Üst Kurul Başkanı İlhan YERLİKAYA’nın gündem dışı olarak;
“İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 11.04.2017 tarih ve 484 sayılı “BEYAZ TV” konulu yazısının görüşülüp karara bağlanmak üzere gündeme alınmasını öneriyorum."
Şeklindeki beyanına istinaden yapılan oylamada, konunun gündeme alınmasına oy birliği ile karar verilerek görüşmelere geçilmiştir.
İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 11.04.2017 tarih ve 484 sayılı yazısına konu BEYAZ TV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 09.04.2017 tarihinde saat 22:56’da yayınlanan “Beyaz Futbol” adlı yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere, BEYAZ TV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 09.04.2017 tarihinde saat 22:56’da yayınladığı “Beyaz Futbol” adlı programda; “- Sayın Dursun Özbek'in bir açıklaması var. Galatasaray Başkanı, değerli başkanın bir açıklaması var. Açıklamayı, görüntüyü ekrana getirelim. Tolstoy'dan: "Hayat bizi resmen dört işlemle sınar; gerçeklerle çarpar, ayrılıklarla böler, insanlıktan çıkarır ve sonunda topla kendini der"- Hocam Tolstoy'u sevmez. Hocam kimi sever?- Yemişim Tolstoy'u. Benim için dünyanın bir numaralı şair, hikaye yazarı, düşünür, edebiyat adamı Goethe'dir. - İstanbul Erkek'te daima Goethe okurdunuz. - İstanbul Erkek Alman ekolü. Aslında Dursun Özbek manasız...- Hocam bu niye gülüyor. Sinan Engin niye gülüyor sen Goethe'yi seviyorum deyince. - Sevgili Dursun Özbek'e tavsiyem aslında Tolstoy'un tamam doğru da bunu niye söyledi. Aslında benim sevgili Dursun Özbek'e Goethe'nin çok sevdiğim mısralarını Almanca okuyup...Hayatımız Goethe'yle geçti. Kolay değildi o yıllar. İstanbul Erkek Lisesi. - Sabah akşam Goethe okuyorlar. - Bu Goethe'nin çok enteresan veciz sözleri de vardır. Dursun Özbek bırak Tolstoy'u. Ben şimdi onlardan söyleyim. "Alışılmadık kalçada don durmaz."- Yok artık.Yok hocam uydurma.- Bu söz Goethe'ye ait. Alışılmadık kalçada don durmaz.- Alışılmadık kalçada don durmaz Goethe'nin lafı?- Evet: Ağzını hayra, sırtını bayıra aç. - Goethe'nin lafları mı senin lafların mı? Ahmet Goethe'nin lafları mı?- Sayın başkan unutmayın bunu. Herkes biraz sonra söyleyeceğim lafı başkasının... Bu da Goethe'ye aittir. Ağıza giren şemsiye açılmaz. (Almanca bir şeyler okuyor...)-Goethe'nin bir sözü var: Ne tarafa dönersen dön popon arkandadır.- Ben böyle bir uydurma görmedim. - Başka muhabbet yok mu. Bize ne Tolstoy'dan da Goethe'den. Nedir, yapmayın ya. Konuyu kapatalım akışta ne var Ertem ya...- Ahmet Goethe Çakar. Ahmet Goethe Çakar. - Arkadaşlar kullandığınız kelimeler çok sakat kelimeler. Yapmayın, uzatmayın ya. Valla ayıp ediyorsunuz ya. (Rasim Ozan Kütahyalı aynı sözleri tekrar etmekte.) Hocam sen de müsaade ediyorsun bu rezilliğe ya.- Ne rezilliği ya. - Adamın adı Goethe, Sinan abi.- Olabilir millet yanlış anlıyor.- Bugün Türkiye'nin en büyük eksikliği edebiyat programları yok. (Rasim Ozan Kütahyalı aynı sözleri tekrar etmekte.)- Sinan Engin'e dönerek, Ahmet Goethe Çakar deyince sen niye rahatsız oluyorsun... Rahmetli baban Goethe hayranı olsa, Ahmet Goethe Çakar koysa.- Abi senin Goethe Fenerbahçen (? ) abicim ya. Ayıptır ya...- Sinan niye kızıyorsun, böyle bir programda Tolstoy konuşuyoruz. - Türkçemiz lastikli, iki üç defa söyledik bitti. Çoluk çocuk, aileler, insanlar bizi seyrediyor. Bırakın abi, yeter abi - Ben ne kadar ciddiyim ben burda dünyaca ünlü iki tane edebiyatçının eserlerini...- Ahmet Goethe Çakar- Bu sene seni ramazanda davulcu yapıyorum. - Özür diliyorum. Ben demin hata yaptım. - Ben özür diliyorum...Ben demin yanlış yaptım. Ahmet Goethe Çakar yanlıştı. Yapmayın ayıp ya.- Müsaade edin: Goethe soyadıdır. Ad değildir. Ahmet Çakar da Goethe'nin akrabası olmak istemektedir. Ahmet Çakar Goethe. Gerçeği budur, soyadı. - Edebiyat ve sanat adamı olarak Ahmet Goethe Çakar ya da Ahmet Çakar Goethe. - Ahmet Çakar Goethe.