İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 05.06.2017 tarih ve 674 sayılı yazısına konu MAVİ KARADENİZ TV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 22.05.2017 tarihinde saat 10:46’da yayınladığı ticari iletişim yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere, kuruluşun 22.05.2017 tarihinde saat 10:46’da yayınladığı, "500 Yıllık 81 Çeşit Sırlı Bitkiler Macunu" adlı ürünün ticari iletişim yayınında; sunucu tarafından (…)Şu görmüş olduğunuz bir şifa, bundan günde iki defa alıyorsunuz, bel fıtığı, siyatik, kabızlık, karnınızda şişkinlik, özellikle yorgunluk, işte uyanamama rahatsızlığı onun dışında kas ve eklem ağrılarınızda problem varsa yani Osmanlıdan gelen binbir derde deva derler ya hocam…Siz sadece bir çağrı bırakan yeter onlar size geri dönerler. İddia ediyorum, bakın benim kimliğimi de ortaya koyuyorum. Türkiye'de bundan iki kaşık alıp da rabbimin izniyle ben şifa bulmadım. Ben kendimi iyi hissetmiyorum. Ben bunu aldıktan sonra vücudumda bir farklılık olmadı diyecek kişi sayısı yok. .. evet Türkiye'nin en orjinal, en değişik, en şifalı seksen bir sırlı bitkinin bulunduğu bu güzel kuvvet macununun reklamı şu an karşınızda. .. " Bilgi İçin 0216 277 70 15 www.Sirlibitkiler.com." Sadece 59TL. Kargo kdv dahil" Ürün Kutusu "Aynı Dedemin Yaptığı İlaç!" "Vücut Direncini Arttırır" şeklinde sözlü ve yazılı ifadelerle, ürünün günde iki defa alındığında, bel fıtığı, siyatik, kabızlık, karındaki şişkinlik, yorgunluk ve kas, eklem ağrılarına iyi geldiği belirtilerek, sağlık beyanıyla tanıtım ve satışına yönelik yayın yapıldığı görülmüştür.
Sağlık Bakanlığı, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun 13.02.2013 tarih ve 18816847 sayılı yazısında; insan sağlığına doğrudan veya dolaylı olarak faydalı olduğunu yahut hastalıklara veya belirtilerine karşı etkili olduğunu, koruduğunu, tedavi ettiğini belirten, ileri süren veya ima eden tüm ifadelerin Sağlık Bakanlığınca sağlık beyanı olarak kabul edildiği belirtilmiştir. Ayrıca, endikasyon belirtilen ürünler için Bakanlıkça ruhsat düzenlenmesi gerekliliği hatırlatılarak ruhsatlı ürünlerin de münhasıran eczane ve ecza ticarethanelerinde satılması zorunluluğuna değinilmiştir. Diğer yandan söz konusu ürünlerin televizyon aracılığı ile sağlık beyanı belirtilerek ürün satışı veya pazarlanmasının uygun olmadığı ifade edilmiştir.
Bahse konu ürünün tanıtım ve satışına yönelik yayında, ürünün sağlık sorunlarına çözüm olarak sunulduğu ve ilgili mevzuatına aykırı olarak sağlık beyanıyla tanıtımının yapıldığı sabit olup, tedavide etkinliği ve emniyeti kanıtlanmamış olan ürünlerin sağlık beyanı ile tanıtılması ve bu tanıtımda yer alan ifadelerin, insanların hastanelere, tıp doktorlarına ve tıbbi tedavi yöntemlerine duydukları güvenin sarsılmasına neden olabileceği ve toplum sağlığını olumsuz yönde etkileyebileceği kanaatine varılmıştır.
Bilindiği üzere, 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu’nun 19’uncu maddesinin birinci fıkrasında; "...Müstahzar olmamakla beraber hastalıkları teşhis ve tedavi ettiği beyanı ile herhangi bir ürünün satışını, pazarlamasını veya reklamını yapanlar bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ayrıca bunların tanıtım veya satışlarının internet veya başkaca herhangi bir elektronik ortam üzerinden yapılması hâlinde 18 inci maddenin üçüncü fıkrası uygulanır." hükmüne yer verilmiştir.
