İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 03.02.2016 tarihli ve 114 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“HALK TV logolu yayın kuruluşunun 02.01.2016 tarihli yayınları arasında sunuculuğıunu Hakan Aygün'ün yaptığı "Hakan Aygün'le Analiz" adlı bir yorum programı ekranlara yansımıştır.
Söz konusu programdaki yorumlar, genelde ülkenin içinde bulunduğu siyasi konjonktüre dayalı olup, gelişmeler ve saptamalar bu çerçevede ele alınmaktadır. Adı geçen programın 02.01.2016 tarihli bölümünün, deşifresi aşağıdaki şekildedir:
Hakan Aygün::" ...En önemlisi bu ülkede bölücü terörün önlenmesi isteniyorsa, AKP iktidarı devam edemez. Çünkü çok netti ki,AKP iktidarda olduğu sürece, Türkiye'de İslami ve bölücü terör durmayacaktı.
...Güya destanlar yazan AKP iktidarı, Türkiye'yi 13 yılda bölünme noktasına getirdi. ...Atılan her kurşun, Güneydoğu'yu Türkiye'den bir adım daha uzaklaştırıyor ve A-KE-PE zihniyeti, öteden beri beğenmediği Cumhuriyet devletini, parçalamak için canla başla savaşıyor. Maalesef, bu halkın yüzde 49.5'u hala durumun farkında değil. ...
AKP'lilerin ağzından parti kapatmak çözüm değil sözünün çıkmasının tek nedeni de, AKP'nin HDP gibi kapatılma potansiyeli olan bir parti olmasıdır.Açıkçası, İŞİD'e verilen destek, MİT tırları skandalı, normalde AKP'nin de terörle ilişkilendirilmesi için yeterlidir.Yani, AKP'de en az HDP kadar kapatılmayı hak edecek bir partidir.
..AKP bu ülkeyi maalesef malum kutuplaştırmalarıyla yıllar önce ikiye böldü. Şimdiyse, asıl bölünme hamlesini yaparak, Güneydoğu'yu bölünme noktasına sürüklüyor. Yani giderek 3 parça haline geliyoruz ve ne ne acıdır ki, kavganını iki tarafı olan AKP ile PKK aslında aynı amaca hizmet ediyorlar. AKP'nin Erdoğan'dan kaynaklı Başkanlık tutkusu ile PKK'nın özerklik tutkusu aslında birbirleriyle örtüşüyor.
... Yeni oyunun devamı olarak Anayasa değişikliğiyle Başkanlık sistemi düşünülüyor. Bu yüzden de terör ve şiddetin devamından yana karar alınmış görünüyor. Oysa Başkanlık sistemiyle birlikte düşünülen değişikliklerle, bir anda Erdoğan'ın istekleriyle birlikte PKK'nın bazı isteklerinin de gerçekleşmesi gibi bir süprizle karşılaşabiliriz.Yani bir anda danışıklı bir dövüşle yüzleşebiliriz. ...Maalesef AKP kaptanlığındaki Türkiye'nin rotası bölünmedir. PKK gibi AKP'den kurtulmadıkça rotamızı başka yöne çevirmemiz de mümkün olmayacaktır.
Umarız ki, 2016 yılı Kürtlerin PKK'dan, Türklerin de AKP'den kurtulmayı daha çok düşündüğü bir yıl olur. ..."
HALK TV yayın kuruluşunda ilgili tarihte yayınlanan "Hakan Aygün'le Analiz" adlı programda, yukarıdaki deşifre ve ekteki Klip 1'de de görüleceği üzere, program sunucusu Hakan Aygün tarafından, AK Parti ile PKK terör örgütü arasında bir bağ kurulmaya çalışılmış, ülkenin içinde bulunduğu çatışma ortamının baş mimarının AK Parti ve iktidarı olduğu dile getirilmiştir.