- Düşünsene Abdülkerim Goethe Durmaz.- Saçmalama Rasim yeter.- bunu sulandırmanızda bir anlam göremiyorum. 20 dakikadır dünyanın 2 tane çok önemli edebiyatçının eserlerini, şiirlerini okuyorum. Ben Almanca iki tane Goethe şiiri okudum bu akşam. Kolay iş değil beyler. - Yapma hocam Allah aşkına dayanamıyorum.- Hocam Goethe okudu.- Allah seni kahretmesin. Yuh ayıp ya.- Hocam Goethe okudu. - Ertem değiştirsenize.- Kardeşim hasta mısın?.. Allah senin belanı vermesin. - Hepimizin Goethe okuması lazım- Ertem bakın, bir şey söyleyeceğim. Abi yapmayın. Hocam çok suyunu çıkardınız. - Adamın adı Goethe. Ben ne yapayım abi. - Tolga bana da vole yapmazsan sana da ben Goethe okuturum.- Yapma be abiciğim.- Beyler Goethe okumak kötü mü?- Beyler biraz daha devam edersek program o ünlü şaire gelecek. Onun için bırakın, değiştirin konuyu. - Şaka maka bi yana da adamın adı öyle, Goethe.- Tamam da bir kere iki iki kere söylenir. 150 kere söylenmez ki adamın adı. Türkçesi biraz rahatsız edici. Yapmayın ya. " şeklinde ifadelere yer verildiği tespit edilmiştir.
Söz konusu spor programında, spor ile alakası olmayan değerlendirmelerin yapıldığı, "Goethe'nin" Türkçe fonetiği üzerinden espiriler yapıldığı, imalarda bulunulduğu, gülüşmeler eşliğinde tezahürat yapar gibi defalarca "Ahmet Goethe Çakar" diyerek, aynı sözlerin tekrarlandığı, program yorumcusu Sinan Engin'in de defalarca tepki gösterdiği ve dakikalarca süren konuşmalara moderatörün de müdahale etmediği, konuşmaların kelime oyunlarıyla düzeysiz espirilerin yapıldığı, ihlale konu yayınla ilgili RTÜK’e birçok izleyici şikayeti olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (f) ve (m) bentlerinin ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Bu itibarla;
6112 sayılı Kanun'un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan "Toplumun milli ve manevi değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz." ilkesi ile (m) bendinde yer alan "Türkçenin, özellikleri ve kuralları bozulmadan doğru, güzel ve anlaşılır şekilde kullanılmasını sağlamak zorundadır; dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez." hükmünün ihlali nedeniyle,
Kuruluşa, 04, 21.11.2011 tarihli yayınları nedeniyle evvelce 27.12.2011 tarih ve 2011/70 sayılı Toplantıda alınan 14, 38 ve 40 No’lu Üst Kurul Kararıyla 6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi ile 04.06.2011 tarihli yayını nedeniyle evvelce 06.07.2011 tarih ve 2011/42 sayılı toplantıda alınan 22 No’lu Üst Kurul Kararıyla, 6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (m) bendi uyarınca, uyarı yaptırımı uygulandığı tespit edildiğinden aynı hükmün tekraren ihlali nedeniyle, Kanun’un 32’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “…ihlalin tekrarı hâlinde medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden üçüne kadar idari para cezası verilir. İdarî para cezası miktarı, radyo kuruluşları için bin Türk Lirasından, televizyon kuruluşları ve isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcıları için onbin Türk Lirasından az olamaz.” hükmü uyarınca, idari para cezası uygulanması gerektiği,
Bu itibarla; aynı yayınla, birden fazla yayın ilkesi ihlali olduğundan ve her iki ihlalin de idari para cezası yaptırımını gerektirdiğinden, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 15’inci maddesinin birinci fıkrası hükmü gereğince, bahse konu ihlallerden en ağır (tek) cezanın verilmesi öngörüldüğünden,
İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Mart 2017 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 2.926.509,34 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, yüzde bir oranı (%1) 29.265,00 TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
Oy birliği ile karar verildi.