İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 09.09.2015 tarihli ve 1392 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;

Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;

“TRT TÜRK logosuyla yayın yapan kuruluş tarafından hafta içi her gün, sunuculuğunu Alper Altun 'un yaptığı "Manşetten" adlı haber programı yayınlanmaktadır.

Fethullah Gülen Vekili Avukat Nurullah Albayrak 25.08.2015 tarihli kayıtlı başvurusuyla, 13.08.2015 tarihinde saat 19.25'de yayınlanan "Manşetten" adlı programa "Cemaatin İflası" adlı kitabın yazarı ve eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın konuk edildiği programda, program sunucusu tarafından "güneydoğuda bir çok terör örgütü var bunların arasında Fetö da var" gibi ifadeler kullandığı , program sırasında bu ve buna benzer iftira niteliğinde iddialar ortaya atarak müvekkilinin kamuoyunda itibarını zedelemesinin hedeflendiği, kişilik haklarının ihlal edilği yönünde şikayette bulunmuştur.

Söz konusu yayında, şikayet edilen hususlara ait ilgili bölümün deşifre metni aşağıda sunulmuştur.

Spiker: 19.26.35 Herkese iyi akşamlar Manşetten ’e ve TRT TÜRK ekranlarına hoş geldiniz sayın seyirciler. Bu gün paralel yapıyı, savcılığın yeni adlandırmasıyla Fethullahçı terör örgütünü masaya yatıracağız. Yine gündemde son olarak eski savcılar Zekeriya Öz ve Celal Karanın yakalama kararının çıkmasının hemen ardından apar topar ülkeyi terk etmesi, kaçması. İşte terörle mücadelede paralel yapının bu mücadeleyi engellemeye çalışması Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tabiriyle ve diğer meseleler hepsini 25 dakikaya sığdırmaya çalışacağız. Konum eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı… 19.27.10

Spiker: 19.28.20 Hanefi Bey hoş geldiniz Manşetten ’e en güncel meseleyle başlayalım bunun üzerinden Paralel yapıya dair bir sorum olacak size… 19.28.25, 19.28.41 sizde Cemaatin İflası kitabımızda bahsetmişsiniz paralel yapımında Türkiye’deki siyaseti dizayn etme noktasında bir takım girişimleri var. Bunu da gözlemledik Türkiye olarak ne gibi girişimleri bulundular, ne gibi oluşumların içinde oldular? Paralel yapı bu anlam ’da? 19.28.54

Hanefi Avcı: 19.28.55 Paralel yapının daha büyük bir bakış açısıyla Türkiye’deki siyasi dizayn etmeye düşündüğünü planladığını tahmin ediyorum, yoksa basit manadaki bir koalisyon olarak belki dâhili var ama çok önemsemiyorum çünkü ben bile bir koalisyon olmasını isterdim diye düşünüyordum ülke hükümetsiz kalmasın şahsım olarak paralel yapı olaya çok büyük bir perspektiften bakıyor. Tüm partileri kendisinin yöneteceği, yönlendireceği istediği, büyük medyayı oyuncak haline getirmeyi düşünüyor. Geçmiş dönemde yaşadığımız olaylara baktığınız zamanda benin bu iddialarımı doğruladığını görüyorsunuz… 19.29.28

Spiker: 19.35.45 Türkiye Gazetesi manşeti de bu konu ile ilgili bu gün Erdoğan’dan paralel çeteye iki nokta bana kaçacak diyenler kaçtı, diyor Cumhurbaşkanı apar topar firar eden paralel savcılara hesap vereceksiniz dedi. Böyle açıklaması var hatta açıklamasının tam metinde şöyle, beni yurt dışına kaçmakla itam eden ihanet şebekesine mensupları birer ikişer kaçtı izlerini sürüyoruz muhakkak yakalanacak ve yaka paça buraya gelip yaptıklarının muhakkak hesabını er veya geç hesabını verecekler… 19.36.10

Spiker: 19.39.24 Peki terörle mücadelede güneydoğuda sınır ötesinde yurdun çeşitli yerlerin ’de çeşitli terör örgütlerine yönelik, nitekim bunların arasında fetö ’da var. Fettulahcı terör örgütlüde var. Operasyonlarda yapılmaya başlandı. Bununla ilgili Star Gazetesinin bir manşeti var. Terörle mücadeleyi paralel zorlaştırıyor şeklinde Cumhurbaşkanı Erdoğan devlet içindeki ihanet örgütüne dikkat çekti denmiş. Terörist nutuk atıyor, siviller alkışlıyor, teröre karşı gerekli kanunlar var bütün mesele devletin kurumlarının dayanışma içinde olması ama bu devletin içinde paralel gibi bir zalimin yapının olması kurumların içerisine serpilmiş olması süreci zorlatıyor demiş, Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörle mücadeleyi nasıl ve neden engellemeye çalışıyor bu yapı…19.40.10

