İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 09.11.2015 tarihli ve 1818 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“MEHTAP TV logosuyla yayın yapan Medya Hizmet Sağlayıcının 28.10.2015 tarihinde, 19:18:33 - 19:48:52 saatleri arasında ekrana getirdiği "NOT DEFTERİ" isimli haber programı incelenmiştir. Programda İpek Koza Grubuna kayyum atanması konusu ele alınmış olup, bir takım isimlerle gerek yüz yüze, gerek telefon bağlantısı ile yapılan röportajlar yer almış ve olay anına ilişkin görüntüler aktarılmıştır. (ekli Klip-NOT DEFTERİ.28 Ekim)
Programdan deşifre edilen bir kesite aşağıda yer verilmiştir:
"Özgür Medyaya Karartma, Gözaltına alınan vatandaşlara ters kelepçe takıldı, yerlerde sürüklendi" alt yazısı ile başlayan programda; altsesle,
(19:20:05) Kanaltürk televizyonunda gazeteci Turan Görüryılmaz, tıpkı 12 Eylül Darbesinde olduğu gibi, bir medya grubuna zorla nasıl müdahale edildiğini canlı yayında anlatıyordu. ...Polis Görüryılmaz'ı zor kullanarak çalıştığı televizyondan çıkardı. ...Ve Türkiye dehşet veren bir kareye tanıklık etti. Kanaltürk'ün canlı yayın yaptığı kameranın fişini bir polis çekti. Vatandaşın gerçekleri görme hürriyetini engellemeye çalıştı. ... Bir televizyon binası düşünün ki, polis her yerdeydi. Yayın yapan bütün kameraları bir bir kararttılar. ... Olup bitenlerin 12 Eylülde yaşananlardan farkı yoktu. Darbeciler, önce televizyon binası ele geçirmişlerdi. Ve yıl 2015. Hedefte yine vatandaşın özgürlüğü, yani haberalma hakkına doğrudan müdahale var.
(19:22:28) İpek Medya Kurumuna kanunsuz kayyum atayarak, hukuksuz işleme kalkışan AKP Hükümetine tepkiler dünden beri, dinmek bilmiyor. AKP Hükmetinin İpek Medya Kurumuna kanunsuz kayyum atayarak, 1 Kasım 2015 Seçimine günler kala hukuksuzca el koyma girişimi, 29 Ekim 2015'te de fiilen gerçekleştirildi. Polisler eşliğinde, biber gazları, hidrolik makaslarla hazır bir şekilde, Kanaltürk ve Bugün TV binalarına kapılar kırılarak girildi. Siyasiler, gazeteciler, akademisyenler, hukukçular, iş dünyası ve vatandaş hukuksuzluğa boyun eğmeyerek, özgürlükler için tek yürek halinde tepki gösterdi.
(19:23:30) Nazlı ILICAK: ... 28 Şubat dönemini hatırlayın, Merve Kavakçı, o zaman parlemantoda aynı heyacanı duymuştum, bu haksızlığa karşı aynı tepkiyi duymuştum. Yani Merve Kavakçı, düşünün, çık dışarı, çık dışarı diye bütün milletvekilleri onu kovmak istiyor ve ne olduğumuzu şaşırdık, bunun karşısında. Ama üzülerek şunu beyan etmek istiyorum, bakın o gün, haksızlığa uğrayan başörtülü kızlar vardı, üniversiteden atılanlar, bugünkü haksızlığın yanına bile ulaşamaz o gün yapılanlar. Ama bir çoğu, mesela, Merve'nin kızkardeşi Ravza, bugün Ak parti milletvekili, sesi çıkmıyor, ben ona seslenmek istiyorum, Ravza'ya seslenmek istiyorum, Ravza neredesin? bak burada, medyanın namusuna tecavüz ediliyor, neredesiniz?, bu bilirkişinin yazdığını, kayyum kararı veren hakimin, nasıl aldığını, yani bir smurf village metodu kullanıldı, sözde, o küçük mavi adamcıklar, ufak ufak kendi küçük teşebbüs sahipleri gibi evler kuruyor vesaire ya, sözde parça parça para çıkarıldı gibi bir ekonomik metodu izah etmeye çalışmış ki, biz zaten bu iddia tamamen bir iftiradan ibaret, ama bunu hakim de şöyle anlamış: Koza Holdingin küçük ortakları smurf