İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 16.11.2017 tarih ve 1068 sayılı yazısına konu NURS TV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 23.10.2017 tarihinde saat 11:27’de yayınladığı ticari iletişim yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere, kuruluşun 23.10.2017 tarihinde saat 11:27’de cin-büyü konularının işlendiği ve Yemen Zırhının tanıtımının yapıldığı "SıraDışı" adlı programda; “Kuran'ın karşılığında Rabbimiz buyuruyor ki Allah'ın zikrinden, Kuran'ından uzaklaştığımızda ya da dünyayla kalbimizi gönlümüzü meşgul ettiğimizde Allahuteala Hazretleri buyuruyor ki oraya bir sıkıntı veririm diyor. …Peygamberimiz (SA) bir hadisi şeriflerden bir tanesi de esnerken diyor ağzınızı kapatın, esnemek şeytandandır diyor. Yani Allahuteala esnemeyi sevmez diyor. Hapşırmak melektendir...Tabi her esneme de şeytandan değil. Yorgunluk, uykusuzluk gibi sinirsel esnemeler de var. Peygamberler asla esnemekten mahfuzdur. Asla esnememişlerdir peygamberler...Şimdi o sıkıntının oluşması da nazardır sevgili Murat...Nazar değen insanlarda mesela ne oluyor, iç sıkıntıları, baş ve karın bölgesinde böyle bir acayip, böyle bir sıkılmalar boğulmalar, nefes alamamalar...Mesela ağlama hissinin oluşması..Mesela ellerde uyuşmalar yani vücudunda kasılmalar olur. Bu kasılmaların en belirgin hali gelmesi için mutlaka allahu şeri kellehu demek lazım... "Sevgili ablamızda negatif anlamda bir enerji. Nazardan kaynaklanıp büyüye yönlenmiş bir enerji yansıması...Evet ama şu da var., kinle huzursuzlukla nasip anlamında, kesme anlamında, rızk anlamında tabi yapılan bir enerji bir büyü var sizde, bundan kaynaklanan bir olay var...İnşallah bunu görüşelim..Bizim orada görüşme yerlerimiz var. .. "Bu tamamiyle bir hikayesi olan Peygamber efendimiz zamanından bu yana gayet bilinen, kullanılan Rabbim'in izniyle şifa niyetine bakın çok önemli, şifa niyetine insanların faydalandığı bir taştır. Akik taşıdır. Orijinal sertifikası içinde olan, size gelirken sertifikasıyla gelen bir akik taşıdır. .. şu an ekranda görüyorsunuz, içinizde bir rahatlama bir ferahlama, ne güzel taş maşallah varsa işte o zaman ilk aşamayı katettik demektir… Ne zaman ki gerçekten bu taşların kendinize, vücudunuza hayatınıza fayda sağlayacağınıza inandığınız andan itibaren bizim sizin için bekleyen arkadaşlarımız arayın onlarla irtibata geçin...."...Şimdi burada var olan bir gerçek var. Biz bu hayatla ve şeytanla mücadele etmek zorundayız. Şeytana müritlik etmiş, şeytana biat etmiş kafir cinlerle uğraşmak zorundayız. Negatif enerjiyle mecburen, o negatif enerjiyle yaşamak zorundayız. Ama yaşamak zorunda olmak ona karşı önlem almamak anlamına gelmez..Çoluğunuz, çocuğunuz, sizden medet umanlar..Rabbim'in izniyle bu sıkıntıyı devamlı yaşıyorlar. Huzursuzluk, yorgunluk, argınlık, bezginlik, içsel bir sürü daralma. Daralıyorsunuz sebebini bilmiyorsunuz. Yarabbim şu göğsümü çıkarsam, şöyle göğsümü yarsam, kalbimi çıkarsam diyorsunuz. İşte Rabbimin izniyle bu yaşadığınız duyguların sebebini biz biliyoruz. bu sizin içinizde var olan hayat enerjisinin düşüklüğü. .. İster asgari ücretli olsun, ister dünyanın en dar gelirlisi olsun, ister en zengini olsun ne kaybeder...Dışarıda bir yemeğinizden