İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 22.11.2017 tarih ve 1095 sayılı yazısına konu SHOW TV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 02, 03, 07, 10 ve 14.11.2017 tarihlerinde saat 15:30’da yayınladığı "Seda ve Uğur’la" isimli program yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere, SHOW TV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 02, 03, 07, 10 ve 14.11.2017 tarihlerinde saat 15:30’da yayınladığı "Seda ve Uğur’la" adlı programın 02.11.2017 tarihli bölümünde geçen diyaloglarda; - Yıllar önce yapılan ve yuvasının yıkılmasına sebep olan DNA testinin tekrar yapılmasını istiyor M. Hanım. Tekrar üçüncü defa yapılmasını istiyor. M. Hanım biz size inanıyoruz. Farklı olasılıklar düşündünüz mü? Ne bileyim. Hastanede belki bir yanlışlık olmuştur. Sizin kızınız başkasına, başkasının kızı size verilmiştir... Şunun DNA'sını yaptınız mı? Kız sizin kızınız mı? Tamam kocanızın değil. - Benim çocuğum.- .. yaptılar mı sizinle?- Yaptılar. Çocuk benden doğduğu için yapıldı. - Ama babası değil, öyle mi?- Eşim İ. D.. - İ. uyuşmuyor DNA'sı öyle mi?- Evet ama eşimden olduğu için çocuğum, komplo mu neyin nesi ama benim çocuğum eşimden…" 03.11.2017 tarihli bölümünde, "28 Yıllık Evlilik DNA Testi Yüzünden Bitti! Meral Hanım Eşi İbrahim Bey ile Yüzleşecek!" .. M. Hanım, kızının davranış bozukluğu olduğunu…Programda söz alan B. Hanım, kardeşi ile beraber ilkokuldayken annesi M. Hanım'ın kendilerini eve almadığını, o adam diye nitelendirdiği bir kişinin o esnada annesi ile beraber evde olduğunu, o kişinin annesinin omzuna elini attığını gördüğünü ifade edildiği, 07.11.2017 tarihli bölümünde saat 17:32:40'ta M. Hanım'ın kızı M.'den, saat 17:35:30'da ise M. Hanım'dan ve İ. Bey'den DNA testi için örnek alınmıştır. (Klip 6 ) 10.11.2017 tarihli bölümünde, - Şimdi hiçbir şey bilemiyorum. DNA testi, madem DNA testi oluyor. Olursa, benden çıkarsa benim kabulümdür. Belli olsun, yani ben bilemiyorum. Ben belki o kafayla o zamanlar belki karşıma çıkmıştır, olmuştur, bilemiyorum. Şimdi hiç bir şey söyleyemem şu anda. Hiç hatırlamıyorum, hatırlıyorum desem yalan olur… 14.11.2017 tarihli bölümünde, daha önceden alınan örneklere binaen yapılan DNA testine ilişkin sonucun açıklandığı, "- Evet zarflar burda. Günlerdir Türkiye'nin konuştuğu M.'in benim küçük kızım, 13 yaşında di mi, 13 yaşındaki kızım resmi nikahlı olan kocamdan dedi. Resmi nikahlı kocasının avukatı burda. (Elindeki iki adet zarfı göstererek) Biri işte gördüğünüz gibi Me. ile yavrusu arasındaki DNA, diğeri M.'in resmi nikahlı kocası ve çocuğum ondan dediği kocası İ. D. ve kızı ile ilgili DNA. Bakalım kız kimden çıkacak. M. sen bu zarfın içindeki karardan artık kesin gerçekten emin misin. Mesela ben... "- İbrahim Abi hazır mısın.- Hazırım efendim.- Ben sonucu okumaya başlıyorum. İddia edilen baba test edilen çocuğun biyolojik babası değildir. Babalık olasılığı yüzde sıfırdır.- Yani iddia edilen baba İbrahim Abi yani sen test edilen çocuğun biyolojik babası değilmişsin.- Tamam onu M. Hanım'a sorar mısınız.- Senin babalık olasılığın yüzde sıfırmış….- Peki bu adamı alıp DNA testi buna yapmamızı ister misin?