village, yani şirinler köyünde toplantı yapıyorlardı diye anlamış. Arkadaşlar yani cehlin bu kadarına ben ilk defa şahit oluyorum. Cahiliye Devri diyoruz, evet tam bir Cahiliye Devri. Mesela Himmet Dede Altın Madenine de, o malum Havuz Medya, o tetikçiler, o utanmaz tetikçiler, diyorlar ki, Himmet altınları kaçırıldı, Himmet Dede Altın Madeni olduğunu bilmeyerek, anlamayarak. Şimdi zaten ben diyorum ki, bu kadar cehalet olmasa, bu kadar cüret de olmaz. Yani, bu cürret bu cehaletten kaynaklanıyor. O zaman bizim yapacağımız şey nedir?, inadına özgürlük demek. Eğer biz dimdik bu şekilde ayakta kalabilirsek, inadına özgürlük, inadına özgür medya, inadına dayanışma. Bunları yapmayı başarabilirsek ve sadece kendi küçük çıkarlarımızı düşünmezsek, gelecek nesillere daha aydınlık bir yarın hazırlayabiliriz. Ve şunu düşünün, bir karanlık, bugün bir karanlık var, ama karanlık ışıkla mücadele edebilir mi?, ışık geldiği vakit, güneş doğduğu vakit, gece sona erer. İşte biz hepimiz elimizde bir mum yakarak, bir ışık huzmesiyle bu karanlığı bertaraf etmeye çalışmamız lazım. Ben Bugün TV'de ve Bugün Gazetesine bugün için, bunun için geldim ve hepinizin desteğini bekliyorum. Çok teşekkür ediyorum, iyi günler. Biz inadına özgürlük demeye devam edeceğiz, Ak Saraya rağmen ve bizim, bak son şunu da söyliyim, korkmamıza, yani korkmaya gerek yok. Kim korkar? Bu gün kimlerin korktuğunu biz biliyoruz.
(19:28:38) Barış YARKADAŞ: ... polis binanın içinde gazetecilere kimlik soruyor, Allah Aşkına dünyanın neresinde, polis, gazete binalarının, televizyon binalarının içinde çalışanlara kimlik sorabilir?, kimsiniz diye, kendinizi polise ibra etmek zorundasınız, bunun adı polis Devletidir. Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu, İsmet Yılmaz, Mehmet Ali Şahin, bizi izleyen yandaş medyanın kalemşörleri, yarattığınız eserle övünün, bunu siz yarattınız, ...
(19:31:24) Ekrem DUMANLI (telefon bağlantısı): ... bu gün yapılan zulmün sonu yoktur, herkesin, şunu da sevinerek izliyorum, görüyorum. Ak partili, Cumhuriyet Halk Partili, efendim, Milliyetçi Halk Partili, efendim HDP'li, ehli vicdan ne kadar partizanlık dışında kalan, ne kadar insan varsa, herkes size yapılanın bir zulüm olduğunu görüyor. ...
(19:33:48) Ertuğrul KÜRKÇÜ: ... basıyorum ve el koyuyorum demesi, ancak ve ancak bir diktatörlük uygulamasının çok açık bir örneği olabilir, ...
(19:34:36) Bülent KENEŞ: ... bir tek adamlık rejimi, bir tek adam despotluğuna dönüşeceğinine dair vehimleri olanlar, endişeli olanlar haklı çıktı, ...
(19:36:50) Aslı AYDINTAÇBAŞ; ... demokrasi ortak paydasında buluşma zamanı olduğunu düşünüyorum, ...
Daha sonra Melek İpek ve Tarık TOROS'un söylemleri ekrana getirilmiştir.
(19:44:38) Bülent TANAL: ... o emniyet mensuplarının bir AKP Gençlik Kollarından gelmiş gibi üzerimize nasıl saldırdıklarını ben de suç duyurusunda bulunacağım.
(19:45:51) Akın İPEK (telefonla bağlantısı): ... Himmet Dede Madeniyle alakalı olan evrakları Himmet zannedip de, kayyum atayan bir kafa ile karşı karşıyayız şu anda, ...
NOT DEFTERİ isimli program, daha sonra, "Oktay Ustaya polis engeli", "Bugün TV ve Kanaltürk'ün ekranı karartıldı", kısa haber başlıkları aktarılarak, sona erdirilmiştir. Aynı program, aralıklarla, bir kaç kez daha ekrana yansıtılmıştır.