vazgeçerek bu dışarıda görmüş olduğunuz hilye i şerif duası yazılı bulunan akik taşlı yemen zırhına o kadar bir rakama, hem de kargosu margosu hiç bir şey düşünmeden sahip olabilme şansınız var.","Felçli hastalar genellikle cinlerin de musallat olduğu tespit ettiğimiz rahatsızlıklardan birisi. Mesela felçli hastalığı 7 gün 70 defa Fatiha süresini biz tavsiye ediyoruz, bazen o yeni başlangıçta. Yada hastalara ya da şu anda o felçli hastalara 41 gün, 41 defa Zilzal suresi yani zelzele suresi....Bunun da musallat, biz genellikle musallattan kaynaklanan yani cinlerin onu rahatsız ederek o şekilde olduğunu tespit ettik....", "sevgili annemize cinlerle yani büyü yoluyla cinleri musallat ettirip..İnsanlar tarafından devamlı engel konulmuş...Büyüden dolayı annemizi rahat ettirmiyorlar (Cinler).... Zarar veremeyecekler tabi. Onlarla alakalı ayetel kürsileri, çünkü şöyle yapmamız lazım. Evin kapılarının bulunduğu noktalara...okuyacağız. en son okuduğumuzda da billahil aliyyil azim diyerek içimize çekeceğiz, yatmadan evvel...", (0539 482 16 94, 0212 515 50 50 ve 0212 975 07 85)" şeklinde sözlü ve yazılı ifadelerle ürünün huzursuzluk, yorgunluk, argınlık, bezginlik, içsel bir sürü daralma gibi sağlık sorunlarına iyi geldiği belirtilerek kullanılması gerektiğinin vurgulandığı, sağlık beyanıyla tanıtım ve satışına yönelik yayın yapıldığı görülmüştür.
Bilindiği üzere, 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu’nun 19’uncu maddesinin birinci fıkrasında; "...Müstahzar olmamakla beraber hastalıkları teşhis ve tedavi ettiği beyanı ile herhangi bir ürünün satışını, pazarlamasını veya reklamını yapanlar bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ayrıca bunların tanıtım veya satışlarının internet veya başkaca herhangi bir elektronik ortam üzerinden yapılması hâlinde 18 inci maddenin üçüncü fıkrası uygulanır." hükmüne yer verilmiştir.
Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun 13.02.2013 tarih ve 18816847 sayılı yazısında; insan sağlığına doğrudan veya dolaylı olarak faydalı olduğunu yahut hastalıklara veya belirtilerine karşı etkili olduğunu, koruduğunu, tedavi ettiğini belirten ileri süren veya ima eden tüm ifadeler sağlık beyânı olarak kabul edildiği, bununla birlikte, TV ve radyo kanallarının reklamlarında veya programlarında gıda takviyeleri ve bazı kozmetik ürünlerin "zeka seviyesinde artış, iştahsızlık, erken boşalma, iktidarsızlık, sperm sayılarını arttırma, cinsel sorunları giderme, tansiyon ve ritim bozuklukları, mide bağırsak problemleri, hepatit C, hepatit B, diyare, hemoroid, gastrit/reflü, kolesterol seviyesini azaltma, astım şikayetlerinin giderilmesi, kemik erimesi, trombosit düşüklüğü, kanser (tümör), karaciğer büyümesi, kansızlık, idrar yolları problemleri, migren, baş ağrısı, uçuk tedavisi, metabolizmayı hızlandırması, sindirimi kolaylaştırması, hazımsızlığa iyi gelmesi" gibi bir çok sağlık beyanıyla tanıtımı ve satışı yapılmaktadır. Bunun yanı sıra bazı kozmetik ürünlerinde "bel ve boyun fıtığı, kireçlenme, romatizma, diz ve kas ağrısı, sırt ağrısı, eklem ağrıları, saç çıkarma, kellik" gibi semptomlarda tedavi edici özelliği belirtilerek yani sağlık beyanında bulunularak tanıtım ve satışının yapıldığı belirtilmektedir.
