Günümüzde medya, bilgiye ulaşma, fikirleri paylaşma ve toplumları etkileme konusunda güçlü bir rol oynamaktadır. Ancak, medya platformları üzerinden yayılan nefret söylemi; insanları ırk, dil, etnik veya dini kimlikleri, ulusal aidiyetleri, cinsiyet eşitliği ve diğer bireysel özellikleri bakımından hedef alarak ciddi bir toplumsal sorun haline gelmiştir.

RTÜK ve UMED tarafından İstanbul’da düzenlenen "Medyada Nefret Söylemi" Paneli, bu soruna odaklanarak önemli bir toplumsal meseleye ışık tutmuştur. Panel, medyanın evrimi ve sosyal medyanın hızla yayılmasıyla birlikte, toplumlarda karşıt görüşlerin ifade edilmesi, demokratik hakların kullanılması ve toplumsal barışın güvenlik tehdidi altında olduğu bir ortamın oluşmasına dikkat çekmiştir.

Çalışma, nefret söyleminin tanımı ve etkileri üzerinde durarak, bu tür söylemlerin geleneksel ve sosyal medya aracılığıyla nasıl üretildiğini ve yayıldığını incelemiştir. Özellikle, internetin anonimleştirici gücüne dayanarak radikal akımların ve terör gruplarının propaganda yapabilmesi ve toplum içindeki nefret söyleminin kendini tekrarlaması, panelin merkezindeki tartışma konularından biridir.

Panel, medyanın rolüne vurgu yaparak, nefret söyleminin normalleştirilmesinin ve topluma dayatılmasının kabul edilemez olduğunu belirtmiştir. RTÜK'ün medya kuruluşlarına yönelik uyguladığı müeyyidelerin siyasi aidiyet gözetmeksizin uygulandığına dikkat çekilmiş ve medyanın toplumu birleştirmesi gerekliliği üzerinde durulmuştur.

Nefret söylemi ve fikir özgürlüğü dengesi konusunda yapılan değerlendirmeler, medyadaki nefret söyleminin fikir özgürlüğü kapsamına alınmaması gerektiğini vurgulamıştır. Irkçı saldırılara dönüşen nefret söylemlerinin toplumsal felaketlere yol açabileceği ve bu tür söylemlerin sınırlarının anayasalar ve yasalar tarafından belirlenmesi gerektiği önemle ifade edilmiştir.

Panel, yerli ve milli duruşu olan medyanın önemini vurgulayarak, özellikle İslam'a ve Müslümanlara yönelik nefret söyleminde dünya genelinde uygulanan çifte standart konusunu ele almıştır. Nefret söylemi ve fiillerine karşı toplumun bilinçlendirilmesi ve medya üzerindeki denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi konusunda atılacak adımlar, katılımcıların görüşleri doğrultusunda tartışılmıştır.

Bu panel, RTÜK ve UMED iş birliği ile toplumsal bilinç oluşturmak, medya etik değerlerine vurgu yapmak ve nefret söylemiyle mücadelede ortak çözüm yolları bulmak adına önemli bir adım olmuştur. Toplumsal sorunlara karşı duyarlılık geliştirmek ve medya üzerinden yayılan nefret söylemiyle etkin bir mücadele yürütmek, panelin öne çıkan amaçlarından biridir. Bu çerçevede, gelecekte benzer etkinliklerle toplumsal farkındalığın artırılması ve medya etik değerlerinin korunması hedeflenmektedir.