Yukarıda yer alan deşifre metinlerden de görüleceği üzere, program boyunca, İpek Koza Grubuna kayyum atanması konusunda, hukukun üstünlüğüne aykırı, söylem, görüntü ve diyaloglara yer verilmiştir.
MEHTAP TV'nin bu yayını ile, 6112 sayılı Kanunun 8. maddesinin, 1. fıkarsının (c) bendinde yeralan; "Hukukun üstünlüğü, ... esasına aykırı olamaz." hükmünü ihlal ettiği değerlendirilmiştir.”
Şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Yayın kuruluşunun söz konusu yayını ile 6112 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin 1 inci fıkrasının (c ) bendini ihlal ettiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe : Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Her ne kadar rapora konu yayında 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin ihlal edildiği kanaati belirtilmiş ise de; söz konusu yayının incelenmesi neticesinde; İpek Koza Grubuna kayyum atanması konusunda Devletin resmi organları tarafından yapılan işlemlerin; tek adam despotluğu, diktatörlük uygulaması, polis devleti, el koyma girişimi gibi ifadelerle ve darbe dönemlerindeki uygulamalarla benzeştirilerek, illegal bir uygulama olarak gösterilmesinin, tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkeleriyle bağdaşmadığı, toplumda özgürce kanaat oluşumuna engel olduğu değerlendirilmekle "MEHTAP TV" logosu ile yayın yapan SEM HABER AJANSI A.Ş. unvanlı medya hizmet sağlayıcı kuruluşunun, 6112 Sayılı Kanun'nun 8. maddesinin 1. fıkrasının (ı) bendinde yer alan; “Tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerini esas almak ve toplumda özgürce kanaat oluşumuna engel olmamak zorundadır; soruşturulması basın meslek ilkeleri çerçevesinde mümkün olan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğundan emin olunmaksızın yayınlanamaz” hükmünü ihlal ettiği kanaatine varılmıştır.
Söz konusu kuruluşa 17.12.2014, 25.01.2015,04.02.2015 tarihli yayını nedeniyle evvelce 07.01.2015,24.02.2015,04.03.2015 tarih ve 2015/01, 2015/09, 2015/10 sayılı toplantılarda alınan 73,88,27 nolu Üst Kurul Kararıyla 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi uyarınca uyarı yaptırımıuygulandığı Üst Kurul kayıtlarından anlaşıldığından; 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinin tekraren ihlali nedeniyle, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca, anılan Yayın Kuruluşu hakkında “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere,
MEHTAP TV logosuyla yayın yapan SEM HABER AJANSI A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında; 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde yer alan "Tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerini esas almak ve toplumda özgürce kanaat oluşumuna engel olmamak zorundadır; soruşturulması basın meslek ilkeleri çerçevesinde mümkün olan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğundan emin olunmaksızın yayınlanamaz; ...” ilkesinin tekraren ihlali nedeniyle, 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca;
1- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Eylül 2015 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 74.408,41 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezası 10.000 ( 2015 yılı için yeniden değerleme oranına göre belirlenen 13.601 (onüçbinaltıyüzbir -) Türk Lirasından az olamayacağından 13.601 TL. İDARI PARA CEZASI UYGULANMASINA;
2- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Ankara Kamu Girişimci Şubesi TR98 0001 0025 3300 9999 9951 93 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, dava açma süresi içerisinde peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, en geç 1 aylık süre içerisinde ödenmeyen idari para cezasının, 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Üst Kurul Üyeleri İsmet DEMİRDÖĞEN, Süleyman DEMİRKAN ve Ersin ÖNGEL’in karşı oylarıyla, oy çokluğu ile karar verildi.
Toplantıya Ait Şerhler
Üst Kurulun 10.12.2015 gün ve 53 sayılı toplantıda aldığı 43 no.lu karara karşı oy yazısı.
Ersin ÖNGEL Şerhidir.
Üst Kurulun 10.12.2015 gün ve 53 sayılı toplantıda aldığı 43 no.lu karara karşı oy yazısı.
Süleyman DEMİRKAN Şerhidir.
Üst Kurulun 10.12.2015 gün ve 53 sayılı toplantıda aldığı 43 no.lu karara karşı oy yazısı.
İsmet DEMİRDÖĞEN Şerhidir.