"AKP iktidarda olduğu sürece, Türkiye'de İslami ve bölücü terör durmayacaktı.., Açıkçası, İŞİD'e verilen destek, MİT tırları skandalı, normalde AKP'nin de terörle ilişkilendirilmesi için yeterlidir...Güneydoğu'yu bölünme noktasına sürüklüyor. Yani giderek 3 parça haline geliyoruz ve ne ne acıdır ki, kavganını iki tarafı olan AKP ile PKK aslında aynı amaca hizmet ediyorlar... Maalesef AKP kaptanlığındaki Türkiye'nin rotası bölünmedir. PKK gibi AKP'den kurtulmadıkça rotamızı başka yöne çevirmemiz de mümkün olmayacaktır. .."gibi, değerlendirmelerde iktidarda bulunan AK Parti ile bölücü terör örgütü PKK eş tutulmuş, her ikisinin de aynı amaca hizmet ettiklerini ve bunlardan kurtulmadıkça bu ülkeye barışın gelmeyeceğini vurgulayan ifadeler kullanılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti'nde bir insanlık suçu olan teröre karşı, tüm kurum ve kuruluşlarınca mücadele edilmektedir. Teröre karşı gerek hukusal gerekse de kolluk güçleri aracılığıyla mücadele edildiği bir ortamda, söz konusu programda kullanılan ifadelerin varlığı, ülkenin içinden geçtiği hassas dönemde teröre karşı verilen mücadeleye zarar verebilecek niteliktedir. Teröre karşı verilen mücadeleye rağmen bu tür yakıştırmaların yapılması, terör örgütlerinin istedikleri bir kaos ortamını sağlamaktan başka bir şeye yaramayacaktır. Dolayısıyla bu tür ifadelerin ekranlarda yer almasının, kişi ve kuruluşlara yönelik iftira ve eleştiri sınırlarını aşan ifadeler olarak değerlendirmemize neden olmuştur.
Sonuç olarak; HALK TV logolu yayın kuruluşunun 02.01.2016 tarihli "Hakan Aygün'le Analiz" adlı programdaki ifadeler nedeniyle, 6112 sayılı Kanun'un 8 nci maddesinin birinci fıkrasının ç) bendinde yer alan; "....,kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez." hükmünü ihlal ettiği düşünülmektedir.” Şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Söz konusu yayına ait video ve deşifre kayıtlarının tetkiki neticesinde, anılan yayına ilişkin uzman raporundaki değerlendirmelerde ayrıntılarına yer verildiği üzere; tüzel kişilere eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ve itham edici beyanlarda bulunulduğu tespit edilmiş olmakla, 6112 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinin ihlal edildiği değerlendirilmiştir.
Anılan kuruluşa 15.05.2013 tarihli yayını nedeniyle evvelce 22.05.2013 tarih ve 2013/32 sayılı toplantıda alınan 3 nolu Üst Kurul Kararıyla 6112 Sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi uyarınca uyarı yaptırımı uygulandığı Üst Kurul kayıtlarından anlaşılmıştır. Bu itibarla; 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinin tekraren ihlali nedeniyle, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere,
HALK TV logosuyla yayın yapan HALK RADYO VE TELEVİZYON YAYINCILIK A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında; 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan “"....,kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez."......"ilkesini tekraren ihlali nedeniyle, 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca;
1- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Aralık 2015 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 23.947,00 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezası 10.000 (onbin) (2016 yılı için yeniden değerleme oranına göre belirlenen 14.359 (ondörtbinüçyüzellidokuz) Türk Lirasından az olamayacağından 14.359 TL. İDARI PARA CEZASI UYGULANMASINA;
2- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Ankara Kamu Girişimci Şubesi TR98 0001 0025 3300 9999 9951 93 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, dava açma süresi içerisinde peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, en geç 1 aylık süre içerisinde ödenmeyen idari para cezasının, 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Üst Kurul Üyeleri İsmet DEMİRDÖĞEN, Süleyman DEMİRKAN ve Ersin ÖNGEL’in karşı oyaları, oy çokluğu ile karar verildi.
Toplantıya Ait Şerhler
Üst Kurulun 10.03.2016 gün ve 15 sayılı toplantıda aldığı 11 no.lu karara karşı oy yazısı.
Süleyman DEMİRKAN Şerhidir.
Üst Kurulun 10.03.2016 gün ve 15 sayılı toplantıda aldığı 11 no.lu karara karşı oy yazısı.
Ersin ÖNGEL Şerhidir.