Bahse konu ürünün tanıtım ve satışına yönelik ihlale konu yayında, söz konusu ürünün huzursuzluk, yorgunluk, argınlık, bezginlik, içsel bir sürü daralma gibi sağlık sorunlarına iyi geldiği belirtilerek, bu tür sorunlarına çözüm olarak sunulduğu ve ilgili mevzuatına aykırı olarak sağlık beyanıyla tanıtımının yapıldığı sabit olup, tedavide etkinliği ve emniyeti kanıtlanmamış olan ürünlerin sağlık beyanı ile tanıtılması ve bu tanıtımda yer alan ifadelerin, ticari, bilimsel olmayan yanlış mesajlar verdikleri, dolayısıyla tüketicilerin yanıltarak istismar edildiği kanaatine varılmıştır.
Yukarıda yer alan açıklamalar dikkate alındığında; ihale konu yayında, söz konusu ürünün sağlık beyanı ile tanıtım ve satışının yapılmasının, 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu’nun 19’uncu maddesinin birinci fıkrasına ve ilgili mevzuatına aykırılık taşıdığı, dolayısıyla mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun'un 8’inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan "Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde... takviye edici gıdalar ve benzeri destekleyici ürünler de dâhil olmak üzere herhangi bir ürünün ilgili mevzuatına aykırı olarak sağlık beyanıyla satışına, pazarlanmasına ve/veya reklamına... yer verilemez..." hükmünün ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Anılan yayın kuruluşu hakkında; 6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin dördüncü fıkrasının ihlali nedeniyle; Kanun’un 32’inci maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca, ihlalin ağırlığı, ihlalin mahiyeti, anılan madde ile korunmak istenen kamusal menfaat göz önünde bulundurularak, %5 oranında idari para cezası uygulanmasına ve idari tedbir olarak program yayınının beş (5) kez durdurulmasına, karar verilmesi takdir edilmiştir.
Bu itibarla;
1) 6112 sayılı Kanun'un 8’inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan "Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde... takviye edici gıdalar ve benzeri destekleyici ürünler de dâhil olmak üzere herhangi bir ürünün ilgili mevzuatına aykırı olarak sağlık beyanıyla satışına, pazarlanmasına ve/veya reklamına... yer verilemez..." hükmünün ihlali nedeniyle;
6112 sayılı Kanun'un 32’inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Bu Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (d), (f), (g), (ğ), (h), (n), (ö), (s), (ş) ve (t) bentlerindeki yayın hizmeti ilkelerine ve aynı maddenin dördüncü fıkrasına aykırı yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara, ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde ikisinden beşine kadar idarî para cezası verilir. İdarî para cezası miktarı, radyo kuruluşları için bin Türk Lirasından, televizyon kuruluşları ve isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcıları için onbin Türk Lirasından az olamaz. Ayrıca, idarî tedbir olarak, ihlale konu programın yayınının beş keze kadar durdurulmasına, isteğe bağlı yayın hizmetlerinde ihlale konu programın katalogdan çıkarılmasına karar verilir. İhlalin mahiyeti göz önünde bulundurularak, bu fıkra hükümlerine göre idarî para cezası ile birlikte idarî tedbire karar verilebileceği gibi, sadece idarî para cezasına veya tedbire de karar verilebilir.” hükmü uyarınca, idari para cezası ve idari tedbir uygulanması gerektiği,
a) İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, kuruluşa %5 oranında idari para cezası uygulanmasına,
Ancak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Eylül 2017 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının bulunmadığı değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezasının 10.000 (onbin) Türk Lirasından az olamayacağından, 2017 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranına göre 14.908 (ondörtbindokuzyüzsekiz) Türk Lirası İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b) İdarî tedbir olarak, ihlale konu PROGRAM YAYINININ TAKDİREN 5 (BEŞ) KEZ DURDURULMASINA, bu idari tedbirin uygulanma zamanın kuruluşa yapılacak tebligatta bildirilmesine,
