İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 13.03.2017 tarih ve 376 sayılı yazısına konu; SHOW TV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 02.02.2017 tarihinde, saat 15:05-18:31 saatlerinde yayınladığı “Evleneceksen Gel” adlı programa ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
SHOW TV logosu ile yayın yapan AKS TELEVİZYON REK. VE FİLM. SAN. VE TİC. A.Ş. unvanlı kuruluşun 02.02.2017 tarihinde, saat 15:05-18:31 saatlerinde yayınladığı “Evleneceksen Gel” adlı programda; ayrıntıları bahse konu yayına ilişkin izleme raporunda belirtildiği üzere; “…Fakat benim anlamadığım şey Solmaz neden gidiyo? Daha burda Kaan ne kadar beni seviyo. Kaan'ı seviyom dedi. Nurullah'ın yanında ne işi vardı. Benimle görüşmesi var şuan Nurullah'ın.- Ona sen karışamazsın. Çıkmış gelmiş yani. Bunda bişey yok yani....- ...Sen neden Solmaz'ı kabul ediyorsun.- Onun başımın üstünde yeri var. Ne zaman gelse benim kapım açık ona.- Seda abla Nurullah'ın aklı hala Solmaz'da. Hala aklı Solmaz'da ama taliplerinin arıyo. Sırf Solmaz'a inat olsun diye yapıyor zaten her şeyi. Her şey ortada yani.- Senin kız arkadaşların seni iyi dolduruşa getirmiş ya. Nerden aldıysa bunlarıda.- Hiçte dolduruşla alakası yok. Her şey ortada.- Ben şimdi sana bişey söyleyim. Şimdi bu hastane mevzusu. Gelmiş yani. Bak vefa borcu diyo. Cümleyi kurarken bile.-Seda Sayan tartışmayı alevlendirmek istercesine Nurullah'a "Ama sende çok duygulanmışsın." diyerek söze girmektedir. O esnada Cansel locadan sunucuların olduğu bölgeye gelmektedir. - Ahaa!Cansel Solmaz'a "Ne hakla gidiyorsun? Sen ne hakla gidiyorsun ya?"- Ah. Bu nerden çıktı?- Sen kimsinde onun yanına gidiyorsun?- Sen nerdeydin? Nerdeydin?- Ben telefon açtım. Haberim var canım. Merak etme!- Ayaklarına ne oldu?- İşte sen busun. Busun anladın mı?- Ben buyum.- Kafa karıştırıyosun.- Ben vefalıyım.- He he belli. O yüzden. Sen böylesin anladın mı? Fatma'ya da aynı şeyi yaptın. Sus ve beni dinle tamam mı?- Dinliyom.-Cansel ağlamaklı olmaktadır. Bu duruma Solmaz "Bayıl bayıl" diyerek tepki vermektedir....- Aynı şeyi yaptı Seda abla. Fatma'yla aynı yola girdiler. Babasının yanına gitti. Ben pazartesi günü arkadaşlar söylemedim mi benim aklım Nurullah'ta diye? Ondan sonra kalktı hastaneye gitti. Senin yolun. Herkesin önünü kesiyosun. Herkesin!- Senin yaptığın şimdi etik mi? Görüşmesi var.- Herkesin önünü kesiyosun! Tamam mı?- Ya bak bişey konuşurken mantıklı konuş.- Senden mi öğrencem etiğin ne olduğunu?...- İşte böylesin. Herkesin önünü kesiyorsun anladın mı? Her şey bende olsun. Ego ben. Dünyanın merkezinde olayım istiyosun. Anladın mı? Öyle bişey yok!- O zaman önce davran. Önünü kestirtme.- Aradım diyorum duymuyo musun?...- Daha iki gün önce Kaan'a ağlıyodun ya. Çerçeveleri vuruyodun. Ne oldu? Ne oldu?- Aynen Seda abla ya. Bana burda dün ağlıyodu. Göz yaşı döktü. Demek ki timsah gözyaşı imiş. O yüzden yeşil giyiniyosun.- Senin herşeyin yalan! Yalan! Anladın mı? Sevgin de yalan!...” şeklinde ifadeler kullanıldığı, söz konusu yayında hakarete yakın sözler sarf edildiği, katılımcıların birbirlerini yalancılıkla itham ettiği ve evlenme amacıyla programa katılan bu kişilerin bir aday ile görüşme halinde iken başka bir adaylarla görüşme maksatlı iletişim halinde olduğu, bir üçüncü kişinin henüz iki kişi arasında görüşme bitmemiş iken görüşen kişilerden birinde aklının kaldığını ve bir şansı daha olabileceğini düşündüğü görülmüştür.
Kitle iletişim araçlarından birisi ve hem görsel hem de işitsel yayın yapılması nedeniyle en gelişmiş durumda olan televizyonların, bir anda ulaştığı ve etki alanına aldığı seyirci sayısı düşünüldüğünde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşların ne denli sorumlu ve dikkatli davranmaları gereği ortaya çıkmaktadır.
