RTÜK Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun: ''Muhteşem Yüzyıl neticede bir belgesel değil dizidir. Bir kurgu söz konusudur. Ancak kurgu bile olsa yayıncıların izleyicinin hassasiyetini gözetmesi gerekir.”
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun, tartışmalara neden olan Muhteşem Yüzyıl dizisiyle ilgili olarak gazetecilerin sorularını yanıtladı. Diziyle ilgili tepkilerin oldukça büyük olduğuna ve dizi yayına girmeden başladığına dikkat çeken RTÜK Başkanı, “Neticede bu bir belgesel değil, dizidir. Bir kurgu söz konusudur. Ancak kurgu bile olsa yayıncıların izleyicinin hassasiyetini gözetmesi gerekir” diye konuştu.
Prof. Dr. Davut Dursun, dizinin tanıtım görüntülerinin yayımlanmaya başladığı 11 Aralıktan itibaren kendilerine çağrı merkezinden ya da web sitelerinden izleyici tepkileri geldiğini belirtti. Üst Kurula 2009 ve 2010 yılında gelen toplam seyirci şikâyetlerinin ortalamasının 65-70 bin olduğunu kaydeden Dursun, ''Sadece bu program için gelen ve kısa bir süreyi kapsayan şikâyetler 74 bin. Bir yıl içerisinde yapılmış olan ortalama şikâyeti de aşan bir oranda bu programa yönelik şikâyet var. Bunu önemsemek gerekir bu basit bir şey değildir'' dedi.
Genel olarak şikâyetlere bakıldığında bu tarihten itibaren giderek artan bir tepki yoğunluğu olduğuna değinen Dursun, ''Şimdiye kadar çok az karşılaştığımız bir durum. 6 Ocak akşamına kadar gelen toplam şikâyetin yüzde 93'ü diziyle ilgili. Burada normal tepkinin ötesinde olağanüstü bir tepki var'' diye konuştu.
Tepkiyi, toplumun bu konudaki hassasiyeti bakımından önemsemek, ciddiye almak gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Davut Dursun, vatandaşın yanı sıra sivil toplum örgütleri, sendikalar, muhtelif örgütlerin de tepkilerini RTÜK'e ulaştırdığını bildirdi.
Prof. Dr. Davut Dursun, dizinin ilk bölümünün 5 Ocakta yayınlandığını ancak şikâyetlerin büyük bir bölümünün henüz program yayınlanmadan, tanıtımların dönmeye başladığı 11 Aralıktan itibaren başladığına dikkati çekerek, ''Yani seyredilmeden, dizi henüz yayımlanmadan önce bir hassasiyet oluşmuştu'' diye konuştu.
Bu dönemde izleyicilerden dizinin durdurulması yönünde talepler geldiğini kaydeden Prof. Dr. Davut Dursun, RTÜK'ün yayımlanmamış bir programla ilgili tasarrufta bulunma ya da yayınlanan bir programı yayından kaldırma yetkisinin bulunmadığını belirtti.
Dizinin ilk bölümünün 5 Ocakta yayımlandığını kaydeden Prof. Dr. Davut Dursun, yayımlanan bir programın RTÜK uzmanlarınca, 3984 Sayılı Kanunun 4. maddesindeki yayın ilkelerine uygun olup olmadığı yönünden denetlendiğini hatırlatarak, ''Uzmanlarımız çalışıyorlar. Yayın ihlali olduğu yönünde rapor gelirse, konuyu öncelikli olarak kurul gündemine alırız. Üst Kurul değerlendirir eğer hatalı görürse kendi sistematiği içerisinde müeyyide uygulanır'' şeklinde konuştu.
Türk toplumunun, tarihteki önemli şahsiyetlerin ve ünlü simaların takdimi konusunda hassasiyeti olduğuna işaret eden Prof. Dr. Davut Dursun, ''Osmanlı padişahlarının başarıları ve onları sahiplenmemiz konusunda bir hassasiyetimiz var. Ona uygun düşmediğini var saydığımız herhangi bir şey gördüğümüzde tepki gösteriyoruz. Unutmamak gerekir, neticede bu bir belgesel değil, dizi. Burada bir kurgu söz konusudur'' değerlendirmesinde bulundu.
Dizinin sonunda ''tarihi gerçeklerden hareketle kurgulama yapılmıştır'' şeklinde bir ifadenin yer aldığını hatırlatan Dursun, kurgu bile olsa yayıncıların izleyicinin hassasiyetini gözeterek senaryoyu oluşturmasının önemine değindi.
Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna (RTÜK) 2010 yılının dokuz aylık döneminde 64 bin 664 vatandaş bildirimi yapılırken, kamuoyunda tepkilere yol açan ''Muhteşem Yüzyıl'' dizisiyle ilgili 11 Aralık-6 Ocak tarihlerinde 74 bin 911 şikâyet geldi. Bütün program türlerinde bu tarihler arasındaki toplam şikâyet sayısı 80 bin 681 oldu. Dizinin fragmanlarının ekranda yayımlanmaya başladığı 11 Aralıktan, 6 Ocak akşamına kadar bütün program türlerinde gelen şikâyetlerin yüzde 93'ü ''Muhteşem Yüzyıl''la ilgili oldu. En çok şikâyet dizi yayımlandıktan sonraki gün yapıldı. 74 bin 911 şikâyetin 38 bin 96'sı 6 Ocakta bildirildi.
Şikâyetlerde göze çarpan bir diğer unsur ise dizinin fragmanları gösterildiği andan itibaren itiraz edilen noktaların, dizi gösterime girmesinden sonra da devam etmesi oldu. Şikâyetlerde, çoğunlukla Osmanlı hanedanının yanlış tanıtıldığı, tarihimize hakaret edildiği konuları üzerinde duruldu. (10.01.2011)