İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 17.02.2017 tarih ve 252 sayılı yazısına konu; ATV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 03,13.02.2017 tarihlerinde, saat 16:20’de yayınladığı “Esra Erol’da” adlı programa ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Ayrıntıları bahse konu yayına ilişkin izleme raporunda belirtildiği üzere; ATV logosu ile yayın yapan TURKUVAZ AKTİF TELEVİZYON PROD. A.Ş. unvanlı kuruluş tarafından yayınlanan “Esra Erol’da” adlı programın 03.02.2017 tarihinde, saat 17:28’de yayınlanan bölümünde geçen diyaloglarda; “- ...Mini eteğine de karışmayacağım. Bu kadın eğer beni istiyorsa kendine çeki düzen verecek. Yav bak ben, sen dün bana bunu söyledin. Ben tek kamera açmazken sen her gün boyunca benim karşıma böyle mini etekle çıktın.- Ay yine aynı şeyler mi ya?- Evet aynı şeyler. Sinek bir şey değildir ama mide bulandırır.- Yeter. Hayır yeter!- Bahar!- Hayır yeter. Yeter bıktım ben, yeter!- Tamam. Tamam. Çıksın.- ...Biz bu konuşmaları yüz kere dinledik. Burda yüz kere aynı cümlelerle kavga ettik. - Tamam. - Yapma ya. Yapma be.- Ya madem, ya madem ben seni istiyorum.- Yeter! On kere yüz kere duydum bu lafları. Buramda!- Tamam sosyete güzeli! Bak. Sen bana dedin ki kamera açma. Dünden bu yana ben kamera açmadım. Ya kurban olayım bir gün de sen benim sözümü dinle. Bir günde.- Dinlemedim mi?- Bana bak yine konuşmak istemiyorum. Bir günde Allah rızası için... - Dinlemedim mi? Dinlemedim mi ya. Biraz elini vicdanına koy. Dinlemedim mi ya?- Ya dinlemedin. Bir gün de gönlümün istediği gibi şöyle biraz uzun giy ya. Kurban olayım şuraya kadar bir gün bir giy ya. Ya benim de şu içim rahat etsin ya.- Yeter ya lütfen yeter artık! Lütfen çok rica ediyorum. - Ya senin anan normalde İstanbul'da yaşamıyor, bak bir gün.- Yeter Memet! Konuşmak istemiyorum.- Şu an... gelmiş ya- Esra ablacığım içim dolmuş. Bana iftira attı çünkü. - Ne iftirası ya!- Ne dedi. Görmediği bir şeyi söylüyor.- Yeter artık!- Ney ayrılmak istiyor. Annesi de ablasıda burda. Ya yine ben bunu dile getireceğim. Ne diyeceğim.- Ya anamı ablamı katıp durma!- Sizin ikinizin böyle bir travması var. Uzun uzun ayrılmak mı istiyorsunuz. Bir gurur fobisi ya... - Ya hanımefendi ben eteği bahane etmedim ki. Ya hanımefendi ben yine eteği gündeme getirmek istemiyorum. En son çıkarken şunu dedim. Bana dedi ki kamera açma. Ben dünden bu yana kamera. ...- Buradaki mevzu etek değil. - Etek değil. Etekle alakası yok. - Bunlar ikisi birbirini vuracağı noktayı biliyorlar. Ordan bir şey yapıyor.” şeklinde ifadeler kullanıldığı, Bahar ve Mehmet'in yer aldığı bu kısımda; ikilinin sosyal medya kullanımı, Bahar'ın annesi ve Bahar'ın kıyafetleri hakkında tartışmalar yaşandığı, her ne kadar Mehmet sorunun etek olmadığını, gerekirse sosyal medya hesabı ve telefon kullanmayacağını belirtse ve konuşmaların son kısmında Bahar'ın gönlünü alsa da, aralarında geçen konuşmalar sırasında Bahar'ın zaman zaman ağladığı görülmüştür.
13.02.2017 tarihinde saat 18:04’de yayınlanan bölümde geçen diyaloglarda; “- Hiç pişman oldun mu?- Asla!- Arda Bey'le- Evet.- Kapak olsun! ...- Şov kokan hareketler!...- Ya şu primciyle Allah aşkına konuşma ya!- Primci deme. Primci!- Ay. Primci lütfen.- Bi de şöyle bişey var abla. - Ay. Muhattap olma şunla.- Pamuk'la ilişkimizle prim yapmak için-: İlişki yok arkadaşım. İlişki milişki deme.- Bişey söylicem. Ben pirim yapmak isteseydim.- Ay sus. Sus muhattap- O ilişkiyi bi ay Hemen akabinde Arda ve Umut yerlerinden kalkıp birbirlerinin üzerine yürüdükleri görülmüştür.