Hanefi Avcı: 19.40.11 Paralel yapı mevcut hükümetle, mevcut hükümetin yöneticileriyle kendisini bir ciddi bir savaş halinde ve ciddi karşılıklı hasım olarak görüyor. Onların başarısız olması konusunda her şeyi yapar… 19.40.23

Spiker: 19.43.20 Bir takım eleştiriler var. Hükümete cemaati hükümet destekledi el ele kol kolaydı birlikte bu günlere geldiler. Bu yapını bu hale gelmesinin hükümetin payı büyük gibi eleştiriler. Mesela Türk Silahlı Kuvvetleri içinde Avrasya ’cı ekibin tasfiye edilmesi noktasında Amerika Birleşik Devletinin böyle bir tavsiyenin gerçekleşmesini istediği bunun içinde maşası olan paralel yapıyı kullandığı buna da hükümetin ses çıkarmadığı gibi birçok eleştiri var katılır mısınız bunlara? ... 19.43.49

Hanefi Avcı: 19.43.50 Şimdi ben bunları son kitabımda bir nebze anlattım. Olayları makul mantıklı ve dürüst irdelemek lazım, objektif olarak irdelemek lazım, Paralel yapının ilk operasyonlarının başladığı 2006-2007-2008’li yıllarda bu ülkede birçok insan onlara inandı. Türkiye’deki demokrat aydın insanlarda, Türkiye geçmişiyle kirli geçmişi ile hesaplaşıyor, darbelerle hesaplaşıyor, faili meçhullarla hesaplaşıyor gibi bir kanat uyandırdılar. Birazda bunu bir propaganda çok güzel ortaya döktüler. O dönemde hükümette kendisi de güçlü olmasına rağmen özelikle militanis kesimin çıkışları nedeniyle yeterince güçlülüğünü gösteremiyor hükümet… 19.44.27, 19.47.50 Şimdi evet cemaatin bu hale gelmesinde bu kadar güçlenmesinde en büyük destek hükümetin desteğidir. O zamanda görevini yapmayarak bunları engellemeyerek, yapmıştır. Ama bugün itiraf ediyor. Zaten diyor ki evet biz bunu hata ettik onlara iyi olacaklarını adaletli olacaklarını zannettik itimat ettik diyorlar. Bunu dürüstçe ’de itiraf ediyorlar. Destek verdiler ama bu günde itiraf ediyorlar. Buda doğrudur Türkiye’deki aydın kesimde başta destek verdi. Büyük bir kısım dürüstçe bunu itiraf ediyor. Bir kısmı hala itiraf etmese de bir kısmı itiraf ediyor. Şu bir gerçek cemaat herkesi kullandı hükümeti ’de kullandı, toplumdaki aydınları da kullandı, demokratları ’da kullandı birçok insanı kullandı. Bunu görmemiz lazım bu gün onu bunu suçlayarak değil gerçeği görmemiz lazım… 19.48.30

Yapılan incelemede, şikayete konu olan açıklamalar değerlendirildiğinde, bahsi geçen ifadelerin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilebileceği düşünülmektedir. Şikayete konu olan programda paralel yapı olarak kamuoyunca bilinen ve bazı illegal faaliyetlere iştirak ettiği iddia edilen bir örgüt hakkında konuşulmaktadır. Siyasi çatışmaların veya rekabetin bir sonucu olarak örgütlerin veya partilerin eleştirilmesi, itham edilmeleri demokratik bir ülkede ifade özgürlüğünün gereği olarak kabul edilmelidir. Yayının şikayete konu olan bölümünde konuk ve sunucu tarafından birtakım iddialara yer verildiği görülmekle beraber, bu iddiaların doğruluğunun ya da yanlışlığının tarafımızca açıklığa kavuşturulması mümkün değildir.

Sonuç olarak; TRT TÜRK logolu medya hizmet sağlayıcı ilgili yayınında , 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'a aykırı bir husus olmadığına ancak ilgilinin 6112 sayılı Kanun'un 18. maddesinde düzenlenen düzeltme ve cevap hakkını kullanabileceği kanaatine varılmıştır.”

Şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,

Yayın Kuruluşu'nun söz konusu yayını ile 6112 sayılı Kanun'a aykırı bir husus olmadığı kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,

Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.

Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın yazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca yapılan değerlendirmesi neticesinde;

Söz konusu yayına ait deşifre ve video kayıtlarının tetkiki sonucunda; şikayete konu programda, konuk ve sunucu tarafından paralel yapı olarak kamuoyunca bilinen ve bazı illegal faaliyetlere iştirak ettiği iddia edilen örgütle ilgili birtakım iddialara yer verildiği, herhangi bir kişi, kurum, kuruluşa yönelik küçük düşürücü, hakaret tarzı ifadeler kullanılmadığı, yapılan yayının haber verme ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilebilecek bir nitelikte olduğu kanaatine varılmıştır.

Bu nedenle mezkur yayınının, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'a aykırı bir husus oluşturmadığı kanaatine varılmıştır.

Kaldı ki, ilgilinin 6112 sayılı Kanun'un 18. maddesinde düzenlenen düzeltme ve cevap hakkını kullanabileceği de açıktır.