“İnternet günlük hayatı kökünden değiştiren ve her şeyi yeniden yapılandıran bir gelişmedir”
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından “Aylık RTÜK Toplantıları” adı altında düzenlenen konferansların otuz yedincisi RTÜK konferans salonunda gerçekleştirildi. “İnternet Düzenlemeleri” konulu konferansa Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Dr. Tayfun Acarer konuşmacı olarak katılırken, konferansı dinleyenler arasında Üst Kurul Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun, Üst Kurul Üyesi Süleyman Demirkan ve Üst Kurul personeli yer aldı.
Üst Kurul Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun internetin günlük hayatı ve iletişimi kökünden değiştiren ve her şeyi yeniden yapılandıran bir gelişme olduğunu söyledi. Dursun, internetin içinde yaşadığımız çağın en önemli teknolojik yeniliği olması bakımından çok önem taşıdığını belirterek “Bu konunun iki önemli boyutu var. Bunlardan birisi internetin sınır aşan uluslararası olan bir özelliği var. Bir diğeri ise, bu alandaki teknolojinin çok hızla değişiyor ve gelişiyor olması. Yapılan bir düzenlemeden kısa bir süren sonra yeni değişikliklerin ve gelişmelerin olması yeni düzenlemeleri gerektirmektedir. Özellikle bu konuda gelişme olmadan evvel düzenlemeler yapılamamakta. Ortaya çıkan sorunlar sonucu düzenlemeler yapılabilmekte ve her zaman için düzenlemeler internetin arkasından gelmektedir” diye konuştu.
İnternetle ilgili sadece Türkiye’de sorun olmadığını belirten Dursun, uluslararası ortamlarda da ciddi sorunların olduğunu dile getirdi. Birleşmiş Milletlerin bilgi toplumu çerçevesinde gerçekleştirdikleri toplantılarda baş gündem konusu olarak internet düzenlemelerinin yer aldığını aktaran Dursun, Avrupa Konseyinin çalışmalarında da bu konunun önemli yer teşkil ettiğini söyledi. Türkiye ile ilgili olarak da geçtiğimiz aylarda bir düzenleme yapıldığını ifade eden Dursun, internet düzenlemeleri hakkında Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Dr. Tayfun Acarer’in daha detaylı olarak değineceğini söyledi.
BTK Başkanı Acarer, 1969 yılında meydana gelen iki önemli olaydan bahsederek sözlerine başladı. Bu önemli olaylardan birinin insanoğlunun aya ayak basması, diğerinin ise o dönemlerde sessiz sedasız ortaya çıkan internet olduğunu söyleyen Acarer, “O dönemlerde çok önemsenmeyen internet kısa zamanda çok yaygın hale geldi” dedi. Acarer, ülkemizde ise internetin 80’li hatta 90’lı yıllarda, ekonomik alanda ise 2000’li yıllarda kullanılmaya başlandığını aktardı. İnternet alanında kısa zamanda çok fazla gelişme yaşandığını, artık neredeyse gelişmelere yetişilemediğini belirten Acarer sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir arkadaşımın evine gittiğimde doğru dürüst konuşamayan çocuğunun yemeğini yerken tablette yaptıklarını görünce çok şaşırdım ve acaba gelecek neslin ismi ne olacak diye düşündüm. Bizler gelecek kuşağı daha görmedik, yaklaşık 10 sene sonra onlarla tanışacağız. Ondan sonraki nesil çok daha farklı olacak. İnternetin ortaya çıktığı ilk zamanlarda bağlantılı internet olarak 32 kb ve daha sonra 64 kb, 128 kb şeklinde ilerlerken Bill Gates’e şu soruyu sorarlar: internetteki geniş bantta olan bu ilerleme daha nereye kadar olacak? Gates bu soruya geniş bantın en fazla 512 kb’te kadar ilerleyeceğini ve daha fazla ilerlemeyeceği şeklinde cevap verir. Ancak şu anda evlerimizde yaklaşık 4 mb bandında internet var beğenmiyoruz ve fiber internete yöneliyoruz.”
Şu anda 4G üzerine çalıştıklarını söyleyen Acarer, yabancı bir ülkedeki bir çalışma grubunun 5G üzerinde çalıştıklarını ve 2020 yılında 5G teknolojisini uygulamaya koymayı hedeflediklerini aktararak, bant genişledikçe internet hızının arttığını ifade etti. Ülkemizin mevcut durumunun küçük görülmemesi gerektiğini dile getiren Acarer, GSM operatörleri arasında numara taşıma konusunda Türkiye’nin benzersiz bir ülke olduğunu ifade etti. Acarer Türkiye’de 70.2 milyon abone sayısının olduğunu, ama yaklaşık 70.3 milyon numara taşındığını dolayısıyla abone sayısından çok numara taşıma işlemi gerçekleştirildiğini belirtti. Acarer, bunların yanında Avrupa’da en çok konuşan ülke olduğumuzu ve SMS göndermede ise dünyada benzerimizin olmadığını söyledi.
