Prof. Dr. Davut Dursun: “Anayasa’da En Önemli Alan, Temel Hak ve Özgürlükler Alanıdır. Görsel Medya Açısından da İfade Özgürlüğü Büyük Önem Taşımaktadır.”
Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun, iki ayda bir düzenlediği konferansların yirmi dördüncüsünde, Karadeniz Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez, “Türkiye’de Anayasal Düzen ve İfade Özgürlüğü” konusunda konferans verdi.
Konferansı, Üst Kurul Üyeleri Dr. A. Vahap Darendeli, Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu, Dr. Hamit Ersoy ve kurum yöneticileri ile çalışanlarının yanı sıra basın mensupları izledi. Konferansın açış konuşmasını yapan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun, anayasada en önemli alanın, temel hak ve özgürlükler alanı olduğunu, görsel medya açısından da ifade özgürlüğünün büyük önem taşıdığını belirtti.
.JPG)
Üst Kurul Başkanı, gündemin önemli konularından biri olan anayasa konusunun, toplumsal meselelerle doğrudan ilgileri bulunan RTÜK çalışanları için önem arz etmekte olduğunu vurguladı. 1870 yılından beri Türkiye’nin gündemini işgal eden bir konu olan anayasa ile ilgili olarak batıdan hareketle bir düzenleme yapılması gereğinin ortaya çıktığını söyleyen Dursun, bugüne kadar pek çok anayasanın yürürlüğe konduğuna, bugün de “sivil anayasa” olabilir mi sorusu doğrultusunda, yeni bir anayasa ihtiyacının herkes tarafından kabul edildiğine değindi. “Anayasada en önemli alan, temel hak ve özgürlükler alanıdır. Görsel medya açısından da ifade özgürlüğü, büyük önem taşımaktadır” şeklinde konuşan Dursun bu konferans vesilesiyle, Türkiye’nin anayasal düzeninde ifade özgürlüğünün nasıl bir süreçten geçtiği hakkında bilgi sahibi olunabileceğini belirtti. 
Prof. Dr. Davut Dursun’un açış konuşmasının ardından, Üst Kurul Üyesi Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu da kısa bir konuşma yaparak ülkemizde yaşanan terör olaylarının medyada yer alış şekline değindi. Terörün dünyanın her yerinde olmasına rağmen, medyanın bu haberleri sunma biçimlerinin ülkemizde ve dünyada çok farklı olduğunun altını çizen Fendoğlu, 6112 Sayılı Kanunun 8. Maddesinde toplam 5 fıkrada terör konusuna değinildiğini, terör haberlerinin, dünyada olduğu gibi, ülkemizde de belli bir düzende verilmesi gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez konuşmasında, düşünce, ifade ve söz özgürlüğü kavramlarına değinerek bu 
kavramlardan tek bir anlam çıkartılması, düşünce ve ifade özgürlüğü ayırımının olmaması gerektiğini vurguladı. Bu anlamda, düşünce özgürlüğünün, insanların verilere ulaşabilme, düşünme ve ifade etme şeklinde üç boyutlu olarak tanımlandığını belirten Hakyemez, “Farklılıkların olduğu yerde zenginlik vardır ve düşüncelerin çarpıştığı yerde gerçekler ortaya çıkar” diye konuştu. Konuyla ilgili olarak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde asgari sınırların belirlendiğinin, ülkelerin daha özgürlükçü düzenlemeler yapabileceklerinin altını çizen Hakyemez, ifade özgürlüğünün kötüye kullanılması ile ilgili olarak da hakların objektif sınırı kavramından bahsederek, hiç bir özgürlüğün sınırsız olmadığını vurguladı. “Basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü kavramı içinde önemli bir yere sahip, radyo ve televizyonlarla çok geniş bir kesime hitap edilmekte, bu sebeple ifade özgürlüğü adı altında verilen haberler çok farklı sonuçlar doğurabilir” diye konuşan Hakyemez, bu nedenle, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde de yer aldığı gibi, bu araçlarda sınırlamaya gidilebileceğini belirtti. Hakyemez konuşmasının sonunda, yeni anayasa sürecinin, sorunsuz ve hızlı bir şekilde sonuçlanması temennisini dile getirdi.(28.09.2011, Ankara)
kavramlardan tek bir anlam çıkartılması, düşünce ve ifade özgürlüğü ayırımının olmaması gerektiğini vurguladı. Bu anlamda, düşünce özgürlüğünün, insanların verilere ulaşabilme, düşünme ve ifade etme şeklinde üç boyutlu olarak tanımlandığını belirten Hakyemez, “Farklılıkların olduğu yerde zenginlik vardır ve düşüncelerin çarpıştığı yerde gerçekler ortaya çıkar” diye konuştu. Konuyla ilgili olarak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde asgari sınırların belirlendiğinin, ülkelerin daha özgürlükçü düzenlemeler yapabileceklerinin altını çizen Hakyemez, ifade özgürlüğünün kötüye kullanılması ile ilgili olarak da hakların objektif sınırı kavramından bahsederek, hiç bir özgürlüğün sınırsız olmadığını vurguladı. “Basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü kavramı içinde önemli bir yere sahip, radyo ve televizyonlarla çok geniş bir kesime hitap edilmekte, bu sebeple ifade özgürlüğü adı altında verilen haberler çok farklı sonuçlar doğurabilir” diye konuşan Hakyemez, bu nedenle, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde de yer aldığı gibi, bu araçlarda sınırlamaya gidilebileceğini belirtti. Hakyemez konuşmasının sonunda, yeni anayasa sürecinin, sorunsuz ve hızlı bir şekilde sonuçlanması temennisini dile getirdi.(28.09.2011, Ankara)
