İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 04.12.2017 tarih ve 1130 sayılı yazısına konu SHOW TV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 23.10.2017 tarihinde saat 19:59’da yayınlanan "Çukur" adlı dizi film yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;

Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere, SHOW TV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluş tarafından 23.10.2017 tarihinde saat 19:59’da yayınlanan “Çukur” adlı dizi filmde; İdris Kocovalı'nın en küçük oğlu olan Yamaç'ın barda şarkı söylerken onu dinleyen bir kızla (Klip 1) ve sevgilisiyle öpüşme sahnelerine yer verildiği ve  söz konusu sahnelerde zaman zaman yakın çekim teknikleri kullanılarak, sahnenin etkisi artırılmaya çalışıldığı, bazı öpüşme sahneleri yakın çekim ve uzun gösterim yapılmak suretiyle verilerek iki kişi arasındaki ilişkinin niteliğini izleyiciye aktarma amacını aştığı,  (20:34:31) İdris Koçovalı ile Bülent Ersoy'un bir mekanda masada karşılıklı oturdukları, İdris Koçovalı'nın "Bu sene de beni kırmadınız geldiniz, şeref verdiniz." sözlerinden sonra Bülent Ersoy'un "Ömrüm oldukça, nefes aldığım müddetçe sizlerleyim, inşallah" şeklinde ifadelerle elindeki rakıyı içtiği Bülent Ersoy'un şarkı söylediği ve bu esnada İdris Koçovalı rakı içmeye devam ettiği, (21:50:17) Yamaç ile Sena Paris'e uçarlarken hostesin elinde iki kadeh şampanya ile geldiği, sonrasında Yamaç ile Sena'nın kadeh tokuşturup şampanyayı içtikleri, (20:05:33) İdris Koçovalı'nın oğlu Kahraman'ın elleri bağlı bir kişiye işkence yaptığı sahnede Kahraman'ın adamlarının ellerinden bağlı bir kişiyi tuttukları ve bu esnada Kahraman'ın adamın başına beyaz bir havlu koyduğu ve et dövme aleti ile adamın yüzüne defalarca vurduğu ve beyaz havlunun kan olduğu sahnenin devamında ise işkence gören kişinin yaralanmış yüzünün kısmen buzlanmış bir şekilde ekrana getirildiği, (21:23:54) Barda sevgilisine sarkıntılık edilmesine kızan Yamaç'ın sahneden adamın üstüne atlayarak yumruk attığı ve devamında uzun süren bir kavganın ekrana getirildiği, (22:01:16) Söz konusu sahnede bir grup tarafından kahvenin tarandığı, Muhittin isimli şahsın öldüğü, yine aynı adamlar tarafından halı sahanın benzin dökülerek yakıldığı ve halı sahayı işleten kişinin dövülmüş bir halde halı sahanın tellerine asıldığı görüntülerine yer verildiği görülmüştür.

İhlale konu yayında, çok sayıda öpüşme ve sevişme sahnelerine yer verildiği, bu sahnelerin yakın çekimlerle ve uzun süreli olarak yayınlanmak suretiyle etkisinin artırıldığı, öpüşme ve sevişme sahnelerinin çocukların ve gençlerin ekran başında olduğu korumalı saatlerde yayınlandığı ve bu durumun cinsel anlamda henüz yeterli fiziksel ve zihinsel olgunluğa erişmemiş küçük yaştaki bireyleri olumsuz yönde etkileyebileceği, ayrıca, dizide bazı içki içme sahnelerine de yer verildiği ve bu durumun da benzer şekilde çocuklar ve gençler için olumsuz örnek oluşturabileceği, bunların yanı sıra, dizideki işkence ve diğer şiddet sahnelerinin küçük yaştaki izleyicilere uygun olmadığı, bu sahnelerin küçük yaştaki izleyicileri korkutacak, tedirgin edecek, topluma güvenlerini sarsacak ve onların gelişimine zarar verebilecek nitelikte olduğu kanaatine varılmıştır.

Bu nedenle ihlale konu yayının saati de dikkate alındığında (19:59) 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin ikinci fıkrasının ihlal edildiği sabit görülmüştür.

Bu itibarla;

6112 sayılı Kanun’un 8'inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde ve koruyucu sembol kullanılsa dahi yayınlanamaz.” ilkesinin ihlali nedeniyle,

6112 sayılı Kanun'un 32’inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “8 inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanunun diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan ve/veya bu Kanun hükümleri kapsamında Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir. …” hükmü uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiği,

İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Eylül 2017 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 26.059.973,01 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, yüzde bir oranı (%1) 260.600,00 TL İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,

6112 sayılı Kanun'un 32’inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “ (…) 8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri dışındaki bentlerini, aynı maddenin ikinci fıkrasını ve bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticari iletişimi düzenleyen hükümlerinden herhangi birini yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde yirmiden fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının beş günden on güne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir. …” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,

Üst Kurul Üyesi İlhan TAŞCI’nın karşı oyu ve oy çokluğuyla karar verildi.