Son 10 yıl içerisinde geniş bant (internet) abone sayısının 3 bin dolaylarından 35 milyona yükseldiğini söyleyen Acarer, bunların sadece 9 milyonunun sabit geniş bant olduğunu, 26 milyonunun ise mobil bant olduğunu vurguladı. Acarer, mobil bant rakamının bu denli yüksek olmasını, günümüzde akıllı telefon kullanımının yaygınlığına ve her akıllı telefonun birer mobil bant oluşuna dayandırdı. Acarer, “2012 yılında yapılan bir araştırmaya göre Türkiye’ye ithal edilen akıllı telefonların oranı % 46 civarındayken, bugün bu rakam %90’ı geçmiş durumdadır” dedi ve şöyle devam etti:
“İnternet artık yaşantımıza girmiş ve beraberinde de birtakım sorunları getirmiştir. Mesela bu kadar hayatımızın içine giren internetle ilgili Güvenli İnternet diye bir çalışma yaptık, ancak çok ciddi tepki gösterenler oldu. Bizim böyle bir çalışma içinde olmamızın sebebi toplumu internetin zararlı içeriklerinden korumaktı. Kaldı ki zaten Güvenli İnternet kişilerin tercihine kalmış, tercih ettikleri takdirde Aile ve Çocuk şeklinde iki farklı filtreleme seçeneğini bulundurmaktaydı. Ancak maalesef o dönemde araştırılmadan yapılan eleştirilerin hedefinde kaldık. Buradan şunu da ifade etmek gerekir ki, Güvenli İnternet uygulamasından sonra abone sayısında artış olması da bu uygulamanın toplum tarafından benimsenmesi ve tercih edilmesiyle ilgili bir durum.”
Son zamanlarda 5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’la ilgili yapılan düzenlemeye değinen Acarer, yine araştırılmadan eleştirilerin ve yürüyüşlerin yapıldığını söyledi. Oysa yapılan düzenlemeyle tamamen kişilerin haklarının korunduğuna ve özel hayatın gizliliğini ihlal eden durumlar karşısında müştekiler için kolaylıklar sağlandığını vurgulayan Acarer konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Yapılan düzenleme sonucu artık kişilerin haklarını korumaları daha da kolaylaştırıldı. Örneğin bir kişi hakkında bir içerik internete yerleştirildi ve bunu fark eden içeriğin sahibi(müşteki) bu durumdan rahatsız oldu. İçeriğin kaldırılmasını istediği takdirde Sulh Ceza Mahkemelerine başvurarak en geç 24 saat içinde alacağı bir mahkeme kararıyla içerik 4 saat içinde ESB tarafından erişime engellenmektedir. Özel hayatın gizliliğini ihlal eden bir durum söz konusu olduğunda BTK re’sen ESB’ye ulaşmakta ve 4 saat içinde içerik geçici olarak erişime engellenmektedir. Müşteki 72 saat içinde mahkeme kararını aldığı takdirde içerik tamamen erişime engellenmektedir. Bunların yanında artık sitenin tamamen değil, sadece içeriğin erişime engellenmesi sağlandı. Önceki düzenlemelere ilişkin bir örnek vermek gerekirse; Youtube ile ilgili 4 sene önce bir hakimin Atatürk’e hakaret edildiği gerekçesiyle yapılan bir başvuru üzerine sehven içeriğin erişime engellenmesi değil de sitenin erişime engellemesini içeren karar vermesi sonucu Youtube bir süre tamamen erişime engellendi. Ancak daha sonra yapılan bir düzenlemeyle bu yanlış giderildi.”
5651 Sayılı Kanunda yapılan değişiklerden de bahseden Acarer, yapılan yenilikleri erişim sağlayıcıları birliğinin kurulması, kişisel hakların düzenlenmesi, özel hayatın gizliliğinin korunması, URL engelleme uygulaması ve hapis cezalarının kaldırılması olarak 5 başlık altında topladı.
Acarer daha önceki uygulamalarda mağdur olanların başvurularına daha uzun bir sürede bile cevap verilemezken, artık çok daha hızlı ve kolay bir şekilde işlemlerin gerçekleştirildiğini söyleyerek konuşmasını sonlandırdı. Dinleyiciler tarafından sorulan soruların cevaplandırılmasının ardından konferans sona erdi.(09.07.2014, Ankara)