İhale konu yayında, söz konusu ürünün sağlık beyanı ile tanıtım ve satışının yapılmasının, 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu’nun 19’uncu maddesinin birinci fıkrasına ve ilgili mevzuatına aykırılık taşıdığı, dolayısıyla mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun'un 8’inci maddesinin dördüncü fıkrasının ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Bu itibarla;
1) 6112 sayılı Kanun'un 8’inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan "Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde... takviye edici gıdalar ve benzeri destekleyici ürünler de dâhil olmak üzere herhangi bir ürünün ilgili mevzuatına aykırı olarak sağlık beyanıyla satışına, pazarlanmasına ve/veya reklamına... yer verilemez..." hükmünün ihlali nedeniyle;
6112 sayılı Kanun'un 32’inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Bu Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (d), (f), (g), (ğ), (h), (n), (ö), (s), (ş) ve (t) bentlerindeki yayın hizmeti ilkelerine ve aynı maddenin dördüncü fıkrasına aykırı yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara, ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde ikisinden beşine kadar idarî para cezası verilir. İdarî para cezası miktarı, radyo kuruluşları için bin Türk Lirasından, televizyon kuruluşları ve isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcıları için onbin Türk Lirasından az olamaz. Ayrıca, idarî tedbir olarak, ihlale konu programın yayınının beş keze kadar durdurulmasına, isteğe bağlı yayın hizmetlerinde ihlale konu programın katalogdan çıkarılmasına karar verilir. İhlalin mahiyeti göz önünde bulundurularak, bu fıkra hükümlerine göre idarî para cezası ile birlikte idarî tedbire karar verilebileceği gibi, sadece idarî para cezasına veya tedbire de karar verilebilir.” hükmü uyarınca,
a) İhlalin mahiyeti göz önünde bulundurulmak suretiyle, ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, kuruluşa %5 oranında idari para cezası uygulanmasına,
Ancak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Nisan 2017 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 19.508,47 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezasının 10.000 (onbin) Türk Lirasından az olamayacağından, 2017 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranına göre 14.908 (ondörtbindokuzyüzsekiz) Türk Lirası İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b) Ayrıca, idarî tedbir olarak, ihlale konuPROGRAM YAYINININ TAKDİREN 5 (BEŞ) KEZ DURDURULMASINA, bu idari tedbirin uygulanma zamanın kuruluşa yapılacak tebligatta bildirilmesine,
c) İdari tedbir uygulaması sonucu yayını durdurulan programın yerine, aynı yayın kuşağında ve ticari iletişim yayını içermeksizin, Üst Kurulca temin edilen kamuya yararlı nitelikteki programların yayınlanmasına,
d) 6112 sayılı Kanun'un 32’inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “8 inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentlerindeki ilkelerle dördüncü fıkrasına aykırı yayın yapılmasını müteakip verilecek yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının on güne kadar durdurulmasına; ikinci tekrarı halinde ise, yayın lisansının iptaline karar verilir… Programlarının yayını veya yayınları süreli durdurulan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yaptırım kararının tebliğine rağmen kararın gereklerine aykırı olarak yayınlarına devam etmesi halinde yayın lisansının iptaline karar verilir.” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
2) Ayrıca, 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu’nun 19’uncu maddesinin birinci fıkrasındaki; "...Müstahzar olmamakla beraber hastalıkları teşhis ve tedavi ettiği beyanı ile herhangi bir ürünün satışını, pazarlamasını veya reklamını yapanlar bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ayrıca bunların tanıtım veya satışlarının internet veya başkaca herhangi bir elektronik ortam üzerinden yapılması hâlinde 18 inci maddenin üçüncü fıkrası uygulanır." hükmüne göre takdir ve ifası için ilgililer hakkında işlem yapılması talebiyle dosyanın Sağlık Bakanlığı'na gönderilmesine,
3) Reklam Kurulu Yönetmeliğinin 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirlenen “Ticari reklam ve haksız ticari uygulamaları, (a) bendinde belirlenen ilkeler çerçevesinde incelemek ve gerektiğinde denetim yapmak” hükmünün uygulanması ve uygun görülmesi halinde 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun “Ceza hükümleri” başlıklı 77 nci maddesinin on ikinci fıkrası hükümleri uyarınca işlem yapılmasını teminen dosyanın Reklam Kurulu’na gönderilmesine,
4) İhlale konu yayında sipariş hattı numaralarının kullanılması nedeniyle, dosyanın; 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun “Kurumun görev ve yetkileri” başlıklı 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan; “Abone, kullanıcı, tüketici ve son kullanıcıların hakları ile kişisel bilgilerin işlenmesi ve gizliliğinin korunmasına ilişkin gerekli düzenlemeleri ve denetlemeleri yapmak.” ve “Tüketicinin ve son kullanıcının korunması” başlıklı 48 inci maddesindeki; “Kurum, elektronik haberleşme hizmetlerinden yararlanan tüketici ve son kullanıcıların, hizmetlere eşit koşullarda erişebilmelerine ve hak ve menfaatlerinin korunmasına yönelik usul ve esasları belirler.” hükümleri kapsamında, değerlendirilmek üzere Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na gönderilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.