Kitle iletişim araçlarından birisi ve hem görsel hem de işitsel yayın yapılması nedeniyle en gelişmiş durumda olan televizyonların, bir anda ulaştığı ve etki alanına aldığı seyirci sayısı düşünüldüğünde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşların ne denli sorumlu ve dikkatli davranmaları gereği ortaya çıkmaktadır.
Yayıncılık faaliyetinde; fikir, kültür, duygu, inanç, köken, ekonomik durum açısından değişik katmanlardan oluşan toplumu, bütün olarak ele almak, onu barışa, huzura ve birlikte kavuşturucu amaçlarla program hazırlamak önemlidir. Bu nedenle de, her programın verdiği mesajın toplumda nasıl algılanacağını bilmek, kitlelerin bunları seyrettikten sonra duygu ve düşüncelerinde ve davranışlarında nelere yol açacağını hesaplamak, sorumlu bir yayıncının yapması gerekendir.
Evlilik programlarının toplum üzerindeki yozlaştırıcı pek çok etkileri söz konusudur. Bu etkilerden biri mahremiyet ile ilgili olan algının değiştirilmesidir. Mahrem etimolojik köken itibariyle haram, yasak, gizli, özel alana ait olan, tabu gibi anlamlara gelir. Evlilik doğası itibariyle mahrem olduğu kadar toplumun temel yapı taşını oluşturması hasebiyle önemli bir müessesedir. Evlilik programları, evliliğe giden yolda mahrem olarak yaşanması gereken ilişkiyi paylaşıma açmakta dolayısıyla mahremiyet kavramına mündemiç olan gizlilik zamanla bozularak asıl anlamını kaybetmektedir. Bununla birlikte çocukların ve gençlerin evlilik, mahremiyet, aile gibi algıları, toplumsal değer kavramları zamanla aşınmaya başmakta ve kendi değerlerine yabancı, sanal bir dünyanın şekillendirdiği suni bir paradigmaya sahip bir kitle ortaya çıkmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde; toplum kültürünün oluşmasını sağlayan aile müessesinin belirli toplumsal normların ve hukuki süreçlerin sonucunda evlilik vasıtasıyla gerçekleştirildiği, yayında kişilerin birbirlerine karşı insan onurunu hedef alan aşağılayıcı, küçük düşürücü ve ağır ithamlarda bulundukları, bu sayede bu kişilerin hem birbirlerine hem de geleneksel Türk aile kavramına zarar verdikleri, ayrıca bu tarz davranış, söylem ve tutumların kamuoyunda evliliğe dair algıyı olumsuz yönde etkileyebileceği, bu nedenle mezkur yayında; 6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) ve (f) bentlerinin ihlal edildiği sabit görülmüştür.
6112 sayılı Kanun’un,
a-) 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinin ihlaline Üst Kurul Üyesi Süleyman DEMİRKAN’ın karşı oyu ve oy çokluğu ile,
b-) 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinin ihlaline OYBİRLİĞİ İLE,
Bu itibarla;
6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan, "İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez.", (f) bendinde yer alan; "Toplumun milli ve manevi değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz." ilkelerinin ihlali nedeniyle,
Kuruluşa, 28.09.2011 tarihli yayınları nedeniyle evvelce 15.11.2011 tarih ve 2011/64 sayılı toplantısında alınan 44 no’lu Üst Kurul Kararıyla 6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi ile 06.10.2011 tarihli yayını nedeniyle evvelce Üst Kurulun 15.11.2011 tarih ve 2011/64 sayılı toplantısında alınan 37 no’lu Üst Kurul Kararıyla 6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca, uyarı yaptırımı uygulandığı tespit edildiğinden, aynı hükümlerin tekraren ihlali nedeniyle, Kanun’un 32’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “…ihlalin tekrarı halinde medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden üçüne kadar idari para cezası verilir” hükmü uyarınca, idari para cezası uygulanması gerektiği,
Bu itibarla; aynı yayınla, birden fazla yayın ilkesi ihlali olduğundan ve her iki ihlalin de idari para cezası yaptırımını gerektirdiğinden, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 15’inci maddesinin birinci fıkrası hükmü gereğince, bahse konu ihlallerden en ağır (tek) cezanın verilmesi öngörüldüğünden,
İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Ocak 2017 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 30.306.247,96 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, yüzde bir oranı (%1) 303.062,00 TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
Ayrıca, konunun değerlendirilmek üzere Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına gönderilmesine,
Karar verildi.
Toplantıya Ait Şerhler
Üst Kurulun 01.03.2017 gün 09 sayılı toplantıda aldığı 124 no.lu karara karşı oy yazısı.
Süleyman DEMİRKAN Şerhidir.