İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 08.12.2015 tarihli ve 1866 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“İlgi : Sağlık Bakanlığı İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nun 13.02.2013 tarih ve 18816847
sayılı yazısı.
Avantaj TV logolu medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınları incelenmiş ve söz konusu kuruluşun bitkisel ürünlerin tanıtım ve satışına yönelik ticari iletişim yayınlarına yer verdiği tespit edilmiştir.
Avantaj TV logolu kuruluşun 24.11.2015 tarihinde saat 08:03:05-08:07:40'da " RETARDER CREM" adlı bir ürünün tanıtımının yapıldığı görülmüştür. Ürüne ilişkin ticari iletişim yayınında ekranda "TÜRKİYE'DE HER 5 ERKEKLETEN 1'İ ERKEN BOŞALMA SORUNU İL BAŞBAŞA! DİKDUR Hediye! K.D.V DAHİL 65 TL ÜCRETSİZ KARGO. ERKEKLERE ÖZEL GECİKTİRİCİ KREM. SİPARİŞ HATTI 0212 470 20 20. BİZE KULAK VERİN. GECELER ERKEN BİTMESİN. UZUN VE KEYİFLİ DAKİKALAR SİZİN OLSUN. SİZLERE HARİKA BİR ÜRÜN SUNUYORUZ. BİTKİLERİN ŞİFRESİNİ ÇÖZEN ADAM YRD. DOÇ. DR ÖMER ÇOŞKUN MÜCİZEVİ BİTKİ ÖZLERİNDEN FORMÜLÜZE EDİLMİŞ REDARDER CREM ERKEN BOŞALMA SORUNU YAŞAYAN ERKEKLER İÇİN ÜRETİLDİ. İSTEDİĞİNİZ ZAMAN BİTİRİN. ALINAN ZEVKİ ARTIRIR. RETARDER GECİKTİRİCİ KREM. İSTEKSİZLİK VE SERTLEŞME! SORUNLARINIZIN ÖNÜNE GEÇMEK RETARDER KREM İLE MÜMKÜNDÜR. RETARDER GECİKTİRİCİ KREM DİKDUR HEDİYE! " şeklinde yazıların ve ifadelerin yer aldığı görülmüştür. Klip 1
Yukarıdaki ifadelerden anlaşılacağı üzere "RETARDER CREM" adlı ürünün ticari iletişim yayınında, ürünün erken boşalma rahatsızlıklarına son vereceği vurgulanarak, sağlık beyanı, endikasyon belirtilmek suretiyle pazarlanmaya çalışıldığı görülmüştür.
Sağlık Bakanlığı'nın görev ve yetkilerinin belirlendiği 663 Sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 27'nci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi, "Sağlık beyanı ile satışa sunulacak ürünlerin sağlık beyanlarını inceleyerek bu beyanlara izin vermek, izinsiz veya gerçeğe aykırı sağlık beyanı ile yapılan satışları denetlemek, gerektiğinde durdurma, toplama, toplatma ve imha iş ve işlemlerini yapmak veya yaptırmak, izin ve sağlık beyanları yönünden bunların her türlü reklam ve tanıtımlarını denetlemek ve aykırı olanları durdurmak, piyasaya arz edilen ilaç, tıbbi cihaz ve ürünlerin reklam ve tanıtımının usul ve esaslarını belirlemek ve uygulamasını denetlemek" şeklindedir.
Bu kapsamda, Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'ndan gelen ilgi b yazısında, "İnsan sağlığına doğrudan veya dolaylı olarak faydalı olduğunu, yahut hastalıklara veya belirtilerine karşı etkili olduğunu, koruduğunu, tedavi ettiğini belirten, ileri süren veya ima eden tüm ifadelerin, Sağlık Bakanlığınca sağlık beyanı olarak kabul edildiği" belirtilmekte ve "Endikasyon belirtilen ürünler için Bakanlıkça ruhsat düzenlenmesi gerekliliği" hatırlatılarak "Ruhsatlı ürünlerin de münhasıran eczane ve ecza ticarethanelerinde satılması zorunluluğuna" dikkat çekilmektedir. Ayrıca, mevzuat gereğince televizyon ve radyo aracılığı ile sağlık beyanı belirtilerek ürün satış ve pazarlanmasının uygun olmadığı ifade edilmiştir.