Yayıncılık faaliyetinde; fikir, kültür, duygu, inanç, köken, ekonomik durum açısından değişik katmanlardan oluşan toplumu, bütün olarak ele almak, onu barışa, huzura ve birlikte kavuşturucu amaçlarla program hazırlamak önemlidir. Bu nedenle de, her programın verdiği mesajın toplumda nasıl algılanacağını bilmek, kitlelerin bunları seyrettikten sonra duygu ve düşüncelerinde ve davranışlarında nelere yol açacağını hesaplamak, sorumlu bir yayıncının yapması gerekendir.
Evlilik programlarının toplum üzerindeki yozlaştırıcı pek çok etkileri söz konusudur. Bu etkilerden biri mahremiyet ile ilgili olan algının değiştirilmesidir. Mahrem etimolojik köken itibariyle haram, yasak, gizli, özel alana ait olan, tabu gibi anlamlara gelir. Evlilik doğası itibariyle mahrem olduğu kadar toplumun temel yapı taşını oluşturması hasebiyle önemli bir müessesedir. Evlilik programları, evliliğe giden yolda mahrem olarak yaşanması gereken ilişkiyi paylaşıma açmakta dolaysıyla mahremiyet kavramına mündemiç olan gizlilik zamanla bozularak asıl anlamını kaybetmektedir. Bununla birlikte çocukların ve gençlerin evlilik, mahremiyet, aile gibi algıları, toplumsal değer kavramları zamanla aşınmaya başmakta ve kendi değerlerine yabancı, sanal bir dünyanın şekillendirdiği suni bir paradigmaya sahip bir kitle ortaya çıkmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde; toplum kültürünün oluşmasını sağlayan aile müessesinin belirli toplumsal normların ve hukuki süreçlerin sonucunda evlilik vasıtasıyla gerçekleştirildiği, yayında aile müessesesi kurma adına bir araya gelen kişilerin birbirlerine karşı insan onurunu hedef alan aşağılayıcı, küçük düşürücü ve ağır ithamlarda bulundukları, bu sayede bu kişilerin hem birbirlerine hem de geleneksel Türk aile kavramına zarar verdikleri, ayrıca bu tarz davranış, söylem ve tutumların kamuoyunda evliliğe dair algıyı olumsuz yönde etkileyebileceği, bu nedenle mezkur yayında; 6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) ve (f) bentlerinin ihlal edildiği sabit görülmüştür.
6112 sayılı Kanun’un,
a-) 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinin ihlaline Üst Kurul Üyesi Süleyman DEMİRKAN’ın karşı oyu ve oy çokluğu ile,
b-) 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinin ihlaline OYBİRLİĞİ İLE,
c-) 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (s) bendi kapsamında ihlal olmadığından herhangi bir İDARİ YAPTIRIM UYGULANMASINA YER OLMADIĞINA, Üst Kurul Başkan Vekili Esat ÇIPLAK ile Üst Kurul Üyeleri İsmet DEMİRDÖĞEN, Süleyman DEMİRKAN ve Ersin ÖNGEL’in karşı oyları ve oy çokluğu ile,
Bu itibarla;
6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan, "İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez."ilkesi ile (f) bendinde yer alan; "Toplumun milli ve manevi değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz." ilkelerinin ihlali nedeniyle,
Kuruluşa, 18.03.2011, 04.04.2011, 09.04.2011 tarihli yayınları nedeniyle evvelce 21.04.2011, 26.05.2011, 16.06.2011 tarih ve 2011/23, 2011/32, 2011/37 sayılı toplantılarda alınan 9, 24 ve 60 nolu Üst Kurul Kararlarıyla 6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi ile 25.10.2011 tarihli yayını nedeniyle evvelce Üst Kurulun 22.12.2011 tarih ve 2011/69 sayılı toplantısında alınan 26 no’lu kararıyla 6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca, uyarı yaptırımı uygulandığı tespit edildiğinden, aynı hükümlerin tekraren ihlali nedeniyle, Kanun’un 32’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “…ihlalin tekrarı halinde medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden üçüne kadar idari para cezası verilir” hükmü uyarınca kuruluş hakkında idari para cezası uygulanması gerektiği,
Bu itibarla; aynı yayınla, birden fazla yayın ilkesi ihlali olduğundan ve her iki ihlalin de idari para cezası yaptırımını gerektirdiğinden, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 15’inci maddesinin birinci fıkrası hükmü gereğince, bahse konu ihlallerden en ağır (tek) cezanın verilmesi öngörüldüğünden,
İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Ocak 2017 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 25.442.940,55 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, yüzde iki oranı (%2) 508.859,00 TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
Ayrıca, konunun değerlendirilmek üzere Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına gönderilmesine,
Karar verildi.
Toplantıya Ait Şerhler
Üst Kurulun 14.03.2017 gün 11 sayılı toplantıda aldığı 43 no.lu karara karşı oy yazısı.
Süleyman DEMİRKAN Şerhidir.
Üst Kurulun 14.03.2017 gün 11 sayılı toplantıda aldığı 43 no.lu karara karşı oy yazısı.
İsmet Özdal DEMİRDÖĞEN Şerhidir.
Üst Kurulun 14.03.2017 gün 11 sayılı toplantıda aldığı 43 no.lu karara karşı oy yazısı.
Ersin ÖNGEL Şerhidir.
Üst Kurulun 14.03.2017 gün ve 11 sayılı toplantıda aldığı 43 no.lu karara karşı oy yazısı.
Esat ÇIPLAK Şerhidir.