yüzde 10,5'i HDP'nin PKK üzerinde yaptırım gücü olmadığını gördüğüm için, yüzde 7'si çözüm ve istikrar için HDP'nin barajı geçmemesini istediğim için, yüzde 1'i ise diğer yanıtını verdi." (Klip 2 - HDP)
İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme’nin “ifade özgürlüğü” başlıklı 10. maddesinde yer alan “Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak, kamu makamlarının müdahalesi olmaksızın ve ülke sınırları gözetilmeksizin, kanaat özgürlüğünü ve haber ve görüş alma ve de verme özgürlüğünü de kapsar...” düzenlemesi ile ifade özgürlüğünün güvence altına alındığı görülmektedir. Anayasa’nın 25. maddesinde “Düşünce ve kanaat hürriyeti” başlığı altında yer alan “Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.” ve 26. maddesinde “Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti” başlığı altında yer alan “Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar.” hükümlerinden anlaşılacağı üzere ifade hürriyeti Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile de güvence altına alınmaktadır. Anayasa’nın “Basın hürriyeti” başlıklı 28. maddesinde düzenlenen “Basın hürdür, sansür edilemez.” ve 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 3. maddesinde yer alan “Basın özgürdür. Bu özgürlük; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarını içerir.” hükümleri ise basın hürriyetinin güvence altına alındığını göstermektedir.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2009/7316 E., 2012/17738 K. nolu içtihat metninde “İfade özgürlüğü demokratik bir toplumun esaslı temellerinden birini oluşturup, toplumun ilerlemesi ve her bir bireyin gelişimi için temel koşullardan biridir. İfade özgürlüğü, sadece lehte olduğu kabul edilen veya zararsız görülen veya ilgilenmeye değmez bulunan "haber" ve "düşünceler" için değil, fakat aynı zamanda aleyhte olan, çarpıcı gelen ve rahatsız eden haber ve düşünceler için de uygulanır. Bunlar çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin gerekleri olup, bunlar olmaksızın "demokratik toplum" olamaz ifadeleriyle de "ifade özgürlüğü" nün geniş sınırlarına dikkat çekilmiştir.(Yargıtay Kararlarına, UYAP - Bilgi Bankası, http://emsal.yargitay.gov.tr/VeriBankasiIstemciWeb/, adresinden karar/esas numaraları ile sorgulama yapılmak suretiyle ulaşılabilir.)
Yukarıda belirtilen hükümlerden ve kararlardan anlaşılacağı üzere İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme, Anayasa ve Basın Kanunu’nda dolayısıyla hem ulusal hem uluslararası hukuk metinlerinde ifade özgürlüğünün açıkça güvence altına alındığı bu bağlamda gerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarında gerekse Yargıtay kararlarında "ifade özgürlüğünün" temel alındığı görülmektedir.
Sonuç olarak; medyada bireylere yönelik olarak küçültücü olmamak ve hakaret içermemek kaydıyla belirli ölçüde muhalif olan, çarpıcı gelen veya rahatsız eden haberler ve iddialar yer alabilmektedir. Bu nitelikteki haber ve iddialar basın özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmelidir. Dolayısıyla söz konusu Yayın Kuruluşu'nun ilgili yayınında 6112 sayılı Kanun'un Yayın Hizmeti İlkeleri başlıklı 8. maddesinde yer alan ilkelere aykırı bir husus bulunmadığı kanaatine varılmıştır.” Şeklinde değerlendirmelere yer verilmiş olduğu
Söz konusu yayın ile 6112 sayılı Kanuna aykırı bir husus bulunmadığı kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının yukarıda alıntılanan uzman raporunda da ayrıntılı şekilde belirtildiği üzere, bahse konu programda yansıtılan haber ve yorumların, farklı bakış açılarının kamuoyuyla paylaşılmasının; toplumun bilgi edinme hakkının ve dolayısıyla ifade özgürlüğünün bir gereği olduğu kanaatine ulaşılmış ve 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'a aykırı bir husus olmadığı kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere; 24 logosuyla yayın yapan DİNAMİK RADYO TELEVİZYON A.Ş. hakkında, bahse konu yayını nedeniyle, 6112 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir İDARİ YAPTIRIM UYGULANMASINA YER OLMADIĞINA, Üst Kurul Üyesi Süleyman DEMİRKAN’ın karşı oyu ve oy çokluğu ile karar verildi.
Toplantıya Ait Şerhler
Üst Kurulun 04.02.2016 gün ve 07 sayılı toplantıda aldığı 40 no.lu karara karşı oy yazısı.
Süleyman DEMİRKAN Şerhidir.