Sağlık Bakanlığı İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nun ilgi yazısında; bazı TV ve radyo kanallarının reklam veya programlarında gıda takviyelerinin, muhtelif hastalıklara iyi geldiği şeklindeki sağlık beyanlarıyla tanıtımı ve satışının yapıldığı, yayınlarda sürekli olarak hastaların bitkisel tedavileri kullanmaya teşvik edildiği, hastaların tıbbi tedaviden uzaklaştırıldığı ve yüksek maliyetli ürünleri kullanmak zorunda bırakıldığı belirtilmiştir. Sağlık Bakanlığı İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ilgi yazısında; tanıtımlarda ürünleri kullandığını ve faydalı olduğunu beyan eden kişilerin seçilmekte olduğunu, güya toplumu bilgilendirmek amacıyla uzmanlıkları akademik olarak kanıtlanmamış olan şahısların görüşlerine yer verildiğini ve bu programlarda Doktor unvanlı Ömer Coşkun gibi sağlık meslek mensuplarına da doğrudan veya dolaylı olarak rol aldığının yakından müşahede edildiğini ifade etmiştir.
Sağlık Bakanlığının ilgi yazısından hareketle, tedavide etkinliği ve emniyeti kanıtlanmamış olan ürünlerin sağlık beyanıyla tanıtım ve satışının yapılmasının tıbbi tedavi yöntemlerine duydukları güvenin sarsılmasına neden olabileceği, toplum sağlığını olumsuz yönde etkileyebileceği dolayısıyla izleyiciyi yanıltıcı, istismar edici ve izleyicilerin sağlığına ve çıkarlarına zarar verici nitelikte olduğu kanaatine varılmıştır.
Çocuk ve gençlerin ekran karşısında olduğu bir saatte cinsel performans artırıcı ürün olduğu iddia edilen bu tür ürünlerin tanıtımının cinselliğe ilişkin ifadeler ve cinsel çağrışımlı görüntüler kullanılarak yapılmasının cinsellik konusunda yeterli zihinsel ve fiziksel olgunluğa erişmemiş bu kitlede cinsellik algısını olumsuz etkileyeceği, bu kişilerin yetişkinlere ilişkin mesajlara maruz kalmasına yol açacağı düşünülmektedir. Bu bakımdan söz konusu ticari iletişim yayınının gençlerin ve çocukların da izleyebileceği bir zamanda yapılmasının, çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimine zarar vereceği açıktır.
Sonuç olarak; Avantaj TV logosu ile yayın yapan yayın kuruluşunun söz konusu ticari iletişim yayınında, bitkisel içerikli ürünlerin tanıtımı yapılırken sergilenen içerik nedeniyle;
a) Yayın kuruluşunun Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik'in 9/A maddesinin birinci fıkrasının d) bendinde yer alan "Herhangi bir ürünün sağlık beyanı ile ilaç gibi algılanmasına sebebiyet verecek ifadeler kullanılamaz. Gıda takviyesi niteliğindeki ürünlere ilişkin her çeşit memnuniyet ve teşekkür yazısı ya da kişilerin başından geçen ürün tecrübesini anlatan ifade ve görsel sunumlar kullanılamaz. Ürünün kullanılmaması halinde sağlığın olumsuz etkileneceği beyanlarına yer verilemez." ilkesini, dolayısıyla 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanunun 9 uncu maddesinin altıncı fıkrasının (c) bendinde yer alan "Yanıltıcı olmamak ve tüketicinin çıkarlarına zarar vermemek",
b) 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanunun 9 uncu maddesinin altıncı fıkrasının (ç) bendinde yer alan "Çocukların fiziksel, zihinsel veya ahlaki gelişimine zarar vermemek ...",
c) 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanununun 19 uncu maddesinde birinci fıkrasında yer alan "...Müstahzar olmamakla beraber hastalıkları teşhis ve tedavi ettiği beyanı ile herhangi bir ürünün satışını, pazarlamasını veya reklamını yapanlar bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır ...” hükümlerini ihlal ettiği kanaatine varılmıştır.”
Şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Söz konusu yayın ile, 6112 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin altıncı fıkrasının (c) ve (ç) bentlerinin ile 6514 sayılı Kanunun 32 inci maddesinin ihlal edildiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın yazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca yapılan değerlendirmesi neticesinde;
Sağlık Bakanlığı’nın konuya ilişkin ilgi yazısında; bazı TV ve radyo kanallarının reklam veya programlarında gıda takviyelerinin, muhtelif hastalıklara iyi geldiği şeklindeki sağlık beyanıyla tanıtımı ve satışının yapıldığı, yayınlarda hastaların bitkisel ürünleri kullanmaya teşvik edildiği, hastaların tıbbi tedaviden uzaklaştırıldığı ve yüksek maliyetli ürünleri kullanmak zorunda bırakıldığının belirtildiği,
Diğer yandan, “Endikasyon belirtilen ürünler için Sağlık Bakanlığınca ruhsat düzenlenmesinin gerekmekte olup, Bakanlıktan ruhsatlı/izinli ürünlerin de 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarla Kanununun 1. maddesinde yer alan, “Tabip reçetesi ile verilmesi meşrut olanlar ancak reçete mukabilinde ve diğerleri reçetesiz olarak, münhasıran eczanelerle ecza ticarethanelerinde satılması zorunludur.” hükmü gereğince de televizyon, radyo aracılığı ile sağlık beyanı belirtilerek ürün satışı ve pazarlamasının uygun olmadığı,
Hususları bir arada değerlendirildiğinde, anılan yayın kuruluşunun rapora konu ürün tanıtımı yayınının izleyiciyi yanıltıcı, istismar edici ve izleyicilerin çıkarlarına zarar verici nitelikte olduğu, bu nedenle Yayın kuruluşunun Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik'in 9/A maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan "Herhangi bir ürünün sağlık beyanı ile ilaç gibi algılanmasına sebebiyet verecek ifadeler kullanılamaz…" hükmünün, dolayısıyla 6112 sayılı Kanun'un 9 uncu maddesinin altıncı fıkrasının (c) bendinde yer alan "Yanıltıcı olmamak ve tüketicinin çıkarlarına zarar vermemek." ilkesinin ihlal edildiği,
Ayrıca, yetişkin izleyici kitlesini ilgilendiren cinsel içerikli bir ürünün tanıtımına çocuk ve genç izleyicilerin dinleyebileceği bir saatte yer verildiği sabit görülmüştür.
Anılan kuruluşa 03.06.2014 tarihli yayını nedeniyle evvelce 02.07.204, 16.07.2014 tarih ve 2014/37,2014/39 sayılı toplantılarda alınan 39,52 nolu Üst Kurul Kararıyla 6112 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin 6 ncı fıkrasının (c) bendi uyarınca uyarı yaptırımı uygulandığı Üst Kurul kayıtlarından anlaşılmıştır.
Bu itibarla;
1- 6112 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin altıncı fıkrasının (ç) bendinin ilk defa ihlali nedeniyle, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca, anılan Yayın Kuruluşu hakkında “Uyarı” yaptırımının uygulanması,
2- 6112 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin altıncı fıkrasının (c) bendinin tekraren ihlali nedeniyle, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca, anılan Yayın Kuruluşu hakkında “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması,
3- 18.01.2014 tarihli ve 28886 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanununun 19 uncu maddesinin birinci fıkrası gereğince ilgililer hakkında işlem yapılması talebiyle dosyanın Sağlık Bakanlığı'na gönderilmesi,
Gerektiği kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere, AVANTAJ TV logosuyla yayın yapan AVANTAJ TELEVİZYON YAYIN HİZMETLERİ A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında;
1- 6112 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin altıncı fıkrasının (ç) bendindeki; “Ticari iletişim...Çocukların fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar vermemek,.... zorundadır.” hükmünün ihlali nedeniyle, aynı Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre “UYARI” YAPTIRIMININ UYGULANMASINA, 6112 sayılı Kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, aynı yayın ilkesinin tekraren ihlali halinde, Kanunun 32 nci maddesinin İkinci fıkrasında yer alan; “Uyarının ilgili kuruluşa tebliğinden sonra ihlalin tekrarı halinde medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden üçüne kadar idari para cezası verilir.” hükmü uyarınca idari para cezası yaptırımı uygulanacağının yapılacak tebligatta bildirilmesine,
2- 6112 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin altıncı fıkrasının (c) bendindeki; “Yanıltıcı olmamak ve tüketicinin çıkarlarına zarar vermemek.” hükmünü tekraren ihlali nedeniyle, aynı Kanunun 32 nci maddesinin İkinci fıkrası hükmü uyarınca;
a- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Ekim 2015 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 48.500,00 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezası 10.000 (onbin) ( 2015 yılı için yeniden değerleme oranına göre belirlenen 13.601 (onüçbinaltıyüzbir -) Türk Lirasından az olamayacağından 13.601 TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Ankara Kamu Girişimci Şubesi TR98 0001 0025 3300 9999 9951 93 no’lu hesabına “6112 sayılı Kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı Kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, dava açma süresi içerisinde peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, en geç 1 aylık süre içerisinde ödenmeyen idari para cezasının, 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
3- 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanununun 2/1/2014-6514/32 md. ile değişik 19 uncu maddesinin birinci fıkrasındaki; "...Müstahzar olmamakla beraber hastalıkları teşhis ve tedavi ettiği beyanı ile herhangi bir ürünün satışını, pazarlamasını veya reklamını yapanlar bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ayrıca bunların tanıtım veya satışlarının internet veya başkaca herhangi bir elektronik ortam üzerinden yapılması hâlinde 18 inci maddenin üçüncü fıkrası uygulanır." hükmüne göre ilgililer hakkında işlem yapılması talebiyle dosyanın Sağlık Bakanlığı'na gönderilmesine,
Oy birliğiyle karar verildi.