Bilindiği üzere İslamofobi, kelime olarak “İslam korkusu” anlamına gelmektedir. Ancak kavram olarak, en genel anlamda, Batı dünyasında görülen ve İslam ile Müslümanlara karşı duyulan irrasyonel bir korku ve fobi olarak tanımlanabilmektedir.
İslamofobi kavramı günümüzde; ırkçı, nefret, ayrımcılık ve ön yargı gibi birçok kavramı ihtiva eden ve Müslümanlara karşı nefreti sürekli canlı tutan ve telkin eden bir politika kavramına evrilmiştir. Öyle ki dünya barışına tehlike ve tehdit içerdiği yönünde ön yargılı bir algı oluşturularak Müslüman karşıtı ayrımcılık söylemleri ve nefret suçları açık bir şekilde gözlemlenir hâle gelmiştir.
Diğer taraftan, insanların herhangi bir konu hakkında olduğu gibi İslam konusunda da fikir edindikleri mecraların başında görsel-işitsel medya gelmektedir. Günümüzde, radyo ve televizyon gibi kitle iletişim araçları aktif olarak kullanılmakta ve insanlar; dini, sosyal, ekonomik ve politik yaşamlarındaki hayatın birçok yönüne dair çeşitli bilgileri medya aracılığıyla elde etmektedir. Bilgi ve haber alma ihtiyacı için güvenilen medyada; çeşitli kişi, kurum veya yapılar, İslam ve İslam karşıtlığı hususlarına dair her türlü mesaj aktarımını bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde yapmaktadır. Özellikle internet tabanlı medyanın gelişmesi ve dijital araçlar ile yaygınlaşması, giderek artan şekilde dezenformasyonun şiddetlenmesine neden olmuş ve İslamofobi, “İslam düşmanlığına” dönüşmüştür. Bu bağlamda, İslam karşıtlığının önüne geçilmesi ve yaygınlaşmasının sınırlandırılması konusunda; başta görsel-işitsel medya olmak üzere tüm medya mecralarında verilecek yeni nesil mücadelenin oldukça önemli olduğu aşikârdır.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) öncülüğünde ve Diyanet İşleri Başkanlığı, İletişim Başkanlığı, Kayseri Erciyes Üniversitesi, Ankara Bilim Üniversitesi ile Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) iş birliğinde; İslamofobi kavramı bağlamında karşılıklı anlaşmazlıkları çözüme kavuşturmak, ortak sorunlara ya da tehditlere yönelik kolektif bir tutum ortaya koymak ve müşterek menfaatleri birlikte gerçekleştirmek amaçları doğrultusunda İslamofobi konusunda çözüm arayışı olarak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın teşrifleri ile 25-26 Mayıs 2021 tarihlerinde Uluslararası Medya ve İslamofobi Sempozyumu düzenlenmiştir.
15 Mart 2019’da Yeni Zelenda’nın Christchurch kentindeki iki camide ibadet eden masum insanları hedef alan terör saldırısının ardından 2019 Mayıs ayında Mekke’de düzenlenen 14. İslam İşbirliği Teşkitatı Zirvesi’nde kabul edildiği üzere, 15 Mart tarihinin Birleşmiş Milletler başta olmak üzere bölgesel ve uluslararası kuruluşlarca “İslamofobiye Karşı Mücadele Günü” olarak kabul edilmesi yönünde çağrı yapılmıştır. Bu doğrultuda, İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından yapılan çağrıyı hayata geçirmek amacıyla yine RTÜK öncülüğünde ve mezkûr kurumlar iş birliğinde, 15 Mart 2022 tarihinde İkinci Uluslararası Medya ve İslamofobi Forumu icra edilmiştir.
Gerçekleştirilen her iki programda da İslamofobi ile mücadeleyi stratejik gündemlerinin bir parçası olarak gören ilgili ve paydaş tüm kurumların sempozyum/forum sürecinde yer almalarına, hem iş birliği ve iletişimle sorunların çözümüne yönelik girişimlerin etkisini ve katma değerini artırma hem de konuyla ilgili farkındalığı güçlendirme açısından büyük önem atfedilmiştir. Programlarda, İslamofobi ile ilgili sorunlar, tespitler ve mücadele yolları; ulusal ve uluslararası tanınırlığı olan yerli ve yabancı akademisyenler, bürokratlar ve medya uzmanları nezdinde tartışılmıştır.
Sempozyum/forum; konuyla ilgili akademik üretimlerin ve tartışmaların, sorunsalın en kritik bileşenlerinden biri olan medyaya odaklanmasına stratejik bir bağlam oluşturarak bu konudaki politikalara etki edebilecek nitelikte akademik bilgi üretimi yoluyla İslamofobi ile mücadele çabalarına katkı sunmayı amaçlamaktadır.
İslam’ın yapı taşı ve Müslümanların kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim’in yakılması gibi son dönemde vuku bulan elim hadiseler göstermiştir ki İslamofobi konusuna azami önemin verilmesi, İslamofobi ile başta görsel-işitsel medyada olmak üzere yeni nesil mücadelenin tespiti ve bunların hayata geçirilmesi oldukça elzemdir.
Nihayetinde, bu mücadelenin ve farkındalığın bir nişanesi olarak düzenlenen “Uluslararası Medya ve İslamofobi” programının üçüncüsü 10 Nisan 2023 tarihinde Ankara’da gerçekleştirilmiştir. İlerleyen yıllarda da farklı konu ve temalar ile kurumsal bir anlayış çerçevesinde etkinliklerin veya programların yapılması ve bunların süreklilik kazandırılması planlanmaktadır.
Son olarak 14 Mart 2024’te dördüncüsü düzenlenen Medya ve İslamofobi Forumu, "Küresel ve Yerel Boyutlarıyla İslamofobi" temasıyla gerçekleştirilmiş olup forumun ana gündem başlığı Gazze olmuştur. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, SETA, Ankara Bilim Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi ile Türk Telekom ve Halkbank'ın paydaş kurumlar olduğu forum, ATO Congresium' da düzenlenmiştir. Forumun açış konuşmalarını Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Ankara Bilim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Demir yapmış, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mesajının okunmasının ardından forum başlamıştır.
İki oturumda gerçekleşen forumun ilk oturumunda RTÜK Başkan Yardımcısı Deniz Güler moderatörlük yapmış, Filistin’in Ankara Büyükelçisi Dr. Faed Halid Abd Mustafa, Tulane Üniversitesi’nden Prof. Dr. Raymond Taras, Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. İhsan Çapcıoğlu “Küresel Boyutlarıyla İslamofobi” konusunu masaya yatırmışlardır.
Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal’ın moderatörlüğündeki ikinci oturumda ise başlık “Yerel Boyutlarıyla İslamofobi” oldu. Katılımcılar Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Büyükelçi Doç. Dr. Hasan Doğan, SETA’ dan Prof. Dr. Muhittin Ataman ve International Balkan Ünivesitesi’ nden Prof. Dr. Shener Bilalli olmuştur.