c) İdari tedbir uygulanması sonucu yayını durdurulan programın yerine, Üst Kurulca gönderilen programların, programın başında; “Bu program, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun 24.11.2017 tarih ve 2017/47 sayılı toplantısında alınan 15 No’lu kararı uyarınca, kuruluşumuzun 23.10.2017 tarihinde saat 11:27’de yayınladığı "SıraDışı" adlı programda, 6112 sayılı Kanun'un 8’inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan, ‘Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde... takviye edici gıdalar ve benzeri destekleyici ürünler de dâhil olmak üzere herhangi bir ürünün ilgili mevzuatına aykırı olarak sağlık beyanıyla satışına, pazarlanmasına ve/veya reklamına... yer verilemez...’ hükmünün ihlali nedeniyle idari tedbir uygulanması sonucu yayını durdurulan program yerine yayınlanmaktadır.” metninin anlaşılır şekilde okunarak DVD/CD’de yer aldığı şekliyle ticari iletişim yayını içermeksizin yayınlanmasına, ayrıca anılan metnin program yayını süresince ekranın altında akar yazı ile verilmesine,
d) 6112 sayılı Kanun'un 32’inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentlerindeki ilkelerle dördüncü fıkrasına aykırı yayın yapılmasını müteakip verilecek yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının on güne kadar durdurulmasına; ikinci tekrarı halinde ise, yayın lisansının iptaline karar verilir. … Programlarının yayını veya yayınları süreli durdurulan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yaptırım kararının tebliğine rağmen kararın gereklerine aykırı olarak yayınlarına devam etmesi halinde yayın lisansının iptaline karar verilir.” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
2) Ayrıca, 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu’nun 19’uncu maddesinin birinci fıkrasındaki; "...Müstahzar olmamakla beraber hastalıkları teşhis ve tedavi ettiği beyanı ile herhangi bir ürünün satışını, pazarlamasını veya reklamını yapanlar bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ayrıca bunların tanıtım veya satışlarının internet veya başkaca herhangi bir elektronik ortam üzerinden yapılması hâlinde 18 inci maddenin üçüncü fıkrası uygulanır." hükmüne göre takdir ve ifası için ilgililer hakkında işlem yapılması talebiyle dosyanın Sağlık Bakanlığı'na gönderilmesine,
3) Reklam Kurulu Yönetmeliğinin 7’nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirlenen “Ticari reklam ve haksız ticari uygulamaları, (a) bendinde belirlenen ilkeler çerçevesinde incelemek ve gerektiğinde denetim yapmak” hükmünün uygulanması ve uygun görülmesi halinde 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun “Ceza hükümleri” başlıklı 77 nci maddesinin on ikinci fıkrası hükümleri uyarınca işlem yapılmasını teminen dosyanın Reklam Kurulu’na gönderilmesine,
4) İhlale konu yayında iletişim hattı numaralarının kullanılması nedeniyle, dosyanın; 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun “Kurumun görev ve yetkileri” başlıklı 6’ncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan; “Abone, kullanıcı, tüketici ve son kullanıcıların hakları ile kişisel bilgilerin işlenmesi ve gizliliğinin korunmasına ilişkin gerekli düzenlemeleri ve denetlemeleri yapmak.” ve “Tüketicinin ve son kullanıcının korunması” başlıklı 48 inci maddesindeki; “Kurum, elektronik haberleşme hizmetlerinden yararlanan tüketici ve son kullanıcıların, hizmetlere eşit koşullarda erişebilmelerine ve hak ve menfaatlerinin korunmasına yönelik usul ve esasları belirler.” hükümleri kapsamında, değerlendirilmek üzere Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na gönderilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.