- Gelsin. İstiyorum... Beni tutup kapıya attığı zaman ben bu S.'in yanına gittim, bu şahsın karısının yanına gittim.- B.'ın evine mi.- Evet.- Beni diyor kocam kapıya attı. B.'ın evine gittim diyor, karısı bana çorba ikram etti.- Çay felan içirdi. Çayı içerken içine ne attı bilmiyorum ama ...- Karısı mı?- Hayır, B..- Haaaa.- Ondan sonra ben ilaç mı katıldı ne oldu bilmiyorum ben gittim, ta ertesi gün sabaha kadar.- Ertesi gün sabaha kadar baygın kaldın.- Evet ve o arada benim.- Ondan sonracığıma iki ay sonra felan ne diyorsun... Gelsin yayına gelsin. Benim rızam dışında ben kendim isteyerek değil hocam. İsteyerek ben yapmış olsam...- Şimdi bunları yeni birer iddia olarak dinliyoruz O. Hocam.- Ben çünkü şahsı tanıdım, resmen tanıdım.- Peki sen tanıyor muydun Yoğurtçu B.'ı, evine gittiğin için. Evine nasıl gittin onu bir açıkla bize.- Karısıyla arkadaştık ama ben bununla samimiyetim yoktu ki benim....- Rızanız dışında size bir tecavüz edildiğini söylüyorsunuz anladığım kadarıyla.- Evet." şeklinde ifadelere yer verildiği görülmüştür.
Söz konusu ihlale konu yayında, M. Hanım'ın Türk aile yapısına aykırı nitelikte ilişkiler içeren özel yaşantısının ayrıntılı bir şekilde günlerce televizyon kanalında işlenmesi yoluyla karşılıklı sevgi, saygı, anlayış ve güvene dayalı bir şekilde kurulması gereken aile kurumunun yıpratıldığı, M. Hanım'ın eşi, çocukları ve görümcesi ile karşılıklı ağır ithamlar içeren tartışmalara ve özellikle çocukların annelerine yönelik "her bir yanı ihanet, her bir yanı yalan", "gebersin", "M. denilen kadın" şeklinde ifadeler kullanıldığı, çocukların annelerini başka erkeklerle (Yoğurtçu B. olarak ifade edilen kişi ile) gördüklerinin ifade edildiği, canlı yayında DNA testi yapılması için örnek alındığı ve ekranlar karşısında sonuçlarının açıklandığı, 13 yaşında bir çocuğun babası olarak bildiği kişinin aslında gerçek babası olmadığının bir televizyon programından öğrendiği, DNA sonuçları açıklandıktan sonra M. Hanım'ın yoğurtçu B. bey ile kendi rızası dışında birlikte olduğunun itiraf etmesi vb. durumların Türk aile yapısına ve özel hayatın gizliliğinin korunması ilkesine aykırı olduğu, olaydan mağdur olabilecek bahsi geçen kişilerin toplum içindeki saygınlıklarının zarar göreceği ve ileride telafi edilemeyecek nitelikte sonuçlara yol açacağı kanaatine varılmıştır.
Bu nedenlerle mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun'un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) ve (f) bentlerinin ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Anılan yayın kuruluşu hakkında; 6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinin ihlali nedeniyle Kanun’un 32’inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca, ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, %3 oranında idari para cezası uygulanmasına,
6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinin ihlali nedeniyle; Kanun’un 32’inci maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca, ihlalin ağırlığı, ihlalin mahiyeti, anılan madde ile korunmak istenen kamusal menfaat göz önünde bulundurularak, %3 oranında idari para cezası uygulanmasına ve idari tedbir olarak program yayınının üç (3) kez durdurulmasına, karar verilmesi takdir edilmiştir.
