Üst Kurul Başkanı İlhan YERLİKAYA gündem dışı olarak;
“İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 18.10.2017 tarih ve 965 sayılı yazısına “SHOW TV” konulu yazısının görüşülüp karara bağlanmak üzere gündeme alınmasını öneriyorum."
Şeklindeki beyanına istinaden yapılan oylamada, konunun gündeme alınmasına oy birliği ile karar verilerek görüşmelere geçilmiştir.
İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 18.10.2017 tarih ve 965 sayılı yazısına konu SHOW TV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 04.10.2017 tarihinde 15:00’da yayınlanan "Seda ve Uğur'la Artık Susma" adlı program yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere, SHOW TV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluş tarafından 04.10.2017 tarihinde 15:00’da yayınlanan "Seda ve Uğur'la Artık Susma" adlı programda, besteci M. Y., H. S.'nin oğlu olduğu iddia edilen M. B, Alibeyköy'de oturan yaşlı bir kadının programa konuk olarak katıldığı ve M. B'in H. S.'nin oğlu olduğuna ilişkin iddiaların konuklar ve canlı telefon bağlantıları yoluyla ele alındığı, söz konusu programda geçen diyaloglarda, "Gündeme geldin hanımefendi,... şimdi dizi teklifleri de alırsın, çok güzel. Şu hayatını oyna bence... Çok filmi var söylemek istemiyorum. Aşağıdan yukarısı yok, yukarıdan aşağısı yok." şeklinde eleştiri sınırları aşan, kişilik haklarını zedeleyici ifadelere yer verildiği görülmüştür.
Kayıp yakınlarını bulmak isteyen kişilerin yakınlarını bulmaya yardımcı olma şeklinde bir formata sahip olan söz konusu programda bu formatı aşacak şekilde bir mahkeme edasıyla olayları ve kişileri yargılayan ve sonucunda kararlar alan bir tutum sergilendiği, program sunucuları tarafından da her ne kadar zaman zaman olayları iddia olarak nitelendirmelerine rağmen kimi yerlerde iddia edilen olayların gerçek olduğuna düşündürecek yorumlarda bulundukları, bağımsız yargı ve tıp biliminin ortaya koyması gereken konularda henüz bunlar ortada yokken bir kişinin annesinin kim olduğu konusunda kesin ifadeler kullanılmasının kamusal sorumluluk anlayışıyla bağdaşmadığı, programda kullanılan ifadeler, kişinin geçmişiyle ilgili söylenen sözler, yapılan imalarla kişinin rencide edildiği, kişilik haklarının çiğnendiği ve toplum önünde küçük düşürüldüğü, tüm bunların milyonlarca kişinin önünde gerçekleştiği ve kişinin kendini savunma imkanının kalmadığı da değerlendirildiğinde, yapılan yayının özel hayatın gizliliğinin ihlal edilmesinin yanı sıra eleştiri sınırları aşan, kişilik haklarını zedeleyici nitelikte olduğu kanaatine varılmıştır.
Bu nedenle ihlale konu yayında, 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinin ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Bu itibarla;
6112 sayılı Kanun’un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan “İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez." ilkesinin ihlali nedeniyle,
6112 sayılı Kanun'un 32’inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “8 inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanunun diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan ve/veya bu Kanun hükümleri kapsamında Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir. …” hükmü uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiği,
İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Eylül 2017 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 26.059.973,01 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, yüzde üç oranı (%3) 781.799,00 TL İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
6112 sayılı Kanun'un 32’inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “ (…) 8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri dışındaki bentlerini, aynı maddenin ikinci fıkrasını ve bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticari iletişimi düzenleyen hükümlerinden herhangi birini yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde yirmiden fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının beş günden on güne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir. …” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.