Bu itibarla;
1) 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan, "İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez." ilkesinin ihlali nedeniyle;
6112 sayılı Kanun'un 32’inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan; “8 inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanunun diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan ve/veya bu Kanun hükümleri kapsamında Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir.” hükmü uyarınca, idari para cezası uygulanması gerektiği,
2) 6112 sayılı Kanun'un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan; "Toplumun millî ve manevî değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz." ilkesinin ihlali nedeniyle;
6112 sayılı Kanun'un 32’inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Bu Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (d), (f), (g), (ğ), (h), (n), (ö), (s), (ş) ve (t) bentlerindeki yayın hizmeti ilkelerine ve aynı maddenin dördüncü fıkrasına aykırı yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara, ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde ikisinden beşine kadar idarî para cezası verilir. İdarî para cezası miktarı, radyo kuruluşları için bin Türk Lirasından, televizyon kuruluşları ve isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcıları için onbin Türk Lirasından az olamaz. Ayrıca, idarî tedbir olarak, ihlale konu programın yayınının beş keze kadar durdurulmasına, isteğe bağlı yayın hizmetlerinde ihlale konu programın katalogdan çıkarılmasına karar verilir. İhlalin mahiyeti göz önünde bulundurularak, bu fıkra hükümlerine göre idarî para cezası ile birlikte idarî tedbire karar verilebileceği gibi, sadece idarî para cezasına veya tedbire de karar verilebilir.” hükmü uyarınca, idari para cezası ve idari tedbir uygulanması gerektiği,
Bu itibarla; aynı yayınla, birden fazla yayın ilkesi ihlali olduğundan ve her iki ihlalin de idari para cezası yaptırımını gerektirdiğinden, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 15’inci maddesinin birinci fıkrası hükmü gereğince, bahse konu ihlallerden en ağır (tek) cezanın verilmesi öngörüldüğünden,
İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, kuruluşa %3 oranında idari para cezası uygulanmasına,
İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Ekim 2017 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 39.368.396,53 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, yüzde üç oranı (%3) 1.181.052,00 TL İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b) İdarî tedbir olarak, ihlale konu PROGRAM YAYINININ TAKDİREN 3 (ÜÇ) KEZ DURDURULMASINA, bu idari tedbirin uygulanma zamanın kuruluşa yapılacak tebligatta bildirilmesine,
c) İdari tedbir uygulanması sonucu yayını durdurulan programın yerine, Üst Kurulca gönderilen programların, programın başında; “Bu program, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun 24.11.2017 tarih ve 2017/47 sayılı toplantısında alınan 11 No’lu kararı uyarınca, kuruluşumuzun 02, 03, 07, 10 ve 14.11.2017 tarihlerinde saat 15:30’da yayınladığı "Seda ve Uğur’la" adlı programda, 6112 sayılı Kanun'un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan, Yayın hizmetleri ‘Toplumun millî ve manevî değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz.’ ilkesinin ihlali nedeniyle idari tedbir uygulanması sonucu yayını durdurulan program yerine yayınlanmaktadır.” metninin anlaşılır şekilde okunarak DVD/CD’de yer aldığı şekliyle ticari iletişim yayını içermeksizin yayınlanmasına, ayrıca anılan metnin program yayını süresince ekranın altında akar yazı ile verilmesine,
d) 6112 sayılı Kanun'un 32’inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “8 inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri dışındaki bentlerini, aynı maddenin ikinci fıkrasını ve bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticari iletişimi düzenleyen hükümlerinden herhangi birini yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde yirmiden fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının beş günden on güne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir. Programlarının yayını veya yayınları süreli durdurulan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yaptırım kararının tebliğine rağmen kararın gereklerine aykırı olarak yayınlarına devam etmesi halinde yayın lisansının iptaline karar verilir.” hükümleri uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.